MESS kapsamındaki Renault işçileri: Kazandıracak olan birliğimiz
Yaşam koşullarının gittikçe ağırlaştığını belirten Renault işçileri, MESS sözleşmesinde Türk Metal’in sunduğu taslağın, olduğu gibi kabul edilse bile kayıpları karşılamayacağını söylüyor.

Ekran görüntüsü/ Renault Group tanıtım videosundan alınmıştır
İLGİLİ HABERLER

Metal işçisi kadınlar alanlardan haykırdı: Erkek egemen düzeni değiştireceğiz

Tosyalı'da neler oluyor?

Metal işçileri 1 saat iş bıraktı: Sefaleti kabul etmeyeceğiz
Ezgi CANSEL
Bursa
150 bin işçiyi ilgilendiren MESS grup toplu iş sözleşmesi süreci MESS’in dayatmaları nedeniyle tıkandı, 22 Kasım’da yapılan son görüşmede anlaşma sağlanamaması üzerine uyuşmazlık raporu tutuldu ve ara buluculuk süreci başladı. İşçi sendikaları Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Özçelik-İş ile patron sendikası MESS arasında yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde Türk Metal, aylık 5 bin lirası (brüt) avans olacak şekilde ilk 6 ay için yüzde 119, Birleşik Metal-İş yüzde 30’u mahsuplaşma kapsamında yüzde 140.5 zam istedi. Özçelik-İş’in talebi de Türk Metal’le aynı oldu. Sözleşmenin üç yıllık olmasını isteyen MESS ise ilk 6 ay için yüzde 35 zam, telafi çalışması, hafif işlerde çalışabilir raporu olanlardan, önerilen işi kabul etmeyenlerin, tazminatsız işten atılması gibi dayatmalarda bulundu. Türk Metal’le patronların danışıklı dövüş içinde olduğunu söyleyen Renault işçileri, “Bu oyunu birliğimizle bozabiliriz” diyor.
"PATRON BASKICI, SENDİKACILAR UZLAŞMACI"
MESS grup toplu iş sözleşmesinde ara bulucu süreci resmen başlarken, Renault işçileri Türk Metal’in hazırladığı taslağın daha imzalanmadan kayıpların başladığını ifade ediyor. Bir Renault işçisi, “52 maddede anlaşma sağlandı, kabul edilen maddelerde elle tutulur, bizim yararımıza hiçbir şey yok. Görüşmelerin sonunda da alabilecekleri zam anca yüzde 80-90 olabilir. Sendika devletle danışıklı dövüş içinde, devlet ne derse o olacak, sendika güven vermiyor” diyor.
Patronların baskıcı, sendikacıların ise uzlaşmacı olduğunu dile getiren işçi şunları söylüyor: “İşveren öyle bir baskılıyor ki işçiyi, yaşamaya çalıştığımız ülke şartlarında içeride kimse sesini çıkaramaz hale geliyor. Çıkarınca da sesini kesmek için işten çıkarılan arkadaşları da gördük. Geçmişte yaşanan deneyimler işçilere gözdağı oldu.”
"SENDİKACILAR İŞÇİNİN ÖNÜNDE ENGEL HALİNDE"
Sendikacıların bu süreçte aldığı etkisiz eylem kararlarını eleştiren Renault işçisi, “Sendika mesaiye kalmama kararı almıştı, ertesi hafta kararından geri döndü. Zaten uygulamak istemedikleri kararı hasta işçilerin işe gelmemesi nedeniyle uygulamak zorunda kalınca hemen ‘Kendi aramızda tartışmalara sebep oluyor’ diyerek karardan döndüler, sendika işçinin önünde engel olmaktan başka işe yaramıyor” diyor.
Eylül ayından itibaren normalde enflasyon farkının ücretlerine yansıtılması gerektiğini belirten Renault işçisi şöyle devam ediyor: “Sözleşmeyi bekliyoruz, çünkü Türk Metal sözleşme içine koyup şov yapıp zam aldık diyecek, bizim aradaki farkı hem son enflasyona hem de sözleşme zammına faiz işleterek ayrı ayrı almamız gerekiyor. Son enflasyonu vermeden sözleşmeye giriliyor” diye konuştu.
