03 Haziran 2011 10:55

Annelerin sütü, bebelerin dışkısı

Stronsium 90 yağıyormuşota, süte, ete,umuda, hürriyete,kapısını çaldığımız büyük hasrete. Kendi kendimizle yarışmadayız, gülüm.Ya ölü yıldızlara hayatı götüreceğiz,ya dünyamıza inecek ölüm.Nâzım Hikmet Ran, 1958, VarşovaEgemenlerin çıkarları ile &ccedi

Annelerin sütü, bebelerin dışkısı
Paylaş
Prof. Dr. GÖKSEL N. DEMİRER

ota, süte, ete,
umuda, hürriyete,
kapısını çaldığımız büyük hasrete.
 
Kendi kendimizle yarışmadayız, gülüm.
Ya ölü yıldızlara hayatı götüreceğiz,
ya dünyamıza inecek ölüm.

Nâzım Hikmet Ran, 1958, Varşova

Egemenlerin çıkarları ile çelişen, yanlış uygulamalarını gözler önüne seren ve statükoyu sarsma potansiyeli olan bilimsel araştırma sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılması yüzyıllar boyu cesaret gerektiren bir uğraş olmuştur.
Oysa bir bilim insanının temel görevleri arasında eğitim ve araştırma olduğu kadar topluma hizmet de vardır. Toplumsal hizmet, yaptığı araştırmaların sonuçlarını ilgili bilimsel kesimler başta olmak üzere tüm paydaşlar ile paylaşılmasını da içerir.   

Diğer bir deyişle, tarih boyunca bilim insanları bu mesleki ve etik sorumluluklarını yerine getirmek için çalışmalarının gözler önüne serdiği yanlış uygulamaları hayata geçiren kesimlerin tepkilerini çekmiştir. Söz konusu etkinliklerden kâr, fayda, vb. sağlayan kişi ve kurumlara ek olarak, bunları düzeltmekle sorumlu iktidarlar da zafiyetlerini saklayabilmek için statükoyu sarsabilecek araştırmalara imza atan bilim insanlarını yıldırabilmek için ellerinden geleni yapagelmişlerdir.

BİLİM İNSANLARININ SEÇİMİ

Bilgi ve becerilerini statükoyu meşrulaştırmak için kullananları bir tarafa bırakırsak, bu durum bilim insanlarını iki seçenek ile karşı karşıya bırakır. Bilimi ve kamu yararını başına geleceklere rağmen savunma cesaretini göstermek ya da sessizliği seçmek.

Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu mesleki ve etik sorumluluklarını bilimi ve kamu yararını savunmak üzere kullanmayı seçen bir öğretim üyesidir.

HAMZAOĞLU’NUN BAŞINA GELEN

Son günlerde kamuoyuna da yansıdığı gibi Türkiye sanayiinin en yoğun olduğu bölge olan Kocaeli/Dilovası’nda yaptığı “Endüstri Yoğun Bölgelerde Yaşayanlarda Ölüm Nedenleri: Dilovası Örneği” araştırma sonuçlarına dayanarak, ilçede yaşayan annelerin sütünde ve bebeklerin dışkısında arsenik, civa gibi ağır metallere rastlandığı ve bunun yörede görülen kanser vakaları ile ilintili olduğu yönünde açıklamalarda bulundu.

Büyükşehir Belediye Başkanı ve Dilovası Belediye Başkanı, Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nun ‘Haberin geniş halk kitlelerine ulaşmasını sağladığı, araştırma sonuçlarını halk arasında panik yaratmak amacıyla kullandığı” iddiasıyla yargılanması için Kocaeli Cumhuriyet Savcılığına şikayet dilekçesi verdi. Savcılık hazırladığı dosyayı, söz konusu fiilin incelenmesi amacıyla Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğüne gönderdi. Üniversite izin verdiği takdirde Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, TCK’nın 213. maddesi uyarınca 2 ila 4 yıl arasında hapis istemiyle yargılanacak.

