27 Şubat 2022 08:27

İklim Değişikliği Şurası "hayal kırıklığı" ile sonuçlandı: Karar vericiler iklim değişikliğinin farkında bile değil!

Doğanay Tolunay: Alınan kararlar karar vericilerin henüz iklim değişikliğinin farkında olmadığını ya da enerji arz güvenliğini iklim değişikliğinin etkilerinden daha fazla önemsediklerini göstermekte.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

Konya'da 21-25 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilen İklim Şurası, dün alınan tavisye kararları ile tamamlandı. Özellikle sera gazı azaltımına yönelik somut kararlar bekleyen ve kömürden çıkış konusunda net mesajlar verileceğini uman kesimler tarafından "hayal kırıklığı" olarak nitelenen şurayı toplantılara katılan İstanbul Çerrahpaşa Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay'a sorduk.

MESLEK ODALARI ÇAĞRILMADI

İklim Şurası'na kimler katıldı? Nasıl bir toplantı yöntemi uygulandı?

İklim Şurası çalışmaları geçtiğimiz yılın aralık ayında başladı. Bu süreçte Sera Gazı Azaltım-1, Sera Gazı Azaltım-2, Yeşil Finansman ve Karbon Fiyatlama, İklim Değişikliğine Uyum, Yerel Yönetimler, Göç, Adil Geçiş ve Diğer Sosyal Politikalar ile Bilim ve Teknoloji olmak üzere toplam 7 komisyon oluşturuldu. Bu komisyonlara ilgili kamu kurumları, özel sektör, üniversite ve STK’lerden üyeler davet edildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 7 komisyona davet edilen üye sayısı 460 olarak açıklandı. Ancak meslek odaları gibi bazı önemli paydaşlar komisyonlarda temsil edilmedi. Yaklaşık 2 aylık süreçte komisyonlar online toplantılar ve anketler ile sorunları, politikaları ve eylemleri belirlemeye çalıştı.

KÖMÜRDEN ÇIKIŞ KONUSUNDA HAYAL KIRIKLIĞI

Şuradan ne bekleniyordu?

İklim Şurası'nın toplanacağının duyurulduğu ilk günden itibaren kamuoyunun önemli bir kısmında fosil yakıttan çıkış yol haritası oluşturulması yönünde beklentiler oluştu. Hatta çeşitli STK’ler bir araya gelerek yeni termik santral kurulmaması, kömür madeni açılmaması, fosil yakıtlara teşviklerin sonlandırılması, 2030 yılına kadar kömürden elektrik üretilmesinden vazgeçilmesi gibi taleplerini açıkladılar.

İklim Şurası'nda komisyonlarda ilk üç gün öncelikli politikalar ve eylemlere tartışılarak son hali verildi. Dördüncü gün ise daha dar kapsamlı, kamu kurumları ve özel sektörün ağırlıklı olduğu yuvarlak masa toplantılarında komisyonların aldıkları kararlar yeniden değerlendirildi ve bu kararlar şuranın son günü açıklandı. Sera Gazı Azaltım-1 yuvarlak masasınca alınan fosil yakıt tüketiminin sonlandırılmasının açıklanan politikalar arasında yer almaması, hatta aksine kömürden karbon yakalama, kullanım ve depolama teknolojilerinin değerlendirilmesi önerisinin politikalar arasında yer alması hayal kırıklığı yarattı. Ek olarak enerji arz güvenliğine vurgu yapılarak emisyon azaltmak için doğal gaz ve nükleer santrallerden elektrik üretiminin artırılması, doğal gaz arama ve üretim faaliyetlerine ağırlık verilmesi yönündeki politika önerileri de bu hayal kırıklığını arttırdı.

KARAR VERİCİLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN HENÜZ FARKINDA DEĞİL!

Beklentilere ne ölçüde yanıt oldu şura?

Diğer altı komisyonda alınan kararlar önemli ve yapıcı olsa da fosil yakıtlardan çıkış yol haritasının oluşturulmasının kararlar arasında yer almaması şuraya gölge düşürdü. İklim Şurası'nda alınan bu kararlar, karar vericilerin henüz iklim değişikliğinin farkında olmadığını ya da enerji arz güvenliğini iklim değişikliğinin etkilerinden daha fazla önemsediklerini göstermekte. Bu nedenle şurada alınan kararlarla 2053 yılı net sıfır emisyon hedefine ulaşılması zor görünüyor.

"BİLGİ BİRİKİMİ YETERSİZ"

Şura ile ilgili sizin gözlemleriniz neler?

