15 Mart 2023 11:28

Meral Akşener: Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu olacak

Partisinin grup toplantısında konuşan Meral Akşener, "Cumhurbaşkanı Yardımcıları, Sayın İmamoğlu ve Sayın Yavaş ile birlikte Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır" dedi

Fotoğraf: TBMM

Paylaş

 İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu.

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in 3,5 ay önce Ankara'da öldürülmesine ilişkin olarak Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'a seslenen Akşener, "Mafyalar, simsarlar, uyuşturucu kaçakçıları karşısında bu kadar aciz olma! Sen bu memleketin Cumhurbaşkanısın. Korkma! Sinan Ateş’in esas katilleri kim? Açıkla! Eğer ki, bu milletten, gerçekten de helallik almak istiyorsan; Bu kanı, yerde bırakma! Bu haksızlığa, boyun eğme!" dedi.

Akşener, 14 Mayıs'ta gerçekleşecek seçlmer için ise "6 Mart’ta milletimizin önüne, bir çözüm yolu koyduk. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyenleri de Sayın Mansur Yavaş’ı destekleyenleri de Sayın Ekrem İmamoğlu’nu destekleyenleri de ortak bir yol haritasında birleştirdik. Bu yol, milletin yoludur. Ve İYİ Parti gururla sunar: Bu yol kazanmanın yoludur" diye konuştu.

Akşener'in gündeme ilişkin konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

"Adaleti kör, vicdanı sağır, kalbi taştan bu düzende; susanlardan olursam, sinenlerden olursam, korkanlardan olursam, milletim bana, hakkını, helal etmesin. Bir yiğidin peşine, bin namussuz takılmışken; bir eşin yüreğine, ateşler düşmüşken; bir çocuğun yüzüne, hasret acısı vurmuşken; göz yumanlardan olursam, milletim bana hakkını, helal etmesin. Bengisu’nun, Banuçiçek’in, Ayşe’nin gözyaşlarının hesabını sormazsam; haklarını aramazsam; Sinan Ateş’i unutursam, unutturursam; milletim bana hakkını, helal etmesin.

ERDOĞAN'A SESLENDİ: "KORKMA, CİNAYETİN ASIL SORUMLULARI KİM AÇIKLA"

Bak Sayın Erdoğan; hani, göz göre göre yaptığın, her hatanda, her beceriksizliğinde, her iş bilmezliğinde çıkıp çıkıp, milletimizden, helallik istiyorsun ya… İşte sana fırsat. İki güzel çocuğun, bir acılı annenin, ve yüreği yaralı bir milletin, helalliğini alma fırsatı… Hadi bakalım, Sayın Erdoğan. Ayşe Ateş kızımıza, söz veren sen değil miydin? ‘Ben bu işin peşine düşeceğim’ diyen, sen değil miydin? Bengisu’ya, Banuçiçek’e, söz veren sen değil miydin? Sözünden dönmek mertliğe sığar mı? Hani milletin adamıydın? Hani cumhurun reisiydin? Haydi bakalım. O makamın, kendi kendine taktığın, o sıfatların, hakkını ver de, görelim bakalım. Ama veremezsin. O sözleri tutamazsın. Çünkü her şey ortada. Gün ortasında, başkentin göbeğinde işlenen, bu cinayetin üstünden, tam, 3 buçuk ay geçti. Adalet, hâlâ yerini bulmadı. Açılan dava, bir milim bile ilerlemedi. Suçluların gözaltına alınacağı yerde; adalet gözaltına alındı. Suçlulara kelepçe takılacağı yerde adalete kelepçe takıldı. Cinayetin failleri yakalandı. Ama ona yardım ve yataklık edenler, serbest bırakıldı. Telefon kayıtlarında, tüm ilişki ağı ortaya döküldü. Katiller yakalandı. Ama emri verenler, serbest kaldı. Sayın Erdoğan; arkandan dönen dümenler karşısında; bu kadar kifayetsiz olma! Adaleti gölgeleyenlere karşısında, bu kadar basiretsiz olma! Mafyalar, simsarlar, uyuşturucu kaçakçıları karşısında; bu kadar aciz olma! Sen bu memleketin Cumhurbaşkanısın. Korkma! Bu cinayetin, asıl sorumluları kim, açıkla. Bu suikastın planlayıcıları kim, açıkla. Sinan Ateş’in esas katilleri kim, açıkla. Eğer ki, bu milletten, gerçekten de helallik almak istiyorsan; bu kanı, yerde bırakma. Bu haksızlığa, boyun eğme! Bu vicdansızlığa, sahip çıkma! Ben, adalet yerini bulana kadar, her konuşmamda, sana bu çağrıyı yapacağım. Her konuşmamda, sözümü tutacağım. Her konuşmamda, sana, Sinan Ateş’i hatırlatacağım. And olsun, şart olsun ki; Sinan Ateş’i unutmayacağız, unutturmayacağız. Çevrilmek istenen dümenleri, kabullenmeyeceğiz. Alçakların, elini kolunu sallayarak gezmesine, izin vermeyeceğiz. Gerçekler ortaya çıkana kadar, bu cinayetin, peşinde olacağız. Buradan açıkça ilan ediyorum; Bugün, iktidarın başı, zafiyet içinde olabilir. Bugün, düzen, zalimlere hizmet ediyor da olabilir. Bugün, Sinan Başkan’ın canına kıyanların, keyfi yerinde bile olabilir. Ama; bu alçaklıkta, eli olan, kolu olan, rızası olan, kim varsa, asla unutmasın ki; mayıslar bizimdir.