Ayrıca, Sağlık Bakanlığı Kanserle Mücadele Daire Başkanlığı da YÖK’e, Hamzaoğlu’nun ‘Halkı kanser konusunda yanlış bilgilendirdiği’ gerekçesi ile şikayet etti. YÖK de şikayeti bir üst yazı ile Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğüne gönderdi. Rektörlük de disiplin soruşturması ile süreci uygun buldu.

SÜREÇ TÜBİTAK’I DA ZAN ALTINDA BIRAKTI

Bir kamu yönetici ya da ilgili Bakanlık yetkilisinin bir bilimsel araştırmanın sonuçlarından şüphe duyması söz konusu olabilir. Buna yönelik kaygılarını ilgili öğretim üyesi ile paylaşabilir. Ancak bilimsel bir çalışmanın sonuçlarına yapılacak bir itiraz ilgili yeterliliğe sahip ve iktidar ve sermaye çevrelerinin olası baskılarından bağımsız ve uzman bir ekibin detaylı bir çalışmasıyla ve çalışmanın yöntemi, sistematiği, vb. bazında somut olarak gerekçelendirilmelidir. Bugüne kadar yukarıda bahsi geçen soruşturmalara temel olabilecek bir böylesi bilimsel çalışma kamuoyu ile paylaşılmamıştır.
Oysa Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’na yönelik soruşturma taleplerine gerekçe olan araştırma Kocaeli Üniversitesinde Halk Sağlığı, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ile Tıbbi Genetik Anabilim Dallarından akademisyenlerin birlikte yürüttüğü, Kocaeli Üniversitesinin Bilimsel Araştırma Fonu tarafından desteklenen ve sonuçları TÜBİTAK’ın hakemli bir bilimsel dergisinde yayınlanan1  bir araştırmadır. Dolayısıyla Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’na yönelik olarak başlatılan bu süreç sadece kendisini ve çalışma arkadaşlarını değil, Kocaeli Üniversitesini ve TÜBİTAK’ı da töhmet altına bırakacak bir niteliktedir.

Dahası da var. Ülkemizde yapılan ve sonuçları uluslararası bilimsel hakemli dergilerde yayınlanan pekçok makale Dilovası ve Kocaeli bölgesinde endüstriyel etkinlikler kaynaklı ciddi bir çevre kirliliği olduğunu gözler önüne seriyor. Toprakta, havada, suda ve sedimanda rapor edilen kirleticiler arasında uçucu organik bileşikler, ağır metaller, poly-klorlu dibenzo-p-dioxinler, poly-klorlu bifeniller, poly-cyclic aromatik hidrokarbonlar, vd. yer alıyor. Bunların hepsi önemli endüstriyel kirleticiler ve pekçoğu toksik, kanserojen niteliğe sahip 3.

Bu kirleticilerin kaynakları arasında diğerlerine ek olarak Dilovası Organize Sanayi Bölgesi’nin de olduğu ve bu kirleticilerin yağmur ve rüzgar ile bölgeye yayıldığı belirtiliyor.2 Ayrıca Dilovası bölgesinde endüstriyel tehlikeli atıklar nedeniyle çok önemli sağlık ve çevre sorunlarının yaşanmakta olduğu ve kanserin bölgedeki en önemli ölüm nedeni olduğu da belirtiliyor4.  Kocaeli bölgesinde yiyecek numunelerinde ölçülen poly-klorlu dibenzo-p-dioxin miktarlarının diğer bölgelerdeki benzer yiyecek numunelerine göre daha yüksek olduğu ve bazı hayvansal ürünlerdeki düzeyinin izin verilen ulusal sınırların üzerinde olduğu da bulgular arasında yer alıyor5.

ONURUMUZA SAHİP ÇIKMA GÜNÜ

Bu çalışmalar Kocaeli Üniversitesine ek olarak Karadeniz Teknik Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi ve TÜBİTAK-Marmara Araştırma Merkezinde görev yapan bilim insanları tarafından gerçekleştirilmiş.

