16 Mart 2022 10:11

Cinsel saldırıdan yargılanan Prof. Dr. Hasan B.'nin DNA'sı kadının iç çamaşırında tespit edildi

Ankara'da veteriner hekime cinsel saldırı suçundan yargılanan Profesör Hasan B.'nin DNA'sı kadının iç çamaşırında tespit edildi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Ankara'da, hayvan hastanesi sahibi Prof. Dr. Hasan B.'nin veteriner Ç.B.'ye (23) cinsel saldırı suçundan yargılandığı davada İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan beklenen rapor geldi. Rapora göre; sanık Hasan B.'nin DNA'sı genç kadının iç çamaşırında tespit edildi. DHA'ya konuşan Ç.B., "Bu, cinsel saldırıyı gerçekleştirdiğini gösteren bir delil. Ben 3 yıldır bunlar yüzünden normal hayatıma devam edemiyorum. Sadece bu adam tutuklanıp, içeri tıkılırsa içim rahatlayacak" dedi.

Veteriner Prof. Dr. Hasan B., Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde öğretim üyesi olduğu 2019 yılı Nisan ayında, kendisine ait hayvan hastanesinde çalışan veteriner Ç.B.'ye cinsel saldırıda suçundan gözaltına alınıp tutuklandı, daha sonra savcılık tarafından resen tahliye edildi. Olayla ilgili idari soruşturma kapsamında üniversitedeki görevinden alınan Hasan B. ile yardımcısı veteriner hekim S.D. hakkında, 'nitelikli cinsel saldırı', 'cebir ve tehdit ile hürriyeti yoksun kılma', 'tehdit' ve 'hakaret'; Ç.B.’nin olay sonrası götürüldüğü jinekolog Dr. H.Ş. hakkında da 'delilleri yok etmek' suçundan dava açıldı.

Ankara 31'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında savunmasını yapan sanıklar suçlamaları kabul etmedi, sanık Hasan B., Ç.B.'ye cinsel saldırıda bulunmadığını öne sürerek, olaydan dolayı mağdur olduğunu iddia etti. Ç.B., ise Hasan B.'nin kendisine zorla içki içirdikten sonra cinsel saldırıda bulunduğunu, ardından yardımcısı sanık S.D.’'nin kendisine zorla serum takarak uyuttuğunu, klinikte temizlik yaparak delilleri yok ettiğini, zorla götürdükleri jinekolog sanık H. Ş.'nin de cinsel saldırının delillerini temizlediğini söyledi.

DOSYA İSTANBUL ADLİ TIP KURUMU'NA GÖNDERİLDİ

Davanın aşamalarında Ankara Şehir Hastanesi’nden alınan raporda, elde edilen bulguların cinsel saldırıyı destekler nitelikte olduğu belirtildi. Ancak Ankara Adli Tıp Kurumu’nda alınan raporda ise bu bulgulardan bahsedilmedi. Ç.B.’nin avukatı Şubat 2020’de yapılan duruşmada,  raporlar arasındaki çelişkinin nedeninin, delillerin karartılmasından kaynaklandığını belirterek, dosyanın tamamı ile daha önce incelenmediğini söylediği bazı delillerin İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek yeniden rapor alınmasını talep etti. Mahkeme de bu yönde karar vererek, dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

DNA ÖRNEĞİ İÇ ÇAMAŞIRINDA ÇIKTI

İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi, delillerin incelenmesinin ardından hazırladığı raporu mahkemeye gönderdi. Raporun büyük bir bölümünde daha önce tespit edilen bulgulara ver verilirken, ilk kez mağdurun iç çamaşırında sanık Hasan B’ye ait DNA örneği tespit edildiği bilgisi yer aldı. Raporda; "Külot üzerinden alınan 'D' ve 'H' kodlu örneklerden, en az biri erkek birden fazla şahsa ait olabilecek karışık DNA profilleri elde edildi. Elde edilen karışık DNA profillerinin Ç.B.'ye ve Hasan B’ye ait DNA profillerini içerdiği tespit edildi" denildi.

"TUTUKLANIRSA İÇİM RAHATLAYACAK"

Raporla ilgili konuşan Ç.B., raporun Hasan B.'nin cinsel saldırıyı gerçekleştirdiğini gösterir bir delil olduğunu söyledi. Ç.B., "Bilgili, sürekli cinsel saldırıda bulunmadığını iddia ediyordu. Daha önce formam üzerinde tespit edilen DNA örneği için, 'tükürüğüm sıçramıştır' diyordu. İç çamaşırımdan çıkan DNA için ne diyeceğini çok merak ediyorum" dedi. Olay sonrası klinikte delilleri toplamadıkları için polisler hakkındaki şikayetleri sonrası açılan davanın devam ettiğini, delilleri yeterince incelemeden rapor düzenledikleri için şikayet ettikleri doktor ve adli tıp uzmanları hakkında da dava açılığını belirten Ç.B., "Ben 3 yıldır bunlar yüzünden normal hayatıma devam edemiyorum. Sadece bu adam tutuklanıp içeri tıkılırsa benim için rahatlayacak. Deliller yeterince toplanmayıp, karartıldığı için bu dava 3 yıldır devam ediyor. 3 yıldır ben mesleğimi yapamıyorum. Kliniklerde çalışmak dursun önlerinden bile geçmeye cesaret edemiyorum. Bu nedenle Kamu Personeli Seçme Sınavına girdim; inşallah atamam yapılırsa daha güvenli olduğunu düşündüğüm için kamu kurumunda mesleğimi yapmak istiyorum" dedi.

"BU RAPOR DELİLLERİN KARARTILDIĞININ İSPATI"

Ç.B., sanıkların olay sonrası kendisini susması, olayı kimseye anlatmaması için tehdit ettiklerini de söyleyerek, "Bana 'boşuna uğraşma, elimiz kolumuz çok uzun, bir şey ispatlayamazsın' demişlerdi. Dediklerini yaptıkları için dava 3 yıldır sürüyor. Bununla ilgili polisler, doktor ve adli tıp uzmanları hakkında delilleri kararttıkları için şikayetlerimiz üzerine 2 farklı dava daha açıldı. İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda gelen rapor da aslında delillerin karartıldığını ispatladı" ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜLER İLK KEZ ORTAYA ÇIKTI

Öte yandan, sanıkların o gece iş yerinin kameralarına yansıyan görüntüleri de ilk kez ortaya çıktı. Görüntülerde sanık Hasan B.'nin akşam saatlerinde kliniğe geldiği ve kapıyı içeriden kilitlediği görüldü. Hasan B.'nin, Ç.B'nin olayın yaşandığını söylediği mutfak kısmına birkaç kez girip çıktığı, yaklaşık 1 saat sonra da giriş kapısına gölgelerinin yansıdığı görüldü. Ç.B.'ye ait cep telefonunun koridora fırlatılması, Hasan B.'nin odadan çıkarak telefonu alması da görüntüye yansıdı. Yaklaşık 1 saat sonra Hasan B.'nin, kliniğe gelen sanık S.D.'ye kapıyı açmaya giderken sendeleyerek yürümesi de dikkat çekti. Ardından da defalarca görüntülere giren S.D'nin elinde paspasla, daha sonra da serumla Ç.B.'nin bulunduğu odaya girdiği görüldü. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na açtığı 500 bin liralık tazminat davasını kaybetti

SONRAKİ HABER

Foça halkı: Zeytinlikleri madenciliğe açan yönetmelik iptal edilsin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...