CUMHUR İTTİFAKI'NA YENİ KATILAN PARTİLER YORUMU

"AK Parti iktidarı ve bay kriz son dönemde, çok enteresan seçim manevraları yapmaya başladı. Kaybetme korkusuna kapıldıklarından olsa gerek, artık iyice saçmalıyorlar. Panik içerisinde, bir o yana, bir bu yana, savruluyorlar. Ve her savrulmada, ilkesizliklerini, gözler önüne seriyorlar. Hatırlayın; 2019’da da tekrarlanan İstanbul seçimlerinin hemen öncesinde, benzer işlere girişmişlerdi. Seçim kazanmak için bula bula, terörist başına, sekreterlik yapmayı bulmuşlardı. Ama sonra ne oldu? İstanbul’u kaybettiler. Biliyorsunuz; bekâmızın, sözüm ona, yılmaz savunucusu olan, Cumhur İttifakı’na, yeni üyeler katılıyor. Ne diyelim, hayırlı uğurlu olsun. Allah tamamına erdirsin. Bu yeni birliktelikler sonrasında, Sayın Erdoğan ve Genişletilmiş Cumhur İttifakı’nın seçim beyannamesine de artık, bazı yeni başlıkların, dahil olduğunu düşünebiliriz. Mesela; her ne kadar henüz kendisinin adaylığı kesinleşmiş olmasa da; Genişletilmiş Cumhur İttifakı’nın, cumhurbaşkanı adayı Sayın Erdoğan’ın seçim beyannamesinde artık; Türkiye’nin, Şeyh Said isyanları nedeniyle, özür dilemesi, tazminat ödemesi var. Özerklik ve federasyon var. Anayasa’nın, ilk 4 maddesinin, değiştirilebileceği var. Andımızı zaten kaldırmışlardı ama mesela artık ‘Ne mutlu Türküm diyene’ yazılarının silinmesi de var.

