15 Eylül 2022 04:55

Beslenme çantasında ıslatılmış bayat simit var

Artan yoksulluk gelişim çağındaki çocukları vuruyor. Artık kadınlar, fırınların ücretsiz verdiği bayat, taşlaşmış simitleri ıslatarak çocuklarının beslenme çantasına koymak zorunda kalıyor.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Paylaş

Gözde MEYDAN
Kocaeli

Artan enflasyon ve zamlarla birlikte yeni öğretim yılında yoksulların çocuklarının beslenme çantası ya boş ya da bayat yiyeceklerle dolduruluyor. Kocaeli’nin Körfez ilçesinde yoksullar çocuklarının beslenme çantasına taşlaşmış ‘bayat’ simit koyuyor. Eriyen alım gücü, yüzde 100’e dayanan enflasyon, fahiş zamlar yoksulların gıdaya erişimini daha da zorlaştırırken dahi eğitim öğretime başlayan çocukları için tablo daha vahim.

ÇANTADA ÜCRETSİZ, BAYATLAMIŞ SİMİT…

Meral ve Ayşe çocukları aynı okula giden iki kapı komşusu. Oturdukları binayı yapan müteahhit, peşin paraları toplayıp sırra kadem basınca iki aile de borçlanarak inşaatı tamamlayıp evlerine yerleşiyor. Her iki aile de evin borcu ve elektrik faturasının şantiye elektriği olarak kesilmesi nedeniyle oldukça zorlu şartlarda geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Yeni eğitim öğretim yılına nasıl hazırlandıklarını konuşmak üzere Meral’in evinde buluşuyoruz.

Derinleşen bu yoksullukta Kocaeli’nin Körfez ilçesinde yaşayan Meral ve Ayşe'nin çocukların beslenme çantaları için buldukları bir ‘yöntem’ var: Fırının ücretsiz dağıttığı bayatlamış simitler… “Bir fırın var bayatlamış simitleri ayırıyor, para da istemiyor” ifadelerini kullanan Ayşe “Biz de gidip bayatlamış simitleri alıyoruz, bazen taş gibi oluyor ıslatıyorum ki yenilecek kıvama gelsin. İşte o simitleri koyuyorum çocukların beslenme çantasına” diye anlatıyor.  

"ELDE FİŞ EKMEK KUYRUĞU BEKLİYORUZ"

Bir de ekmek fişleri olduğunu belirten Ayşe “Günde 3 ekmek hakkımız var. Onca yolu yürüyüp gidiyorsun, bir dünya kuyruk eğer ekmek kaldıysa alıyorsun.  Askıda ekmek veren başka bir fırın var, her gün oraya gidiyorum eğer orada ekmek kalmadıysa yapacak bir şey yok. Ben sabah kalkıyorum kahvaltı etmeden bekliyorum, çocuklar bazen eve geliyor öğle arası onlarla birlikte yiyorum. Buzdolabı boş, buzluğa attığım simitler var işte” diye anlatıyor yaşadığı yoksulluğu.

"OKULUN İSTEDİKLERİNİN ÇEYREĞİNİ ALAMADIK"

Eğitim öğretim yılına nasıl hazırlandıklarını konuşmak üzere Ayşe’nin komşusu Meral’in evine konuk oluyoruz. “Okul alışverişini tamamladınız mı” diye sorduğumuz Meral, bugün oğlum için pantolon bakmaya gittim 260 TL olmuş, göz gezdirdim alamadan geldim diye anlatıyor durumunu. Bir tanıdıklarının kendi çocuğunun eskilerini verdiğini oğlunun onlarla okula gidip geldiğini anlatan Meral ekliyor: “İki çocuğuma daha okul çantası alamadım. 3 kutu hamur aldım, klasör, yapıştırıcı aldım 100 TL verdim. Öğretmen bu hafta eksikleri tamamlamamızı istiyor ama biz daha çeyreğini alamadık. Ne yapacağımızı bilmiyorum.”

3 ÇOCUĞA 2 DEFTER, 3 KALEM…

Ayşe’nin ise bir oğlu fabrikada asgari ücretle çalışıyor. Eşi ise engelli, ayda 800 TL engelli maaşı alıyor. Bu yıl okul çağında olan 3 çocuğu için toplamda sadece 2 defter, 3 kalem alabildiğini silgi bile alamadığını söyleyen Ayşe “Aldığımız maaş olduğu gibi borca, faturalara gidiyor. Evde 7 kişiyiz, 3’ü öğrenci. Okul ihtiyaçlarının büyük bir kısmını alamadım, alamam da. Başkalarının çocuklarını gördüğümde bırak üzülmeyi oturup ağlayasım geliyor. Benim çocuklarım hak etmiyor mu iyi şeyleri? Yokluk işte, olmayınca olmuyor” diye konuştu.

