25 Ocak 2013 14:26

CHP’nin Kürt sınavı

Fatih Polat

‘SINIR’ HATIRLATMASI

Birgül Ayman Güler, bu çıkışıyla, parti içinde geleneksel çizgiyi savunanların, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Kürt sorunu konusunda, dışına çıkmaması gereken ‘resmi’ sınırları hatırlatmasına tercüman olmuş oldu.

Son olarak, CHP içindeki ulusalcı kanadın parti yönetimine karşı bir deklarasyon yayınlama hazırlığı içinde olduğu, Şahin Mengü’nün Önder Sav’la yapılan toplantı tutanaklarını yanlışlıkla genel merkeze göndermesi ile basına yansıdığı da hatırlandığında Güler’in bu tutumunda yalnız olmadığı görülecektir. Kılıçdaroğlu’nun Güler’in çıkışını kastederek, “etnik bir kimliğin dışlanması kabul edilebilir değildir” demesi ve CHP Genel Başkanvekili Akif Hamzaçebi’nin de, Güler’in açıklamasının parti grubunu temsil etmediğini söylemesi elbette önemlidir.

ÜRKEK DESTEK!

Ancak “anadilde savunma”yı içeren düzenleme kabul edilirken ortaya çıkan tabloya dair oy analizi de bu açıdan önem taşıyor. Söz konusu düzenleme Meclis Genel Kurulu’nda 238 kabul oyu ile yasalaşmıştı.

AKP’nin Meclis’teki sandalye sayısı 326, BDP’nin de cezaevinde olanlar dışta tutulduğunda 24. Olumlu oy hanesine bağımsız milletvekilleri Ahmet Türk, Aysel Tuğluk ve Levent Tüzel’i de eklediğimizde bu sayı daha da artıyor. CHP’nin 135, MHP’nin ise 62 milletvekili var. MHP’nin tavrı belli olduğuna göre burada kritik durumdaki parti CHP’dir.

“Anadilde savunma” ve hükümlülerin cezaevinde eşleriyle birlikte olmasına imkân tanıyan düzenlemenin 238 oyla kabulü karşısında ilk bakışta, CHP grubu açısından, Kılıçdaroğlu’nun Güler’e yanıt olarak dile getirdiği “etnik bir kimliğin dışlanması kabul edilebilir değildir” sözlerine uygun bir katılım ve destek gösterilmediği düşünülebilir. Söz konusu düzenlemenin görüşmelerine daha fazla sayıda CHP milletvekilinin katılarak destek vermesi durumunda açıktır ki, bu yasa çok daha fazla bir oyla yasalaşacaktı.

Ancak CHP’nin bu görüşmelere sınırlı sayıda milletvekili ile katılmasının yasanın geçmesi konusunda CHP yönetiminin bir onayını yansıttığı da açıktır. Belli ki, CHP yönetimi yasanın AKP ve BDP oyları ile zaten yasalaşacağını düşünerek genel kurula katılıp, parti içinde sıkıntıların olduğu bilinen bu konuda bu sıkıntıların daha geniş ölçekte açığa çıkmasını engellemeyi ön görmüştür. “Katılıp ‘hayır’ dememek de bir destektir” tavrı takınılmıştır. Yasanın görüşülmesi sırasında genel kurulda bulunan CHP milletvekillerinin tavırlarına bakıldığında bu tercih için akıllıca da denilebilir. CHP’li Tanju Özcan’ın BDP’lilere yönelik olarak “Terör örgütünün gölgesinde siyaset yapanlardan, üç tane dönekten solculuk dersi alacak insan değilim” biçimindeki sözleri, CHP’li Dilek Akagün Yılmaz’ın yine BDP’lilere “AK Parti’nin kucağına oturdunuz” şeklindeki sözleri ve CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan’ın BDP’li Sebahat Tuncel’e “önce öğretmenleri, doktorları öldürmeyin” diye bağırması dikkate alındığında bu haliyle “Daha fazla CHP milletvekili, yasaya daha fazla hayır diyen milletvekili demektir” diye de düşünmek mümkün.

ULUSALCILAR AKP’Yİ GÜÇLENDİRİYOR

CHP içinde ulusalcıların bu tavırlarıyla, liberal çevrelerin “Bu CHP’den hiçbir şey olmaz. AKP CHP’den ilerici ve solcu bir partidir bugün” biçimindeki söylemlerine güç kazandırmaya devam ettiklerini de vurgulamak gerekiyor.

Kılıçdaroğlu, eğer gerçekten CHP’yi, Kürt sorunuyla ilgili olarak Baykal-Sav döneminde bulunduğu kompartımanın ilerisine taşımak istiyorsa bunun için Diyarbakır Barosu eski başkanı Sezgin Tanrıkulu’nu genel başkan yardımcısı yapmasının yetmeyeceğini, bu değişimin bir “imaj” yenilemesinin çok ötesinde bir tutumu gerektirdiği de bu vesileyle bir kez daha açığa çıkmıştır.

Kılıçdaroğlu, eğer bu ülkede yaşayan Kürtlerin CHP ile ilgili görüşlerini değiştirmesini istiyor ise, bu durumda onlar için önem taşıyan “anadil hakkı”na dair düzenlemeler konusunda partisini daha açık tutum alan bir hale de getirmelidir. Kılıçdaroğlu Kürt sorunu konusunda partisini gerçekten o geleneksel kabuğunun dışına çıkarmak istiyor ise, bunun “ürkek” adımlar değil, daha açık tutumlarla mümkün olabileceğini de görmelidir.

Evrensel'i Takip Et