Aylığı yetmeyen emekli hurda topluyor

Gebze'deki halk pazarında konuştuğumuz yurttaşlar geçinemediklerini söylüyor: "Eşim emekli, iki kişiyiz, emekli maaşıyla geçinemiyoruz. Bazen hurda toplayıp onları değerlendiriyoruz.”

05 Mayıs 2022 00:56
Paylaş

Rojda KİRAZ
Dilara KANIK
Gebze

Mevlana Kapalı Halk Pazarı'nda Evrensel’e konuşan Gebzeliler ekonomiden şikayetçi. Daha önce AKP’ye oy verdiğini söyleyen yurttaşlar arasında artan enflasyondan kaynaklı "Pişmanım" sesleri daha da yükselir vaziyette.

Pazarda fiyatlar önceki haftaya göre düşmüş olsa da yurttaşlar alım güçlerinin yetmediğini, bazı ürünlerin hâlâ cep yaktığını ifade ediyor. “Elhamdülillah halimiz çok iyi, her şeyi dış güçler yapıyor” diyen de var. Ancak ona yine pazardan eli boş dönen bir yurttaş cevap veriyor: “Bizim domatesimizi, salatalığımızı, patlıcanımızı, biberimizi eken dış güçler değil. Tarım Bakanı ya da diğerleri, herkes işini yapsın. Ben de oyumu verdim ama çok pişmanım.”

"Her şey çok pahalı, tek kişi maaş yetmiyor” diye söze başlayan bir kadın, “Zamlar yüzünden aldığımızı yetiremiyoruz. Evde çocuk var, ben çalışamıyorum. Çocuğa oyuncak alamıyoruz, en ucuzu arayıp bulmaya çalışıyoruz” diye devam ediyor.

Emekli maaşıyla geçinemediklerini, bazen hurda toplayıp onları sattıklarını söyleyen bir başka yurttaş ise, “Hiçbir şey alamadık, her şey çok pahalı. Eşim emekli, iki kişiyiz, emekli maaşıyla geçinemiyoruz. Bazen hurda toplayıp onları değerlendiriyoruz” diyerek açıklıyor durumunu.

Geçim derdinin gün geçtikçe daha da arttığını ve bu yükün altında ezildikçe ezildiklerini ifade ediyor bir başkası: “Eskiden pazardan kilo kilo aldığımız ihtiyaçlarımızı şimdi yarım kilo almaya başladık. Patlıcan ve biber alamadık. Evi kira olup tek çalışanı olanlar asla bu fiyatlara patlıcan, biber alamaz. Geçinmek çok zor.”

Pazarda kendi halinde, küçük bir tezgah açan bir kadın, eşi hasta olduğu için kendisinin çalıştığını söylüyor. Son dönemde satışlarının azaldığını söyleyen kadın, “Durum hiç de iyi gitmiyor, satış yok. Üç dört yıldır pazarda satış yapıyorum. 900 TL kira veriyorum. 5 kişi yaşıyoruz. Çok borcumuz var, çok sıkıntı içerisindeyiz” diyor.

GENÇLER ARKADAŞLARIYLA BİLE BULUŞAMIYOR

19 yaşında bir gençle karşılaşıyoruz. Ailesinin işlerini yaptığını söyleyen genç, “Gelecekten beklentilerim var ama umudum düşük. Baştakileri sorumlu tutuyorum bu durumdan. Bu ay taksitlerimizi, kredilerimizi zor ödedik. İş olmayınca hiçbir gelir kaynağın olmuyor, hiçbir aktivite olmuyor. Ben çok gezen biriydim ama kız arkadaşımın yanına bile gidemiyorum. Yakıt çok pahalı, bu nesle hiçbir şey bırakmadılar, düzelme umudu bile kalmadı” diyor.

"YILLARDIR AK PARTİYE OY VERDİM AMA…"

Zihinsel engelli bir çocuğu olduğunu söyleyen bir kadın da “Her şey çok pahalı. Zihinsel engelli çocuğum var, kaynaştırma öğrencisi olarak kreşe alınması lazım ama gönderemiyorum. Eskiden bir kişi çalışınca yetiyordu ama şu an yetmiyor, yemeği zor çıkartıyoruz. Sosyal Hizmetlere başvurdum, gelip görsünler durumumu. Yıllardır Ak Partiye oy verdik ama artık vermeyi düşünmüyorum. Bu adam başta oldukça herhalde yıkılacağız diyoruz. Çok mağduruz, çocukların ihtiyaçlarını alamıyoruz. Zenginler daha çok zenginleşti, biz çöktük” diye dert yanıyor. 

İKİ SALATALIKLA KARIN DOYAR MI!

İki kişi çalışmalarına rağmen geçinemediklerini söyleyen bir başka yurttaş ise “İdare etmeye çalışıyoruz ama nereye kadar idare edeceğiz! İki çocuk var, ev kira, patlıcan biber almak istiyorum, alamıyorum. Sadece iki tane salatalık alabildim. Çorbayla öğün geçirdiğimiz oluyor” diyor.

Pahalılıktan yakınan bir başkası da “Zamlar durdurulmuyor, sonu ne olacak belli değil. Devletin bunu durdurması lazım” diyerek talebini dile getiriyor.

"PES ETMEMEK LAZIM"

Ekonominin ancak seçimle değişebileceğine inanlar var. Onlardan biri, “Fiyatlar aşırı pahalı, ülkece çöküşteyiz. Bu durumu seçimle değiştireceğiz, umutlar bitmez. Adalet, tam demokrasi gelirse düzeliriz. İktidarı değiştirmeden hiçbir şeyi değiştiremeyiz. Pes etmemek lazım. Sadece işveren kazanmamalı, çalışan kazandığı parayla insan gibi geçinebilmeli, çocuklarına eğitim verebilmeli” diyor.

Otomotiv sektöründe çalıştığını ve işten eve, evden işe hayatının tek düzeliğinden şikâyet eden bir işçi, “Alışverişi annem yapıyor, asgari ücretten fazla alıyorum ama sadece kendime yetebiliyorum. Ev geçindirecek olsam asla yetmez” diye ekliyor.

"BEN DE OYUMU VERDİM AMA ÇOK PİŞMANIM"

“Elhamdülillah halimiz çok iyi” diye başlayan ve gidişatı dışa güçlerle açıklayan bir yurttaş ise “Tamam şartlar belli ama dış güçler midir nedir, onlar yapıyor bunları. Öyle şu pahalıymış, bu pahalıymış, öyleymiş, böyleymiş... Devletimize Allah zeval ziyan vermesin, dış güçler yapıyor bunu, iki tanesi çıkıyor ‘Vay öyle, vay böyle’, ama öyle değil” diyor.

O esnada bu sözleri dinleyen başka bir yurttaş araya girerek, “Bizim domatesimizi, salatalığımızı, patlıcanımızı, biberimizi eken dış güçler değil. Tarım Bakanı ya da diğerleri, herkes işini yapsın. Ben de oyumu verdim ama çok pişmanım. Allah için konuş! Zengin alıyor ama fakiri bir düşün. Bakın, şuraya bir bakın” diyerek pazarı gösteriyor…

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Yerli ve mülteci işçiler anlatıyor: Geçim hepimizin derdi

SONRAKİ HABER

Tutuklu yakınları ATK önünde açıklama yaptı: Yetkililerden altı aydır ses yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...