"BOŞUNA BELEDİYEYE GİTTİK, VERDİĞİM YOL PARASINA YANIYORUM"

Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin kırtasiye yardımı yapacağını duyan Meral ve Ayşe, okulun açıldığı ilk gün çocuklarını okula bırakıp yollara düştüklerini anlatıyor. Körfez’den İzmit’e gitmek 9.75 TL. Otobüste kartını basınca cihazın ‘yetersiz bakiye’ ibaresini gördüğünü gülerek anlatıyor Ayşe: “Onca yolu gidip çözüm masasına ulaştık. Belediyenin bize verdiği kartlar iptal olduğu için kırtasiye yardımından yararlanamıyormuşuz. Niye iptal ettiklerini sorduk, ‘Heyet öyle uygun gördü’ dediler. İtiraz dilekçesi yazın ama 3-4 ay sonra cevap gelir dediler. Evimize giren bir asgari ücretle, engelli maaşı. Verdiğim yol parasına mı, çocukların umutlandığına mı yanayım.”

‘BİZİ BU HALE DÜŞÜRENLERE ÖFKELİYİM’

Meral ise daha önce sosyal yardım alabilmek için çokça yere başvurmuş. Yetkililerin evini incelemeye geldiğini söylüyor. Anlattığına göre ‘Koltuğun var’ diyerek sosyal yardım verilmemiş.  Buna tepki olarak “Yerde mi oturalım?​” diye soran Meral ekliyor: “Gelip baksınlar dolabımız boş mudur dolu mudur? Benim eşim burada inşaatlarda çalışıyordu, borç alarak yurt dışına gitti ve şimdi orada da iş bulamıyor. Belediyeye kırtasiye yardımı için giderken çok öfkeliydim, bizi bu hale düşürdükleri için. Kendi kendime dedim ki ne yapıp edip o yardımı almalıyım ama oraya gidince görevliler yüzüne bakmıyor; konuşmana fırsat vermiyor. Kolum kanadım kırıldı. Ben bu çocukları nasıl okutacağım? Vergiyse biz de veriyoruz. Hiç mi hakkı yok çocuklarımızın?​”

"OKULDA BİR ÖĞÜN ÜCRETSİZ YEMEK BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"

Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneğinin başlattığı ‘Okulda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek her çocuğun hakkı’ kampanyasını da destekliyor Ayşe ve ekliyor: “Öyle gün oluyor ki bu çocukların beslenme çantası boş. Belediyeye başvuruya gittiğimiz gün, iki çocuğum eve gelince bir yumurta kırıp yemişler; evde bir tek yumurta vardı çünkü. Yumurtalar bile küçücük artık ama dünya pahalı. En azından bir öğün okulda verilse, keşke olsa. Ben kendi çevreme anlatıyorum, imza istiyorum. Bu bizim için çok önemli.”

EKMEK VE GÜL’DEN KAMPANYAYI BÜYÜTME ÇAĞRISI

Ekmek ve Gül’ün İstanbul Ümraniye ve Kocaeli’de yaşayan kadınların kendileriyle paylaştığı beslenme çantası fotoğrafları pek çok çocuğun yoksulluk nedeniyle yetersiz beslendiğini ve yaygınlığını gözler önüne seriyor. “Okullarda bir öğün sağlıklı, ücretsiz yemek her çocuğun hakkı” kampanyasına destek için toplumun tüm kesimlerine çağrıda bulunan Ekmek ve Gül, çocukların en temel beslenme ihtiyacının karşılanması için devletin sorumluluklarını hatırlatarak “Beslenme ihtiyacının ebeveynlerce karşılanıp karşılan(a)maması sonucu çocuklar açlıkla baş başa bırakılıyor. Okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı ve doyurucu yemek hakkının gereğinin yerine getirilmesi için imkan da var, zorunluluk da… Hadi, harekete geçelim” çağrısı yapıyor. 

6 MİLYON ÇOCUK ŞİDDETTLİ YOKSULLUK YAŞIYOR

Çocuk yoksulluğunun boyutlarını UNİCEF ve TÜİK’in raporları ortaya koyuyor: “50 milyon çocuk beslenme yetersizliği sonucu olarak aşırı zayıflıktan mustarip. Türkiye, 30 Avrupa ülkesi arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip 2 ülkeden biri. Şiddetli yoksulluk yaşayan 16 yaş altı çocukların sayısı 6 milyon 500 bin. İlkokul ve ortaokuldaki 9 milyon 831 bin 804 öğrencinin 2 milyon 128 bin 750’si şartlı eğitim yardımıyla eğitimini sürdürebiliyor. Türkiye Aile Hekimliği dergisinde yayımlanan çalışmaya göre dört çocuktan biri düşük kilolu, dört çocuktan üçü kansızlık problemi yaşıyor. Ülkede kız çocuklarının yüzde 85.2’si, oğlan çocuklarının ise yüzde 68.6’sı yetersiz beslenmeye bağlı düşük kilo ve kansızlıkla mücadele ediyor. Kronik açlık nedeniyle çocuklarda bodurluk gözleniyor. Yardıma ve bakıma muhtaç çocuk sayısı 2002’de 12 bin 75’ken 2019’da bu sayı 198 bin 97’ye yükseldi.

ÖNCEKİ HABER

Madencilik faaliyetleri yüzünden toz altında kalan Yolboyu Mahallesi'nde bilirkişi keşfi yapıldı

SONRAKİ HABER

Tutuklu gazeteci Sinan Aygül koronavirüs izni kapsamında tahliye edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...