Seksin efendisi kadınlar

Özge KURU

Dizilerdeki karakterler bizim için önemlidir. Dizi deyip, kurmaca deyip asla geçemeyiz. Onlarla yaşar, mutlu oluruz, üzülürüz hatta çocuklarımızı dizilerle terbiye ederiz. Eve geç kalan ya da diskoya giden kızların ‘kötü yola’ düştüğünü dizilerden öğrenmedik mi?  Şaka değil, 30 yaşında bir ergin olarak “Bir dizide boşanma davası süren bir kadın, yabancı bir erkekle yemeğe gitti, hakim aleyhinde karar verdi” diye kulağımın çekildiğini bilirim ben. Sizi hiç terbiye eden olmadıysa dizilerle  eksik bir şey var hayatınızda.

MATER DOLOROSA SEVİŞMEZ!

Dizilerde bizim için anne o kadar kutsaldır ki kendi cinselliğini yaşamasına asla izin veremeyiz. Ama anne bile olsa kadın üzerinden erkeğin cinsel fantazilerini denemekten alıkoymaz bu kutsallık. Çocuğunun hayatını kurtarması için anneye seks karşılığı para ödenmesini akıl etmek, annelik üzerinden fantazi kurmaktan başka nedir? Şehrazat dolarları kabul ettiğinde tartışılmış ama anlayışla karşılanmıştı, çocuğu uğrunaydı çünkü.  Peki aynı anne, yine çocuğu uğruna; daha iyi, mutlu ve kendini gerçekleştirebilen bir anne olmanın koşulu olarak; para falan istemeden “canı çektiği için” sevişirse yine de kutsal sayılacak mı?  
Aliye’ye sorarsak bize cevap verecektir.  Kocasından şiddet gördüğü için boşanmak üzere olan bir kadındır Aliye. Aliye’nin kocası neredeyse dizinin başından itibaren başka bir kadınla ilişki yaşar ve izleyiciye bu gayet sıradan bir olay akışı olarak sunulur. Aliye’nin doktor sevgilisiyle öpüşüp öpüşmeyeceği ise haftalarca konu edilmiş, izleyiciye sorgulatılmıştı ve en sonunda Aliye öpüştüğü için pişman edilmişti. Yani bizim dizilerde bekar anneler sevişirlerse eğer önce çocuklarını “aldatmış” sayılırlar. Çocuk annelerimiz olduğu gibi “çocuklarıyla evli”, “anneliğine sadık” bekar annelerimiz vardır bizim. Kara bahtları kem talihleri içinde karalar bağlayan evli-bekar  ‘mater dolorasa’ya (acılı anneye) sevişmek yalnız günah değil annelik sınavıdır ayrıca.

BAŞROLDE ÖZGÜR KADIN

Konusu gerçek bir  hikayeye dayanan Master of Sex dizisi, 50’li yıllarda ABD’de cinselliği anlamak üzere yola çıkan bir biliminsanı William Masters ve sekreterlikle başlayıp araştırma asistanı olarak işine devam eden Virginia Johnson’ın hikayesi. Johnson’da bizde kötü olarak algılanan ne varsa hepsi birarada. Eski bir bar şarkıcısı, iki kez evlenmiş, boşanmış, iki çocuklu, tek eşli olmayan bir anne. Yani bizde olsa çoktan ‘kötü yola ‘ düşmüş olmalıydı. Dizide çokça vurgulandığı gibi kendine güveni, hem özel hayatında hem de bilimsel çalışmalardaki tutkusunda başrol oynuyor. Johnson karakteri, bizde beklendiği gibi bir “erkeğin güven dolu ellerine’ bırakma ihtiyacı hissetmiyor kendini, hem de dizinin beyaz atlı prensi onunla evlilik hayalleri peşindeyken bile.  Yüklü çeklere sırtını dayamayan, sekreter maaşıyla geçinmeye çalışan bir emekçi o.
Tüm bu güç tablosunda o da ikilemlere düşmüyor değil. Gece yarılarına kadar bilimsel çalışmalara katılmaktaki tutkulu kararlılığı, eğitimine devam etme isteği, çocuklarının geçimini sağlayan tek evebeyn olması, örneğin oğlunun hayallerini dinlemeye zaman bulamaması gibi vicdan azaplarıyla birlikte yürümek zorunda kalıyor. Dizinin seyrini ifşa edip keyfinizi kaçırmamak için burada değinmemeyi tercih ettiğim kararlarıyla da Jonhson, “ahlaksız bir kadın” olarak değil kendi doğrularına ‘sadık bir kadın” olarak resmediliyor.

