12 Aralık 2013 21:13

Biriktirdikçe değişecek, çoğaldıkça değiştireceğiz!

Her bir sayımız bu fikirle, bu duyguyla yayına hazırlanıyor.Sizden gelen mektuplar bu fikrin ve duygunun karşılıklı olduğunu gösterdikçe de daha da umutla sarılıyoruz işimize.Yeni yılda daha çok kadınla buluşmak üzere!

Biriktirdikçe değişecek, çoğaldıkça değiştireceğiz!
Paylaş

Yeni bir yıla adım atacağımız günlerin heyecanı henüz sarmadı bizi. Çünkü henüz geçmiş yılın yorgunluğunu taşıyoruz. Bizim üzerimizden yürüyen tartışmaların, bedenimize yönelik saldırıların, yaşamımızın her alanına dönük müdahalelerin sıkıştırdığı alanlarda sürdürmeye çalışıyoruz günlük hayatımızı. Kürtaj, sezaryen, üç çocuk, şiddet, sokağa çıkamama, kızlı-erkekli tartışmaları, başörtüsünün bir özgürlük olarak sunulması, bir yandan kadının adının devletten tümüyle silinmesi çabasını gösteren Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun lağvedilmesini öngören tartışmalar, yerel seçim rüzgârının kadınların taleplerini değil rantı odak alan taraftan esiyor oluşu…
Bunlar ve daha fazlası her gün yeni bir boyut kazanarak gündemlerin başköşesinde yerini alıyor, kadınların sözünü ve talebini görmezden gelerek gündemin bu kadar bunlarla dolu olması ise büyük bir beceri gerektiriyor!
Tartışmaların bu kadar kadın odaklı olması tablonun ne kadar karanlık olduğunu, ne kadar açmazlarla dolu olduğunu mu gösteriyor? Hayır! Kadınların yaşamı ve dünyayı değiştirme gücü karşısında direnenlerin son çırpınışlarla kendi hakikatlerini yeniden tesis etme çabası bizim değil, onların karanlığını gösteriyor olabilir ancak. Bunu gösteren en güzel toplumsal deneyimlerden birinin yaşandığı bir yılı bitiriyor oluşumuz da bunu göstermiyor mu?
Kadınlar, tüm sene boyunca sözlerini söylemekten geri durmadı. Yalnızca 8 Mart, 25 Kasım gibi takvimsel kutlamalarda değil, kürtaj hakkı için, üç çocuk açıklamalarına, kızlı-erkekli tartışmalarına, güvencesizliği ve geleceksizliği teminat altına alan istihdam paketine karşı, şiddete karşı… sözlerini birlikte söylediler. 2013 yılı aynı zamanda Türkiye açısından sokağın gücünün ve birlikte hareket etmenin güzelliğinin yeniden keşfedildiği, Gezi direnişinin toplumsal hafızalarımıza “yapabiliriz” olumluluğunu nakşettiği bir yıldı. Kadınların bu nakıştaki emeği ise kimsenin görmezden gelemediği bir gerçeklikti. “Yapabiliriz” inadının küçük küçük örneklerle neyi doğurduğunu yıl boyunca okudunuz dergimizde. Kimi zaman bir mahalle buluşmasına dönüştü, kimi zaman bir dernek girişimine. “Yapabiliriz”in “değiştirebiliriz”e dönüştüğünün kanıtlarını kimi zaman mektup sayfamızda yayınladığımız yazıların satır aralarındaki direngenlikte, kimi zaman içimizden biri diye tanıttığımız bir kadının tüm zorlu koşullara rağmen yüzünü geleceğe dönmüşlüğünde bulabildik. Kadınların sade beklentilerinin sandıklara tıkılmadığı, el birliğiyle gün yüzüne çıkarıldığı, bu elbirliğinin öğreticiliğinden beklentilerin de değiştiği ve geliştiği, kendine dair olanın hepimize dair olduğunun öğrenildiği bu güzel değişimin aynası olmak bu sene de yaptığımız en iyi iş oldu! Sizi kadınlarla buluşturduğumuz, kadınların biriktirdiklerini başka kadınların birikimleri haline getirdiğimiz için mutluyuz.
2014 yılı, biriktirdiğimiz ve tam da bu yüzden daha güçlü başlayacağımız bir yıl olacak, biliyoruz.
Hepinizin yeni yılını kutluyor, buluştuğumuz ve bir araya geldiğimiz ortamların çoğalmasını diliyoruz!

