09 Mayıs 2014 06:00

‘Kimse Koza’dan güçlü değil’

Bergama’da yıllardır siyanürlü altın işletmeciliği yapan KOZA altın madeninin çalışanıyken birçok hukuksuz olaya tanıklık eden Osman Büte’nin anlattıkları arasında en önemlisi Dikili’de siyanürlü altın madenciliğinin çevre ve halk sağlığına zararlarının anlatılacağı panele yaptıkları saldırının planlı olduğunun itirafı oldu.

‘Kimse Koza’dan güçlü değil’
Paylaş

DOSYA: KORKU ‘KOZA’SINI YIRTTI-İTİRAFLAR

Hazırlayan: Özer AKDEMİR

Fethullah Gülen Cemaatine yakınlığıyla bilinen ve son dönemdeki AKP-Cemaat kavgasının ardından faaliyetlerine çeşitli engeller getirilen KOZA Altın Madeni şirketinin eski çalışanı Osman Büte’nin, şirketin yasa dışı işleriyle ilgili olarak Evrensel’e bulunduğu itiraflarına devam ediyoruz.

Dosyamızın ilk gününde Büte’nin, siyanürle altın işletmeciliği yapan KOZA çalışanı ve yöneticilerinin Dikili Belediyesi tarafından 2006 yılında gerçekleştirilmek istenen ve siyanürlü altının zararlarının konuşulacağı panele yaptıkları saldırının şirket yöneticileri tarafından planlandığına dair iddialarına yer vermiştik. Bu iddialar, davası hâlâ devam eden panel saldırısının seyrini değiştirecek cinstendi.

Ancak, eski KOZA çalışanı Büte’nin ifadesine göre; KOZA yargıdan daha güçlü...

 

Bergama’da yıllardır siyanürlü altın işletmeciliği yapan KOZA altın madeninin çalışanıyken birçok hukuksuz olaya tanıklık eden Osman Büte’nin anlattıkları arasında en önemlisi Dikili’de siyanürlü altın madenciliğinin çevre ve halk sağlığına zararlarının anlatılacağı panele yaptıkları saldırının planlı olduğunun itirafı oldu.

Saldırı sonrası gözaltına alınıp götürüldükleri Emniyet Müdürlüğünde yaşananlar ise altın madeninin arkasındaki gücü deşifre eder nitelikte.

‘KARAKOLUN İÇİNDE POLİSLERLE KAVGA ETTİK’

“Paneli yaptırtmamak için ses bombası, molotof falan atıldı, ama ben görmedim kimin attığını. Bizden de olabilir karşı taraftan da. Bıçakla yaralanmalar oldu. Ben dahil, İlyas arkadaşımız bıçakla yaralandık. Olay benim önümde canlanmadı, kimin vurduğunu görmedim. İlyas’ın içerde “Bıçakla yaralandım” fer-yadı vardı. Açıkçası ben görmedim İlyas’ın bıçakla yaralandığını. Biz, birkaç güvenlik görevlisi ve Hayri Bey ile (Hayri Öğüt, KOZA’nın Genel Müdür Yardımcısı. Geçtiğimiz aylarda işten çıkarıldı) birlikte karakola alındık.

Hayri Bey polislere görevlerini yaptırtmamak için bayağı bir direndi. Polisler de tabii görevlerini yapmak için Hayri Bey’i kollarından tutup nezarete getirdiler, önümüze fırlattılar. Biz nezaretteydik, Hayri Bey’i önümüze fırlatınca biz tepki gösterdik. Bu sefer karakolun içerisinde ayaklanmalar, vuruşmalar oldu. Sandalyeler masalar havalarda uçuştu. Karakolun içi bayağı bir karıştı.