Şura çalışmaları sırasında ülkemizde iklim değişikliği ile mücadele, azaltım ve uyum gibi konularda gerek kamu kurumlarının gerekse özel sektör ve STK’lerin bilgi birikiminin yetersiz olduğunu gözlemledim. Bu da şurada çıkan kararların arzu edilen düzeyde olmamasıyla sonuçlandı. Diğer yandan kamu kurumlarının hepsinin olmasa da önemli bir kısmının var olan durumu sürdürme eğiliminde oldukları da söylenebilir. Enerjide fosil yakıttan çıkış kararının alınamaması da buna örnek verilebilir. Bu durumun şuranın aceleyle yapılmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Başta kamu kurumları ve karar vericiler olmak üzere özel sektör, STK’ler ve akademi gibi tüm paydaşlara öncelikle sera gazı azaltımı, sonrasında ise iklim değişikliğine uyum konusunda ve farkındalığı arttıracak eğitimlerden sonra şuranın düzenlenmesi durumunda çok daha farklı kararlar alınabilirdi. Bu nedenle belki de birkaç yıl içinde iklim değişikliği konusundaki bilgi birikimi ve farkındalık arttıktan, durumun vahameti karar vericiler tarafından anlaşıldıktan sonra şuranın yeniden toplanması yararlı olacaktır.


EMEP: İKLİM ŞURASI’NDA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE TEŞVİK KARARI ÇIKTI

Emek Partisi Ordu İl Örgütü, İklim Şurası toplantısında alınan kararları eleştirerek “İklim Şurası’nda iklim değişikliğini artıran kömürlü termik ve nükleer santrallerin teşvik edilmesi bir cinayettir.” açıklamasını yaptı.

Emek Partisi Ordu İl Başkanı Hikmet Poyraz, Ukrayna savaşının tehlikeli boyutta geliştiğini vurgulayarak “Ukrayna savaşının hızla geliştiği günümüzde savaşların yıkım, açlık, kan ve gözyaşı olduğunu vurguladık ve 'savaşa hayır' sesimizi yükselttik. Savaş, ekolojik yıkımı da artırmaktadır. Bugün yaşanan bu olumsuzluk ortamında 21 Şubat 2022 tarihinde Konya’da başlayan ve dört gün süren İlkim Şurası’nda alınan kararlar da savaş kadar tehlikeli.” dedi.

"AMAÇ ÖNLEMEK DEĞİL YIKMAK"

Poyraz, yapılan Şura’nın katılımcıları içinde ilgili mühendis odalarının ve ekoloji örgütlerinin olmamasının büyük eksiklik olduğunu söyleyerek, “Şura’nın katılımcılarının niteliğiyle alınan kararlar çelişmiyor. Ancak adına İklim Değişikliği eklenen Bakanlık, iklim değişikliğini önleyeceğine artırıcı çalışmaları öne çıkarıyor. İklim değişikliğinin en etkili faktörlerinden biri olan kömürün kullanılmasının 2053 yılına kadar sonlandırılmasını söylemekle niyetler ortaya çıkıyor. Yine kömür, nükleer ve doğalgaz kullanılmasıyla elektrik üretilmesi teşvik ediliyor. Bu, iklim değişikliğini artıran teşvik olacaktır.” dedi.

"İŞ BAŞA DÜŞTÜ"

İklim Şurası’nda alınan kararlar nedeniyle ekoloji örgütlerine, emek ve demokrasi güçlerine büyük görev düştüğünü vurgulayan Poyraz, “Şura’da alınan kararların enerji ve maden şirketlerine hizmet olduğu anlaşılıyor. İklim değişikliğiyle gelecek tehlike altına girermiş, onlar için hiçbir önemi yok. Onlar, kapitalizm gereği kârlarını düşüyorlar. İktidar da enerji ve maden şirketleri için yol temizliği yapıyor. İklim değişikliğini tetikleyen savaşlara, kömür, doğalgaz, petrol kullanımına, termik ve nükleer santrallerinin teşvik edilmesine, ormanların yok edilmesine ve maden çalışmalarına karşı birleşik mücadeleyi verirken kapitalizmi göz ardı edemeyiz. Mücadeleyi kapitalizme karşı vermedikçe belirleyici kazanım elde edemeyiz. Bu nedenle Emek Partisi olarak, kapitalizme karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.” dedi.

"NÜKLEER YASASI DA GERİ ÇEKİLMELİ"

Meclis’e sunulan “Nükleer Düzenleme Yasası” hakkında da değerlendirme yapan Poyraz, “İklim değişikliği nedenlerinden biri olan nükleer santraller Avrupa’da parça parça kullanımdan iptal edilirken Türkiye’de nükleer santrallerin kurulması için yeni girişimler ve yasal değişiklikler kabul edilemez. Bu nedenle Meclis’e sunulan ilgili yasa tasarısı da geri çekilmelidir.” dedi. (Ordu/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Gazeteci Güngör Arslan soruşturmasında 10 tutuklama

SONRAKİ HABER

Kılıçdaroğlu'ndan "Helalleşme Buluşması": Ahdim var, bu ülkeyi barıştıracağım

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...