YAVAŞ VE İMAMOĞLU’NA TEŞEKKÜR ETTİ

Geçtiğimiz hafta, yeniden deprem bölgesindeydim. Ekrem Başkanımızla, Hatay’da, Mansur Başkanımızla da, Kahramanmaraş’ta belediyelerimiz üzerinden yapılan çalışmaları, yerinde inceledik. Depremzede vatandaşlarımızla konuştuk, dertleştik. Çocuklarımızın yüzünü, biraz olsun güldürebilmek için uğraştık. Bu vesileyle buradan; sadece iki büyükşehrimizin, belediye başkanları olarak değil, müstakbel Cumhurbaşkanı Yardımcılarımız olarak; Sayın Mansur Yavaş’a ve Sayın Ekrem İmamoğlu’na, teşekkür etmek istiyorum. Onlar; sınırlı kaynaklarına rağmen; bir afet organizasyonun, nasıl yapılacağını, tüm Türkiye’ye gösterdiler. Önlerine çıkan tüm engellere rağmen liyakatle çalışmanın, ne demek olduğunu, devlet ciddiyetiyle çalışmanın, ne demek olduğunu, cümle aleme gösterdiler. İşlerini zorlaştırmaya, adeta ant içen bir iktidara rağmen depremin yaralarını sarmak için, var güçleriyle çalıştılar, çalışmaya da devam ediyorlar.

"NEDEN BİR KİŞİ BİLE İSTİFA ETMİYOR?"

Buradan, iktidar mensuplarına sormak istiyorum: Allah aşkına, neden aranızdan, tek bir kişi bile istifa etmiyor? Bu yıkımın, beceriksizliğin ve ciddiyetsizliğin, tek bir sorumlusu yok mu? Aranızdan tek bir kişi bile, bu tavrı gösterecek, haysiyete sahip değil mi? Madem her biriniz, işinizi bu kadar kusursuz yaptınız; o zaman neden, ülkemizde işler neden böylesine kötü bir halde? Madem hiçbir hatanız yok o zaman neden, Sayın Erdoğan hâlâ helallik isteme peşinde?

Bakın, rahmetli Doğan Cüceloğlu’nun, çok güzel bir sözü vardır. Der ki ‘Makam, mevki, rütbe, unvan; bunların hepsi cekettir. Ceketi asar bir yere gideriz. Arkamızda sadece insanlığımız kalır…’ Peki şimdi, bunca acının ardından, sizin arkanızda, ne kalacak biliyor musunuz? Yandaşlarınıza, ihale verme peşinde, heba ettiğiniz yıllar kalacak. Beceriksizliğinizin sonucu olan, bir büyük felaketin, devasa enkazı kalacak. Vicdanlarda açtığınız yaralar, neden olduğunuz, toplumsal yıkım kalacak. Ve emin olun ki hangi kampanyayı yaparsanız yapın; vicdan azabından kurtulsanız bile, tarihin azabından kurtulamayacaksınız. Tarihin azabından kurtulsanız da Allah'ın gazabından kurtulamayacaksınız.

"BU YOL KAZANMANIN YOLUDUR"

İYİ PARTİ GURURLA SUNAR: BU YOL, KAZANMANIN YOLUDUR: Biz dün neredeysek, bugün de oradayız. İnatla ve ısrarla, bugün de biz, hala buradayız. Yılmadan, yıkılmadan, dimdik ayaktayız. Biz, milletin sesi olacağımıza söz verdik. Biz, millet iradesinin, temsilcisi olacağımıza söz verdik. Biz, aziz milletimize, bu seçimi mutlaka kazanacağımıza söz verdik. Yılmadık, direndik. Doğru bildiklerimizi söylemeye devam ettik. Tartıştık, kavga ettik. Sözümüzden dönmedik. Nitekim; 6 Mart’ta da milletimizin önüne, bir çözüm yolu koyduk. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyenleri de Sayın Mansur Yavaş’ı destekleyenleri de Sayın Ekrem İmamoğlu’nu destekleyenleri de ortak bir yol haritasında birleştirdik. Milletin iradesinin, 'milletin ittifakında' tecelli etmesini sağladık. Bu yol, birliğin yoludur. Bu yol istikbalin yoludur. Bu yol, milletin yoludur. Ve İYİ Parti gururla sunar: Bu yol kazanmanın yoludur. Bugün, ittifakımız daha güçlü, kardeşliğimiz daha sağlamdır. Ve hiç kimsenin şüphesi olmasın ki; yanında dimdik duran, Cumhurbaşkanı Yardımcıları, Sayın İmamoğlu ve Sayın Yavaş ile birlikte Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Şubat ayında deprem nedeniyle konut satışları düştü

SONRAKİ HABER

Gazeteci Aren Yıldırım serbest bırakıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...