‘BİZE KİMSE BİR ŞEY YAPAMAZ’

Hayri Bey orada bize “Çocuklar sakın korkmayın, kimse bize bir şey yapamaz. Burada kimse bizden güçlü değildir” diyerek ortalığı yıktı. Nezarette cep telefonundan şirketin sahibi, KOZA Altın’ın sahibi Akın İpek’i aradı yanımda. “Efendim biz geldik panele, bizi dövdüler, bizi konuşturtmadılar” şeklinde konuştu. “Polisler bize saldırdı, attılar nezarete, bıçakladılar, her taraflarımız kan içinde. Hepimiz nezaretteyiz. Ağır yaralılar var. Hastaneye gidenler var” dedi. Akın Bey, Hayri Bey’e ifade vermememizi söyledi sanırım. Hayri Bey, Akın Bey’e “Lütfen gereğini yapın” diye telkinde bulundu. Hayri Bey sonra dönüp bize “Çocuklar kesinlikle ifade vermiyoruz. Akın Bey gerekeni yapacak. Buradaki hiçbir emniyet müdürü, hiçbir savcı, hiçbir polisi tanımıyoruz. Ben size talimat verdiğimde gelip ifademizi alacaklar. O zamana kadar ifade vermiyoruz” dedi.

KOZACILARI GÖZALTINA ALAN POLİSLER SÜRÜLDÜ

Panel baskınından Akın Bey’in de haberi vardı. Her an Hayri Bey ile telefonla görüşüyordu. İletişimi vardı. Bunu bilmemesi mümkün değil. Sonra oradaki görevlilerin, emniyet müdürünün, personellerin hepsinin tayinleri çıktı. O gün o kavgada bizi ayıran görevlerini yapanlar mağdur duruma düştüler.

KOZA YETKİLİSİ: BAKAN BENİM TANIDIĞIM, SİZİ SÜRDÜRÜRÜM
Konuyla ilgili açılan davada Osman Büte’nin söz ettiği, polislerin tayinin çıkmasına ilişkin de şeyler de yer alıyor. Olay günü hakarete ve tehdide maruz kaldığını belirten polis memuru Bahattin Yılmaz, mahkemedeki ifadesinde yaşadıklarını şöyle anlattı: “Madenci şirketin adamlarından şikayetçiyim. Biz panelin yapılacağı salondayken birden arbede yaşandı. Madenciler içeriye bayrağa sarılı sopalarla girmek istediler, ama belediye çalışanları izin vermeyince olay çıktı. Bunun üzerine sandalyeler, şişeler, molotoflar havada uçuşmaya başladı. Olaydan sonra gözaltına aldığımız Hayrettin Öğüt (KOZA genel müdür yardımcısı) bize sürekli hakaret etti. ‘Sizi sürdürürüm, siz kimsiniz, Bakan benim tanıdığım, seninle uğraşırım, eğer seni süründürmezsem anam avradım olsun’ gibi sözlerle beni ve arkadaşlarımı tehdit etti. Bu kişiden ben şikayetçiyim.”

OSMAN ÖZGÜVEN: POLİSLERİ SÜRDÜLER

Panel saldırısının ardından davanın 27. duruşmasında söz alan Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven de konuyla ilgili şöyle ifadelerde bulunmuştu: “Maden çalışanları grubu yaptıkları taşlı, sopalı ve molotof  kokteylli baskında panel katılımcılarına, izleyicilere, belediye çalışanlarına ve bana saldırınca, sanıklar beni korumak adına müdahalede bulunmuşlar, beni bir kulübeye kaçırmışlardır. Zira bu olmasaydı, Sivas olaylarını andıran önemli olaylar yaşanabilirdi. Maden çalışanları bu olayı önceden planlayarak gerçekleştirmişlerdir. Önceden buradaki parka sopa ve taş sakladıkları emniyetçe ve bizim tarafımızdan belirlenmiştir. Hayri Öğüt ve çalışanları emniyete gelerek burada bulunan emniyet güçlerini, ‘Görürsünüz siz, sizi sürdürürüm’ diyerek tehdit etmişlerdir. Nitekim olaydan sonra Dikili Emniyet Müdürlüğünde görev yapan 3-4 polisin hemen tayini çıkarılmıştır. Bu kişiler biz Belediye olarak siyanürle altın çıkarılmasına karşı olduğumuz için paneli basmışlardır. Buradaki amaçları paneli engelleyip, benzeri panellerin yapılamayacağı mesajı vermektir.”

ÖNCEKİ HABER

Bu acıyı yaşatanlar cezasız kalmasın

SONRAKİ HABER

Meclis\'te Dersim katliamı tartışması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...