KADIN NEDEN ORGAZM TAKLİDİ YAPAR?

Yine bizden farklı olarak dizide tek bir ‘kadın kahraman’ yok. Rahim kanserini önleyecek önemli bir testin yaygınlaşması için erkek egemen tıp dünyasında mücadele veren kadın doktor Lillian Depaul, söz konusu çalışmanın öncülerinden biri olmak heyecanıyla  sevişmeyi kabul eden hemşire, evlilik hayatında hiç yaşamadığı orgazmı merak ederek kendine doğru keşfe çıkmak üzere çalışmaya katılmaya karar veren dekan eşi Margaret Scully kendi sıradan hayatlarının kahramanları aslında.
Dizi daha ilk bölümden insan cinselliğinin doğasını anlayabilmek adına aslında kadının kendini keşfinin ne kadar gerekli olduğunu vurguluyor. Kadın neden orgazm taklidi yapar sorusuna cevap aranan dizide, bir seks işçisinin çocuk sahibi olmayı hak edip etmediği ya da cinsel ilişkiden sonra partnerinin kadına her ne sebeple olursa olsun  para ödemeyi teklif etmesinin ne anlama geldiği gibi sorulara da okkalı cevaplar veriliyor.
Bizdeki “sanat için soyunurum, sanat için bile öpüşemem” yüzeyselliği, bilim için sevişen kadını ne kadar anlar bilemem. Ama tanıdık kadın portleri de yok değil. Kocası farklı kadınlarla ilişkiler yaşarken evde sürekli olarak temizlik yapıp çocuk doğuran ve hediye olarak elektrik süpürgesine layık görülen ev kadını ya da anne olamadığı için kendisini eksik ve yetersiz hisseden doktor eşi de dizideki ifadeyle “aşırı ahlaklı geçinen mağara adamlarının dünyasında” yaşıyor.

YENİ CESUR DÜNYA

Masters of Sex’te dönemin tartışmalı cinsel konuları üzerine farklı bakış açıları bulmak da mümkün. Eşcinselliğin bir hastalık olarak görülüp üzerine ‘mide bulantısına’ dayalı tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi bunlardan biri. Bu uygulamanın kritiğini dizide eşcinsel bir seks işçisi erkeğin verdiği tepkiye bırakarak kadın orgazmı üzerine yapılan tartışmaya geçelim. Birinci sezonda Virginia Johnson, Sigmund Freud’un doktor kızının cinsel ilişkideki orgazmla karşılaştırıldığında kadının, mastürbasyonda yaşadığı orgazmı ‘toy’ olarak kabul etmesini sorguluyor. Bunu bilimsel kanıtlarla ispatlamasını istediğinde ise  “mümkün değil, ayıp” gibi bir takım geçiştirme cevaplar alıyor ve elbette tatmin olmuyor. Zira, Johnson kendi çalışmasında aksi yönde sonuçlar elde etme yolundadır ve bunu kadınlar için ‘yeni cesur dünya’ olarak tanımlar. Kadının cinsellikte “erkeksiz ve tek başına” yol alabilmesini özgürleşmenin adımlarından biri olarak yorumlar.
Dizinin konu itibariyle kadın bedenine nasıl yer verdiği de oldukça büyük önem arz ediyor. Ayıplı yasaklı sınırlamaları aşan dizi kadın bedenini ifşa ve taciz etme hakaretine de meyil vermiyor.

KENDİ ÇIĞLIKLARINI ATAN KADINLAR

A. Kollontai, Marksizm ve Cinsel Devrim adlı kitabında “yeni kadının” tarifini şöyle yapar: Yakın geçmişin esas kadın tipi ‘kocasının yankısı, yedeği, tamamlayıcısı olan, eş kadın’dı. Yeni kadın bir ‘yankı’ olmaktan çok uzaktır, erkeğin basit bir yansıması olmayı bırakmıştır. Master of Sex dizisinde çizilen kadın portleri aslında işte bu yeni kadınların başlarını azıcık yukarda tutmaya başladıklarında kendilerini nasıl keşfebildiklerinin ve erkeğin yankısı olmayı bırakıp kendi çığlıklarını attıklarının küçük bir örneği.