07 Ağustos 2013 14:35

Adnan Yücel Şiirinde Emek ve Kavga

Adnan Yücel; kavganın, âşıkların, ezilmişlerin, işçilerin ve devrimcilerin şairidir. Toplumsal mücadelelerin ortaya çıkarttığı büyük ozan ve halk burcunda şiirleri bayraklaşanlardandır. Mücadelesini verdiği sınıfsal kavgayı, sanatıyla bir bütün yapabilmiş ozandır. Bu sebeple, şiirlerinin merkezinde değişmeyen öz

Adnan Yücel Şiirinde Emek ve Kavga
Paylaş
Mustafa Çavuşoğlu

Şiirinde, usta olarak aldığı Hasan Hüseyin ve onun ustası Nâzım Hikmet’in şiirlerinde görülen aşkı, beklentileri, itirazları, sevinçleri, tıpkı ustalarının yaptığı gibi işçi sınıfının mücadelesi etrafında şekil aldırmıştır. ‘Çocuklar ölürken bütün ülkelerde/ Ey koca Nâzım/ Ey ustamın ustam dediği…’ dizeleriyle, ustasının kim olduğunu söylemiştir. İnsanlık tarihiyle birlikte var olan sınıfsal mücadelede taraf olduğu yeri: ‘Yıllar boyu işkenceler içinde/ İhanetler ve direnmeler içinde/ Beklediler-beklediler de gelmedi ölüm/ Tuttular yakasından koydular önlerine/ Konuş be ölüm-konuş dediler/ Biz büyürüz sen böyle küçüldükçe/ Seninle kavgamız insanlık tarihiyledir/ Prometeus’den Spartacus’e/ Bruna’dan Che Guawera’ye/ Ve Kawa’dan bizlere dek ateş iledir/ Gel de bağdaş kur soframıza ey ölüm/ Senin alçaldığını görmek/ Özgürlük adına sunulan canlar iledir…’ dizeleriyle belirtmiştir.

ÇAĞININ TANIĞI HER ŞAİR GİBİ…

Yücel, sosyalist gerçekçi sanatın emeğin yüceliğine dayanan, sosyalist toplumun tüm dünyadaki evrensel kültürünü oluşturmakla yükümlü bir sanat anlayışı olduğunu iyi bilmektedir. Toplumsal ve evrensel barışın da ancak sosyalizmle sağlanacağını, şiire giren feodal yiğitlikleri, umutsuzlukları, sosyalist şiir gibi işleyenlere gereken cevabı vermiştir. Dikersin gözlerini masmavi yarınlara/ İnsanlığın insanca yaşamını özlersin/ Ve söylersin kendi kendine/ Çağının tanığı her şair gibi sen de/ Ne açlık-ne zulüm-ne de kan/ Ancak biz kazandığımız zaman…

TÜRKÜSÜZ ÇIKMAYASIN YOLLARA…

Yücel, Hasan Hüseyin ve Nâzım Hikmet’in tesiriyle şiirlerini yazmayı sürdürmüştür. Nâzım Hikmet ve Hasan Hüseyin’in ‘uzun soluklu’ şiirleri Adnan Yücel’de de görülür... Yücel; emekçilerin, ezilen ve sömürülen dünya halklarının yaşam mücadelesindeki ‘emek, demokrasi ve özgürlük’ arayışlarını sınıfsal açıdan estetize etmiş, uzlaşmaz sınıflar arasındaki yaşam kavgasına katılmış bir ozandır. Şiirindeki biçimsel özellikleri, bağlı bulunduğu sınıfın özü belirlemiştir.

Çağının iyi bir tanığıdır, tarihsel olarak yükselen sınıfsal mücadelelerin ve Kürt ulusal mücadelesinin evrelerini şiirleştirmiştir… 40 Kuşağı şairlerinden de etkilenmiştir Yücel. Enver Gökçe ve Ahmed Arif şiirlerinde görülen kimi özellikler, şiirlerinde bir uğrak yeri halindedir. Şiirlerinde, mani ve türkü özelliklerinden de yararlanır. Ama şiirleri ne bir türkü ne de manidir. Şiiri için türkü ve maniden yararlanması; şiirinin hem dönemsel hem de tarihsel acılara karşı bir silah haline dönüşmesini sağlayan iyi bir araçtır:

‘İyi ki silahlanmışız acılara karşı/ Türküsüz çıkmamışız yollara/ Ekmekten ve gömlekten önce/ Aşk / Ve sevinç doldurmuşuz koynumuza/ İyi ki koparmamışız çiçekleri/ Sevgiyi öfkesiz takmışız yakamıza…’ dizelerinde görüldüğü gibi şiirlerindeki türkü özelliğini diğer şiirlerinde olduğu gibi evrensel bir boyutta işlemiştir…


YARINLAR İÇİN UMUTSUZLUK YASAK

Yücel’in: ‘Açlık bir gün öfkeye/ Yokluklar bilince dönüşür/ Bu denge yürür/ Ağaç yaşlandıkça çürür/ Fidan yaşlandıkça büyür…’ dizeleri, hem kendi yaşantısını hem de Nâzım Hikmet’in ‘Sıradaki’ isimli ilk militan şiirini hatırlatır. Yücel de sıradakiydi. Başlayan ve bitirendi işi. Yarınlar için umutsuzluğu yasak kılan Yücel’e bırakalım sözü: Siz değil misiniz önce öldüren/ Sonra tapan bizlere/ Ve yolumuza bayraksız yürüyen/ İşte taşladığınız Pir Sultan/ Derisini yüzdüğünüz Mansur/ Başını kestiğiniz Hazerifen/ Ve siz/ Biliyoruz ki bir gün/ Bizi de öylesine seveceksiniz/ İşte gecemizde yanan ışıklar/ İşte yarın diyeceksiniz/ Yüzünüze dökülen ışıkları/ Tül dudaklarından bizimle öpeceksiniz/ Kan kalır belki yerde/ Alınteri kalmaz ama/ Bir gün mutlaka göreceksiniz

ÖNCEKİ HABER

Ve Senfoni Başlasın

SONRAKİ HABER

400 çift saya 3 çift ayakkabı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa