Taşerona karşı birleştiler
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS)’in bütün üyelerini ve eşlerini kattığı mitinge Türkiye Maden-İş, Petrol-İş, Hava-İş, Kristal-İş, Türk Metal, TÜMTİS, Deri-İş, Belediye-İş, Tek Gıda-İş, Yol-İş, Denizciler Sendikası, Basın-İş, Tez Koop-İş, Harb-İş, Tes-İş, Koop-İş, Demiryol-İş, Teksif, TMMOB, Sosyal-İş, Gıda-İş, KESK, Eğitim-İş, Kamu-Sen, Birleşik Kamu-İş, Taşeron İşçileri Derneği, Emek Partisi (EMEP), HDK, ÖDP, TKP, CHP, İP üyeleri ile Beşiktaş’ın Çarşı grubu da destek verdi. EMEP eski Genel Başkanı ve İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, CHP Milletvekilleri Ali İhsan Köklü, Rıza Yalçınkaya, Ali Rıza Öztürk ile ÖDP Genel Başkanı Alper Taş da mitinge katıldı.
Mitingde konfederasyon temsilcileri birer konuşma yaptı. TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı, taşerona karşı emeğin başkenti Zonguldak’tan büyük bir ses çıkartıldığını söyledi.
DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Sosyal-İş Genel Başkanı Metin Ebetürk, iş cinayetlerine, ölümlere karşı bir arada mücadele etmekten başka seçenekleri olmadığını söyledi. Ebetürk, AKP’nin kurmak istediği taşeron cumhuriyetine karşı mücadele çağrısı yaptı.
KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, iş cinayetlerinin nedeni olan taşerona karşı omuz omuza olduklarını söyledi. Yüzünde kömür karası, alnında ter olanların miting alanında olduğunu ifade eden Tombul, isminde ‘AK’ olanların nerde olduğunu sordu.
Türk-İş Genel Eğitim Sekreti ve Teksif Genel Başkanı Nazmi Irgat, ülkede artık işçilerin emekçilerin kapının önüne konulmaması için, kıdem tazminatına dokunulmaması için, taşeron sistemin kaldırılması için sokaklarda olduklarını kaydetti. Irgat’ın konuşması sırasında işçiler “Kumlu nerede?” diye bağırdı.
ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK
7 Ocak’ta Kozlu’da yaşanan iş cinayetini hatırlatan Alabaş, son olayı iş cinayeti olarak tanımladıklarını, çünkü 2004 yılından beri madenlerde taşeron çalışmanın vahim sonuçları olacağını her yerde haykırdıklarını kaydetti. Bu uyarılarının dikkate alınmaması sonucunda bu ölümlerin yaşandığına dikkat çeken Alabaş, bu ölümler karşısında tüm Türkiye’nin ses verdiğini, öfkelendiğini hatırlattı.
TAŞERON HER TARAFI KUŞATTI
“Taşeron cinayetleri, Türkiye’nin her tarafını kuşattı. Taşeron demek, ölüm demek oldu. Kozlu, bardağı taşıran son damla oldu ve buradan hep birlikte haykırıyoruz. Biz, taşeron düzenini istemiyoruz. Son 10 yılda taşeron işçi sayısı 4 kat artarak 1.5 milyonu geçti. Türkiye Cumhuriyeti’ni Taşeron Cumhuriyeti yapmaya çalışıyorlar. Kamuda, sendikalı işçiden çok taşeron işçisi var. Bırakınız kamu işçisini, artık devlet memurlarına bile tahammülleri yok. Onların işini de taşeron elemanlarına yaptırıyorlar” diyen Alabaş, taşeron işçilerinin çalışma koşullarını anlatarak, “Tıpkı, 200 yıl öncesinin vahşi kapitalizmini yaşatıyorlar. Köle düzenini kurmaya çalışıyorlar.
Biz buna sessiz kalacak mıyız arkadaşlar? Gerekirse üretimden gelen gücümüzü kullanacak mıyız?” dedi.
Ulusal İstihdam Stratejisi ile kıdem tazminatı başta olmak üzere tüm kazanılmış haklarının ortadan kaldırılmaya çalışıldığını belirten Alabaş, medya gücüyle de güzel hikâyeler anlatıldığına dikkat çekti.
Alabaş, “Taşeron demek, 200 yıl öncesinin vahşi düzeni demektir. Taşeron düzeni bir bataklıktır ve ıslah edilmesi mümkün değildir. Taşeron uygulamasını tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırmak bizim görevimizdir. Bizim görevimiz, atalarımızın bedel ödeyerek kazandığı haklarımızı korumak ve bizden sonrakilere devretmektir. Biz, Türkiye genelinde taşeron uygulamalarına son verilmesini istiyoruz. Taşeron düzeni bir bataklıktır ve Hükümet çırpındıkça batacaktır” diye konuştu, THY’de başlayan direniş sürecinin, Şişecam işçilerinin kazanımıyla devam ettiğini, Yatağan Maden ve enerji işçilerinin başarısıyla taçlandığını, her yerin Zonguldak’a dönüşerek devam edeceğini belirten Alabaş, “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Biz gücümüzü üretimden alırız.
Bizim gücümüz birliğimiz, beraberliğimizdir. Gücümüzü dosta, düşmana bir kez daha gösterdik” dedi. (Zonguldak/EVRENSEL)
ANA FOTOĞRAF: FATİH POLAT
Evrensel'i Takip Et