***
Dergimizin sayfalarında Esenyalı, Kayseri, Adapazarı ve Ankara’dan kadınların heyecanla bir araya gelişlerinin çizdiği geniş ufkun adımlarının nasıl atıldığına ilişkin yazılarımız var.  Kadınların heyecanı, yalnızca kendi çevrelerinde bir iş başarmış olmanın hazzından değil, bu adımların memleketin başka bir ucundaki kadınlarına nasıl cesaret vereceğinin bilgisinden de kaynaklanıyor aynı zamanda. Bir uçtan bir uca buluşturduğumuz kadınların deneyim ve bilgi aktarımları gösteriyor ki ilmek ilmek dokunan birliktelikler, uzun erimde o birlikteliğin bir parçası olamayan kadınların da hayatını değiştirecek. Boşuna değil Esenyalılı kadınların “Kadınlar biz çoğaldıkça gelecek görecek” demesi.
Bu sayıda da hükümetin Kadın İstihdamı Paketi’nin içinden neler çıkacağını masaya yatırıyoruz. Kadınların güvenceli iş, güvenceli gelecek talebinin içini boşaltmaya çalışan paketin parlak kağıtlarını kaldırıp gerçeğin ne olduğunu gören ve kadınlara da göstermek için iş başı yapan Kadın Emeği Platformu, İstanbul’dan sonra Ankara ve İzmir’de de kuruldu. Ankaralı kadınların forumlarında ortaya çıkan “biz bize benzeriz” durumundan çıkaracağımız sonuçlar var elbette. Biz aynı sorunlarla bunca başı kalabalık kadın yığınları olarak ne yapacağız? Nasıl bir hatla karşı çıkacağız? Bu sorulara yanıt vermek, yalnızca süslü istihdam paketini patlatmak için değil, herhangi bir sorunumuzu nasıl bir anlayışla çözeceğimizi tartışmak anlamına da geliyor.
Bizim bildiğimiz bir tek şey var, biz kadın işçilerin gücüne ve hayatı ele alış, sorunlarla baş ediş yöntemlerine güveniyoruz. Bakın, Çorlu’dan gelen mektubumuz bunca laf kalabalığı ile süslenen istihdam paketinin özünü nasıl da sade, nasıl da güzel koyuyor ortaya!
Daha çok kadına ulaşmak, daha çok kadının hayatına dokunmak için kadınların hayatının renkliliğini de taşıyabilen bir dergi olmakta hala sıkıntılarımız var. Ama kadınlarla öğrenmeye, kadınlardan öğrenmeye kararlıyız! Bu yüzden de bekaret sarmalından, anneliğe, mutfak meselelerinden, bir müzik aleti çalabiliyor olmanın heyecanına, bir filmdeki bir kadın karakterin anlattıklarından bir filmi izlerken içimizden geçenlere, tarihi şekillendiren kadınların hikayelerinden daha dün yaşanmış bir şiddet hikayesinden arta kalanlara her şeyi dergimiz aracılığıyla paylaşabilelim istiyoruz.
Her bir sayımız bu fikirle, bu duyguyla yayına hazırlanıyor.
Sizden gelen mektuplar bu fikrin ve duygunun karşılıklı olduğunu gösterdikçe de daha da umutla sarılıyoruz işimize.
Yeni yılda daha çok kadınla buluşmak üzere!

Ekmek ve Gül

ÖNCEKİ HABER

Bir üretim mekanı olarak \'aile\'

SONRAKİ HABER

Öğretmen ve sağlıkçıları taşıyan minibüs TIR\'a çarptı: 6 ölü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...