İPA araştırması: Her iki geçten biri yurt dışına taşınmayı düşünüyor
İPA tarafından yayımlanan "İstanbul’da gençliğin demografik ve sosyoekonomik profili: 20 yıllık değişim" raporu, gençlerin kriz, güvencesizlik ve umutsuzluk kıskacında olduğunu ortaya koyuyor.

Şişli'de eylem yapan gençler | Fotoğraf: Evrensel
İstanbul Planlama Ajansının (İPA) “İstanbul’da Gençliğin Demografik ve Sosyoekonomik Profili: 20 Yıllık Değişim” başlıklı raporu, 18-30 yaş aralığındaki gençlerin yaşam koşullarında son 20 yılda yaşanan değişimi ortaya koyuyor.
Rapora göre kriz, güvencesizlik ve umutsuzluk kıskacında olan gençler, çözümü yurt dışına taşınmakta arıyor. 20 yıl önce gençlerin yüzde 35’i yurt dışına gitmeyi düşünürken, bugün bu oran yüzde 50,4’e çıkmış durumda. Üstelik geçmişte bu düşünce daha çok merakla ilişkilendirilirken, bugün zorunlulukla açıklanıyor.
Lise öğrencileri bile artık yurt dışı planları kuruyor. 2010’lu yıllarda ortalama %30-50 bandında seyreden yurt dışına yerleşme oranları, ilerleyen yıllarda giderek arttı, günümüzde ise bazı liseler için %70-90 seviyelerine ulaştı. Bu durum İstanbul’un önde gelen liselerinden mezun birçok öğrencinin yurt içi yükseköğretimi ikinci plana atmaya başladığını ortaya koyuyor.
KYK bursu çay-simide yetmiyor
Rapora göre İstanbul’da genç nüfus 3 milyon 239 bini aşmış durumda. Bu da her 5 kişiden birinin genç olduğu anlamına geliyor. Ancak bu gençlerin büyük çoğunluğu geçim sıkıntısı, işsizlik, barınma krizi ve gelecek kaygısıyla kuşatılmış bir yaşam sürüyor.
Raporda yer alan hesaplamalar, gençlerin alım gücündeki büyük kaybı net biçimde ortaya koyuyor:
- 2005’te KYK bursuyla 5,67 gram altın alınabilirken, 2025 itibarıyla bu miktar 0,88 grama düşmüş durumda.
- Aynı bursun, asgari ücrete oranı da %31,4’ten %13,6’ya geriledi.
- KYK bursunun çay-simit alım gücü %84,4 azaldı.
- Bursun okul yemeği (tabldot) alım gücü de son 17 yılda %59 oranında düştü.
Çalışmak mecburiyet ama iş de yok
Bursları öğle yemeklerine dahi yetmeyen gençler gençler, barınmadan ulaşıma kadar en temel ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda.
Araştırmaya göre gençlerin büyük bölümü geçinmek için çalışmak zorunda, ancak yarı zamanlı iş bulmak bile büyük bir sorun: 2023 yılı Eurostat verilerine göre Türkiye’de 15-29 yaş grubunda yarı zamanlı çalışan gençlerin oranı yalnızca %10,5.
Üniversite öğrencileri, çalışsalar bile bu durum akademik başarılarını düşürüyor. Eğitim ile geçim arasında sıkışan gençler için öğrencilik “bitmeyen bir mesaiye” dönüşmüş durumda.
Barınma: Merkezden çeperlere sürgün
2005’te öğrenciler üniversiteye yakın ev kiralayabilirken, bugün bu durum neredeyse imkansız.
Beşiktaş, Şişli, Kadıköy gibi merkez ilçelerdeki konut fiyatlarındaki fahiş artış nedeniyle gençler Esenyurt, Sultangazi, Arnavutköy gibi çeper ilçelere göç etmek zorunda kalıyor.
Gençler “üniversiteli” olsa da yaşam pratikleri, kampüs hayatından uzak. Ayrıca yüksek ulaşım maliyetleriyle başa çıkmak zorunda kalıyorlar.
Kültürel yaşam de erişilemez hale geldi
Sosyalleşme, kültür-sanat etkinlikleri de gençler için artık büyük lüks:
- 2005’te KYK bursunun %3,5’i ile tiyatroya ayda 29 kez gidilebilirken, 2025’te bu sayı 6’ya düşmüş durumda.
- 2005’te bursun %11,4’ü ile ayda 8 konsere gidilebilmekteyken, 2025’te sadece 2 konser mümkün.
- 2005’te asgari ücretli genç maaşının %5’i ile ayda 19 kez maça gidebilirken, 2025’te bu sayı 5’e düşmüş durumda.
Yüzde 26 ne eğitimde ne istihdamda
Üniversite sayısı ve bölüm sayısı artsa da bu genişleme istihdama yansımıyor. Genç işsizliği ve “NEET” (ne eğitimde ne istihdamda olan gençler) oranı alarm veriyor.
- TÜİK verilerine göre, 15-29 yaş grubundaki her 4 gençten biri NEET: Oran %25,9.
- Eurostat’a göre, Türkiye’de gençlerin %41’i niteliklerinin altında işlerde çalışıyor.
- Diplomaların değersizleşmesi, gençleri alan dışı, güvencesiz ve düşük ücretli işlere mecbur bırakıyor. Gençlerin çoğu referanssız iş bulamayacağını, niteliklerine uygun alanlarda deneyim kazanamadıklarını ifade ediyor.
Ev kurmak, araba almak, emeklilik hayal
Rapora göre gençler artık “bağımsız bir hayat kurmak” kavramını neredeyse terk etmiş durumda:
- Gençlerin %81,8’i evlenmenin maddi olarak zorlayıcı olduğunu,
- %78,8’i tek başına eve çıkmanın imkânsız hale geldiğini söylüyor.
- Emeklilik ya da konut ve araba sahibi olma fikri, “uzak birer ihtimal” olarak görülüyor.
İşsizlik, belirsizlik ve yoksulluk nedeniyle gençlik dönemi uzuyor, gençler “beklemede” kalıyor. 2024 yılı itibarıyla genç yetişkinlerin %50,7'si ailesiyle birlikte yaşıyor.
Gençlerin temel kaygı sebepleri %49,2 ile geçim sıkıntısı, %47,9 ile gelecek belirsizliği. Bu oranlar 20 yıl önce genç olanlar için %29 düzeyindeydi. Rapora göre umutsuzluk hakim olsa da “umut etmekten vazgeçmeyen” gençlerin sesi hâlâ direniyor. (Haber Merkezi)
Evrensel'i Takip Et