Dilovası bölgesinde yaşanan endüstriyel etkinlikler kaynaklı yoğun çevre sorunları diğerlerine ek olarak yukarıda bahsi geçen bilimsel çalışmalarla açık olarak ortaya koyulmuş durumda. Besinlerde bile saptanan bu kirleticilerin annelerin sütü ve dolayısıyla bebeklerin dışkısına kadar ulaşabileceğini öngörmek için aslında uzman olmaya bile gerek yok.
Peki ya bu konunun uzmanıysanız? Görev tanımınız içinde halk sağlığını tehdit eden faktörleri araştırmak varsa? Üzerine bir de mesleki ve etik sorumluluklarınızı göz ardı etmiyor ve tercihinizi kamu yararından yana kullanıyorsanız? İşte o zaman baskılara ve soruşturmalara ve belki hapis cezalarına peşinen bir “evet” demeniz gerekiyor.    

Bu ülke Çernobil sonrası radyasyonlu çay içen, “Asbestin zararı yoktur” diyen, “Siyanürün birazı faydalıdır aslında” diye açıklamalar yapan “yetkililer” gördü. Ama onurlu bilim insanlarını da gördü. Gün bilimsel gerçeklerin açıklanmasını baskı, taciz ve soruşturmalar ile engellemeye çalışan egemenlere inat, annelerimize,  bebeklerimize, emeğimize ve onurumuza sahip çıkma günüdür.

KAYNAKLAR 

1Hamzaoğlu O., Etiler N., Yavuz C.I. ve Çağlayan Ç., 2011. “Th e causes of deaths in an industry-dense area: example of Dilovası (Kocaeli)”, TUBITAK Turk J Med Sci, 41 (3): 369-375.
  2 Pekey H. ve Arslanbaş D., 2008. “The Relationship Between Indoor, Outdoor and Personal VOC Concentrations in Homes, Offices and Schools in the Metropolitan Region of Kocaeli, Turkey”, Water Air Soil Pollut, 191:113-129.
Yaylalı-Abanuz G., 2011. “Heavy metal contamination of surface soil around Gebze industrial area, Turkey”, Microchemical Journal, Baskıda.
Salihoglu G., 2010. “Industrial hazardous waste management in Turkey: Current state of the field and primary challenges”, Journal of Hazardous Materials 177, 42-56.
Aslan S., Korucu M.K., Karademir A., Durmusoglu E., 2010. “Levels of PCDD/Fs in local and non-local food samples collected from a highly polluted area in Turkey”, Chemosphere, 80, 1213-1219.
Gedik K., Demircioglu F., Imamoglu I., 2010. “Spatial distribution and source apportionment of PCBs in sediments around Izmit industrial complexes, Turkey”, Chemosphere, 81, 992-999.
Pekey B. ve Yılmaz H., 2011. “The use of passive sampling to monitor spatial trends of volatile organic compounds (VOCs) at an industrial city of Turkey”, Microchemical Journal, 97, 213-219.
Bakoglu M., Karademir A., Durmusoglu E., 2005. “Evaluation of PCDD/F levels in ambient air and soils and estimation of deposition rates in Kocaeli, Turkey”, Chemosphere, 59, 1373-1385.
Pekey B., Karakas D., Ayberk S., 2007. “Atmospheric deposition of polycyclic aromatic hydrocarbons to Izmit Bay, Turkey”, Chemosphere 67, 537-547.
 3 Yaylalı-Abanuz G., 2011. “Heavy metal contamination of surface soil around Gebze industrial area, Turkey”, Microchemical Journal, Baskıda.

  4Salihoglu G., 2010. “Industrial hazardous waste management in Turkey: Current state of the field and primary challenges”, Journal of Hazardous Materials 177, 42-56.
  5 Aslan S., Korucu M.K., Karademir A., Durmusoglu E., 2010. “Levels of PCDD/Fs in local and non-local food samples collected from a highly polluted area in Turkey”, Chemosphere, 80, 1213-1219.

*ODTÜ Öğretim Üyesi

ÖNCEKİ HABER

Eşkıya kitapçıya indi

SONRAKİ HABER

‘Demokrasinin güvencesi işçilerin mücadelesidir’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa