İzmir’de Boğaziçi Üniversite öğrencilerine destek verenler hakim karşısına çıktı

İzmir’de Boğaziçi Üniversite öğrencilerine destek vermek isterken polis tarafından işkence ve kötü muameleyle gözaltına alınan 6 kişinin “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na Muhalefet ve Kamu Görevlisine Hakaret” iddiasıyla yargılandığı dava bugün İzmir 49. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

Baro Başkanı Özkan Yücel’in de katıldığı duruşma, salon küçüklüğü nedeniyle 3. Ağır Ceza Mahkemesinin salonunda yapıldı.

Savunmalar öncesinde söz alan avukatların yapılmak istenen açıklamanın polis engellemesi nedeniyle yapılmadığı dolayısıyla “kanuna aykırı yürüyüş” suçlamasının yapılmadığı bu nedenle tüm sanıkların derhal beraat etmesi yönündeki ortak talebiyle başladı. Bu talebi kabul etmeyen mahkeme başkanı, kimlik tespitlerinin ardından yargılamaya devam etti.

Yargılanan 6 kişiyi savunmak için salonda yaklaşık 30 avukat hazır bulundu. İfade veren yargılananlar o gün yaşatılan işkenceyi anlatarak, suçlamaları reddetti.

Hak savunucularından Aytül Uçar da olay yerine TİHV gözlemcisi olarak katıldığını, polisin uyarı yapmadan saldırdığını ve kendisine de işkence, ters kelepçe yapıldığını söyledi. Salonda bulunan Güvenlik Şube amirinin kendisine işkence yaptığına işaret eden Uçar’ın avukatı Nergiz Tuba Aslan kimliğinin tespit edilmesi için talepte bulundu. Duruşma savcısı “salonda bir suç işlenmediğinden” talebin reddedilmesini istedi. Mahkeme bu talebi de reddetti.

“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLAL EDİLMİŞTİR”

İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel söz alarak, “Türkan Saylan Kültür Merkezi önü eylem yeridir aynı zamanda. Olaydan iki gün önce de iki gün sonra da eylem yaptık hiçbir şey olmadı. Kolluğun canı istediğinde açıklamayı engellediği bir ülke hukuk ülkesi olamaz. İfade özgürlüğü ihlal edilmiştir, bu dava keşke bunun için açılmış olsaydı” dedi.

Müşteki memurlar ise ifadelerinde olay günü gözaltı esnasında şiddete uğradıklarını, küfürler edildiğini ileri sürerek yargılanan Emine Akbaba ve İrem Çelikbaş hakkında şikayetçi olduklarını söylediler. Memurlardan Murat Utku Yiğit ise uyarı yapılmasına rağmen kitlenin dağılmadığını, bu esnada çıkan arbedede yere düştüğünü ancak kimin tarafından düşürüldüğünü tespit edemediği için şikayetini geri çektiğini söyledi.

DURUŞMA 24 HAZİRAN’A ERTELENDİ

Müşteki memurlarının ifadelerinden ardından söz alan Avukat Nergiz Tuba Aslan, “Müşteki memurlar gerçek dışı beyanlarda bulunmuşlardır. Uyarı yapılmadığı görüntülerde mevcuttur. Kolluğun hazırladığı videolar gözaltında yaşatılan işkenceyi saklamaktadır. Maddi gerçeğin ortaya çıkması için topladığımız ve dosyaya bir sonraki celsede sunacağımız videolarda işlenen suçlar tespit edilmiştir. Ayrıca Emniyet müdürlüğüne gözaltı aracının görüntülerinin istenmesi için talepte bulunmanızı istiyoruz. Dosyaya dair çok sayıda tanığımız var, omlarında celse arasında dinlenmesini talep ediyoruz” dedi.

Mahkeme başkanı tanıkların dinlenilmesine, sanık avukatlarının sunacağı videonun bilirkişi tarafından incelenmesine, eksik müşterilerin dinlenmesine karar vererek duruşmayı 24 Haziran, saat 14.00’e erteledi.

“HAK SAVUNUCULUĞU YARGILANAMAZ”

Dava öncesi TİHV, İHD, ÇHD, ÖHD gibi insan hakları savunucusu dernekler adliye önünde basın açıklaması düzenledi. HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay’ın da destek verdiği açıklamada ortak basın metnini Günseli Kaya okudu.

Kaya, “bugün yargılanacak olan hak savunucuları demokratik toplum düzeninin temelin oluşturan ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerini kullanmışlar ve başta işkence yasağı olmak üzere yaşanan hak ihlallerini görünür kılmaya ve önlemeye çalışmışlardır. Kolluk güçlerine yasalar çerçevesinde ve insan haklarına saygılı bir biçimde görev yapmalarını hatırlatmışlardır. Tüm bunlar hak savunuculuğu faaliyetinin doğası gereğidir. Bundan dolayı da hak savunuculuğu hiçbir şekilde yargısal tacize maruz bırakılamaz” dedi.

İzmir 49. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan davada derhal beraat kararının verilmesi gerektiğini ifade eden Kaya, “Buna karşın başta işkence yasağı olmak üzere temel hak ve özgürlükleri ihlal eden kolluk güçleri hakkında etkin ve şeffaf bir şekilde soruşturma başlatılarak cezasızlığa son verilmelidir. Hak savunuculuğu yargılanamaz, hak savunucuları üzerindeki baskı ve yargısal tacizlere derhal son verilsin” diye ekledi. (İzmir/EVRENSEL)