12 Aralık 2013 19:50

Sus deme susamam, anlatacak çok şeyim var

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma günü kapsamında bir çok yerde çok çeşitli etkinlikler, toplantılar ve eylemler yapıldı. Tabii bu etkinliklerin çokça yapıldığı yerlerden biri de üniversiteler oldu. Biz de Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu olarak 25 Kasım kapsamında iki günlük bir etkinlik programı oluşturduk. Ekmek ve Gül Dergisi aracılığı ile hem bu etkinliklerimizden, hem de biraz topluluğumuzdan bahsetmek istiyoruz.

Sus deme susamam, anlatacak çok şeyim var
Paylaş

Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma günü kapsamında bir çok yerde çok çeşitli etkinlikler, toplantılar ve eylemler yapıldı. Tabii bu etkinliklerin çokça yapıldığı yerlerden biri de üniversiteler oldu. Biz de Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu olarak 25 Kasım kapsamında iki günlük bir etkinlik programı oluşturduk. Ekmek ve Gül Dergisi aracılığı ile hem bu etkinliklerimizden, hem de biraz topluluğumuzdan bahsetmek istiyoruz.

ENGELLERE RAĞMEN…
Öncelikle biraz topluluğumuzdan bahsedelim. Üniversitemizde geçen seneden bu yana topluluğumuzu kurma çalışmalarımız devam ediyor. Bu konuda birçok zorluk yaşamamıza, üniversite yönetiminin topluluğumuzu resmileşmesine karşı çıkardığı engellere rağmen biz kadınlar, topluluğumuzda yer alan LGBT bireyler ve mücadelemizde bizi yalnız bırakmayan, toplulukla beraber kendisini de sorgulayan erkek arkadaşlarımızla beraber sessizimizi ortaklaştırmaktan geri durmadık. Çünkü, Hacettepe’de gözle görülür taciz, tecavüz, şiddet, homofobi ve yaygın cinsiyetçi anlayış vardı. İşte buna dur demenin vakti geldiğini düşündük ve geçen sene topluluğumuzun çağrısını yaptık. Beş kişiyle yaptığımız bu çağrı yüzlerce kişiye ulaştı. Topluluğumuzda atölyeler (Toplumsal cinsiyet atölyesi, Eğitim atölyesi, Kadın ve medya atölyesi, Kadın ve psikoloji atölyesi vb.) kurarak çalışmalarımızı kampüste genişletmeye devam ediyoruz. Bu atölyelerde arkadaşlarımız ilgi alanlarına ve bölümlerine göre görev alıp çalışmalar yürütüyor.
Bu çalışmalarının sonuçlarından biri de 25-26 Kasım günlerinde düzenlediğimiz “Kadına Karşı Şiddetle Mücadele” günü etkinliklerimiz oldu. 25 Kasım’da Kardeş Türküler grubunun solisti Feryal Öney’i, 26 Kasım’da ise sosyolog-yazar Oya Baydar ve müzisyen Çiğdem Erken’i konuk ettik.
Etkinliğimizin ilk gününde konuğumuz Feryal Öney’in etkinlik salonuna girişi üniversite yönetimi tarafından engellenmeye çalışıldı. Sanatçı bir süre kampüs içerisine alınmadı, ama bizler kararlı bir duruş sergileyerek üniversite yönetiminin baskıcı tutumunu kırdık ve konuğumuzu içeri almayı başardık. Bunca aksiliğe rağmen onlarca kişiyle etkinliğimizin ilk günü başlamış oldu.
Feryal Öney kadınlar üzerine yapılan söyleşinin arasına türküleriyle renk katarak ortamın önceden gerilen havasını dağıttı. Feryal Öney aslında bizim anonim olarak bildiğimiz dillerden düşmeyen birçok türkünün kadınlar tarafından yazılmış olduğunu ve kadınların duygularını, düşüncelerini ancak türküler yoluyla ifade edebildiklerini anlattı, bu sözlerini taçlandıran “Burçak Tarlası” ve “Uyu Deme” türküleri sohbetimizi taçlandırdı. 
 

OLDUĞUMUZ YERE ‘DİRENEREK’ GELDİK
Etkinliğimizin ikinci gününde ise önceki gün yaşanan baskıcı tutuma karşı gösterdiğimiz kararlı tutum sayesinde konuklarımızı hiçbir sorun yaşamadan içeri aldık. Etkinliğimizin ilk konuşmacısı olan Oya Baydar bir sosyolog olarak toplumda kadının yeri ile ilgili yapılan araştırmaları, bir kadın olarak yaşadığı olayları ve kadınların yaşamını güçleştiren onları ikinci sınıf vatandaş kategorisine sokan, cinsel meta olarak kullanan ve şiddete maruz bırakan zihniyete karşı kadınlar olarak nasıl bir duruş sergilenmesi gerektiğini anlattı  Çiğdem Erken  bir kadın olarak kariyerinde erken yaşta yükselmesinin erkekler ve sistem tarafından nasıl kabullenilmediğini ve bu yüzden yaşadığı birçok zorluğu bizimle paylaştı.
Beytepe Kadın Çalışmaları etkinlikleri sadece bunlar değildi. 25 Kasım öncesinde Eğitim-Sen’li kadınların öncülüğünü yaptığı “Halkların arasına değil kadına şiddete karşı duvar örüyoruz” etkinliği vardı. Bu etkinliğe de birçok öğretim görevlisi, akademisyen, öğrenci ve emekçi kadın destek verdi. Bu etkinliklerle görüyoruz ki kadına şiddete karşı asla sessiz kalınmayacak. Şiddetin Olmadığı Bir Hayat İçin, Barış ve Özgürlük İçin Susmayacağız.
 

ÖNCEKİ HABER

Hayatla karılan sohbet, büyüyen dayanışma

SONRAKİ HABER

Soğuk

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...