"REFAH PAYI DİYE BİR MADDE YOK"
Yaşam koşullarının ağırlaştığını belirten bir başka Renault işçisi de enflasyon zammını da talep ettikleri ek zammı da alamadıklarını ifade ediyor: “Kirada kalan var, çocuğunu evlendirecek olan var, kredi kartı borçları her geçen gün artıyor. Yapılacak olan zam uzun vadede kaybı karşılamıyor çünkü enflasyon var. Sendikasız iş yerleri zammı aldı yoluna bakıyor. Biz resmen sendika tarafından cezalandırılıyoruz. Sözleşme taslağında eksik maddeler var. Biz mesela refah payı diye bir şey istiyorduk. Her şey zamlanıyor, enflasyon da doğru açıklanmadığı için doğru düzgün zam alamıyoruz. O refah payı olmadığı sürece şu an yüzde 100 zam alsak bile 6 ay sonra aynı duruma düşeceğiz.”
"BERABER HAREKET ETMEDEN BU OYUNU BOZAMAYIZ"
Her sözleşme döneminde benzer süreçlerin yaşandığını belirten Renault işçisi, “İşçinin görüşü alınsa sonuçlar farklı olur. Sendika ve işverenler süreci danışıklı dövüşerek sürdürüyor. Ancak sendika ve işverene rağmen birlik olursak bu oyunun içinden çıkabiliriz. Her sözleşme dönemi metal sektöründe işçiler sürekli Renault veya Ford’da çalışan işçilerden beklenti içinde. Herkes birbirine bakıyor, sendika da işveren de geçip köşeden izliyor. Hep beraber hareket etmeden bize bu oyunu çevirenlere karşı durmanın, istediğimizi almanın yolu yok” diyor.
"TASLAK BAŞTAN SONA DÜZENLEMELİ"
Sözleşme sürecinde yapılan anketlerin yeterli olmadığını ve işçilerin taleplerinin taslakta yer almadığını belirten Bosch işçisi, “Vergilerin düzenlenmesi gerekiyor, yeni giren bir işçiyle sene sonunda neredeyse aynı ücreti alıyoruz. Asgari ücretin ne olacağını beklemek yerine taslağın baştan sona düzenlenmesi gerekiyor” diyor.
Sendikacıların fabrikada yaşanan gündelik sorunlara dahi müdahil olmadığını belirten Renault işçisi de bulunduğu ortamda havalandırma olmadığını, onlarca kez sendikaya bildirmelerine rağmen sendikanın sürekli ‘Yapılacak, düzeltilecek diyerek oyaladıklarını’ söylüyor. Renault işçisi, “Ayda 7-8 kişi rapor alıyor, solunum yolları hastalıkları uzun vadede bizi etkileyecek bir hastalık. Bu yağ, kir, toz, duman içinde çalışırken maske de takamıyoruz, o da nefes almamızı zorlaştırıyor. Karşılığında verilen ise 600 liralık ayakkabı çeki. Onunla da ancak çorap alırsın bir mağazaya gidince” diyor.
"KAYBIMIZI KARŞILAMAYACAK"
Bursa Ticaret ve Sanayi Odasının (BTSO) verilerine göre Bursa’nın en büyük 250 fabrikasında çalışan tek bir işçinin dahi fabrikaya 4 milyona yakın gelir sağladığını hatırlatan Renault işçisi şunları söylüyor: “TOFAŞ’ta, Renault’da ise bu 10 milyonun üzerine çıkıyor. Patronların büyüyen kârına karşı biz ise payımızı alamıyoruz. Utanmazlar yüzde 300 büyüyüp, kârını katlayıp bize yokluğu teklif ediyorlar. MESS’in teklif ettiği rakam da Türk Metal’in ortaya koyduğu taslak da bizim kaybımızı karşılamayacak. Taleplerimiz karşılanmazsa işi bırakmayı düşünen çok fazla işçi var. Türk Metal yine masadan kalktı. Her zaman olan şey, asgari ücretin açıklanmasını bekliyorlar, o yüzden şov yapıyorlar, yıllardır yapıyorlar bunu. Biz zaten taslağın yetersiz olduğunu söylüyorduk bir de 6 aylık resmi enflasyon yüzde 30 iken utanmadan yüzde 35 veriyor MESS, bunlar hep danışıklı dövüş.”
Evrensel'i Takip Et