2 Kasım 2023 16:44

ODTÜ lisansüstü öğrencilerinden ‘Yüzyılın Bakiyesi’ konulu etkinlik

ODTÜ’lü lisansüstü öğrencilerin düzenlediği Yüzyılın Bakiyesi başlıklı panele, Pınar Bedirhanoğlu, Nuray Sancar ve Yücel Demirer konuşmacı olarak katıldı.

ODTÜ lisansüstü öğrencilerinden ‘Yüzyılın Bakiyesi’ konulu etkinlik

Fotoğraf: Evrensel

ODTÜ’lü lisansüstü öğrenciler tarafından düzenlenen Yüzyılın Bakiyesi konulu etkinlik, Pınar Bedirhanoğlu, Nuray Sancar ve Yücel Demirer’in katılımıyla ODTÜ İktisadi İdari Bilimler Fakültesinde gerçekleşti.

Etkinlikte Pınar Bedirhanoğlu, kapitalizm ve devlet ilişkilerinin birlikte ele alınması gerektiğini vurguladı. Cumhuriyet tartışmalarının farklı düzeylerde yapılabileceğini ifade eden Bedirhanoğlu, kapitalist devlet ve cumhuriyetçi devlet arasında bir eşitleme yapılamayacağını söyledi. Tartışmada kapitalist devlet ve halk egemenliği kavramları arasında çelişkiye dikkat çeken Bedirhanoğlu, sermayenin devlet aracılığı ile tarih boyunca emek üzerinde tahakküm kurduğunu, tahakküm altındaki toplumsal sınıflar açısından Cumhuriyetin ortaya koyduğu halk egemenliği kavramının çelişkili olduğunu ve bu çelişkinin toplumsal krizlerle yansıdığını ifade etti. Fransız Devrimi ve Ekim Devrimi’ne referansla konuşmasına devam ederken, bu krizlerin toplumsal dönüşümlerle aşılabildiğini ve herkesin sahiplenebileceği bir Cumhuriyet arayışının mümkün olduğunu sözlerine ekledi.

Türkiye’deki gelişimi açısından Cumhuriyeti ele alan Nuray Sancar, Cumhuriyet kazanımlarının yok edildiği bir ortamda geçmişe dönüş arzusunun ortaya çıktığını belirtti. Sancar Atatürk ve Erdoğan gibi kurtarıcı mit figürlerinin ön plana çıktığını, bu durumun halkın kendi kendisini kurtaramayacağı inancı ile ilişkilendirilebileceğini söyledi.  Cumhuriyet fikrinin adım adım ortaya çıktığını vurgulayan Sancar, “Osmanlı İmparatorluğu içerisindeki halk ayaklanmaları esasında sermaye birliğini sağlamaya yönelik ortak pazar oluşturma çabasıdır. Bu ayaklanmaların sonucunda, milli burjuvazi kendi Cumhuriyetini kurmak istemiştir” dedi.  Kurtuluş Savaşının halk seferberliği ile gerçekleştiğini ifade eden Sancar, “Cumhuriyetin kuruluşunda işçi sınıfı ve halk kesimlerinin rızasını almak için ideolojik temellerin milliyetçilik, laisizm ve Sünni İslam ideolojisine temas etmesi gerekiyordu. Cumhuriyet fikri sınıfsız kaynaşmış bir toplum idealine dayanmaktadır, ama bu fikir işçi sınıfı üzerinde etkisini neredeyse hiç göstermemektedir” dedi.

Yücel Demirer ise, Türkiye’deki Cumhuriyet fikrinin idealize edilmiş bir bakış açısı ile ele alındığını ifade ederken, Cumhuriyetin baskıcı ve otoriter yanının göz ardı edildiğini belirtti. Cumhuriyet algısının AKP rejimi ile beraber simgesel bir dönüşüme uğradığını belirten Demirer, Cumhuriyet eleştirilerinde halk iradesi kavramının devre dışı bırakıldığını ifade ederken halk ve demokrasi arasındaki mesafeye yönelik eleştirilere de dikkat çekti. Erdoğan rejiminin Cumhuriyeti dönüştürerek sahiplendiğini ifade eden Demirer, “Görkemli Cumhuriyet kutlamaları yerine, AKP rejimi sönük Cumhuriyet kutlamalarını tercih ediyor. Ancak, son Cumhuriyet kutlamalarında halkın AKP ve CHP’nin gücünü aşan bir eylemsellik sergilediğini gözlemledik. Sınıflı, imtiyazlı ve kaynaşmamış ama kıran kırana mücadele eden bir toplumdan söz edebiliriz” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et