09 Şubat 2022 23:55

EMO Eş Başkanı Alican Çetinkaya: Enerji sektörü kamulaştırılmalı halkın çıkarı temel alınmalı

EMO Eş Başkanı Alican Çetinkaya, "Nereyi finanse ediyorsunuz? Kimin borcunu ödüyoruz, kimin cebine giriyor. Dağıtım şirketleri devreden çıkarılmalı, şirketler kamu denetimine girmeli" diye konuştu.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Fırat TOPAL
Diyarbakır

Elektriğe yapılan zamlara ve elektrik kesintilerine ülkenin her yerinde halk tepki göstermeye devam ediyor. Elektrik kesintilerinin sık sık yaşandığı Bölge’de Diyarbakır Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Eş Başkanı Alican Çetinkaya, “Dağıtım şirketleri devreden çıkarılmalı, şirketler kamu denetimine girmeli. Böyle olursa faturalar yarı yarıya inecek. Sermayenin değil halkın çıkarlarını temel almak gerekiyor” dedi. Ekoloji Derneği Başkanı Vahap Işıklı, iktidarın Bölge illerinde enerji için yaptığını söylediği hidroelektrik enerji santrallerinin (HES) enerji ihtiyacı doğrultusunda değil, şirketlere rant dağıtmak üzerinden yapıldığına vurgu yaptı. 

İHTİYACI KARŞILAYACAK ENERJİMİZ VAR

Elektriğe gelen zamlarla birlikte gelen yüksek faturalar Bölge illerinde de tepkiyle karşılandı. Diyarbakır Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Eş Başkanı Alican Çetinkaya, Türkiye’de bir enerji sorununun olmadığını halkın ihtiyacından fazlasının üretildiğini belirterek şunları söyledi: “Türkiye’de bir enerji sorunu yok sadece enerjiyi dışa bağımlılık haline getiren bir ülke sorunu var. Ülkemizde 10 bin 300 adetten fazla elektrik üretim santralleri var. 100 bin megawat kurulu güç var. En fazla tüketim temmuz veya ağustos ayında 50 bin Megawat oranında oldu. Yani en fazla kurulu gücün yarısı kadar bir tüketim yaptık. Ülkenin ihtiyacını, halkın ihtiyacını fazlasıyla karşılayacak bir kurulum gücümüz var. İktidarın tüm alanlarda olduğu gibi burada da alım garantisi verdiği santraller var. Alım garantisi vererek özellikle de fosil yakıt tüketen santraller yapılıyor. İhtiyaç olsa da olmasa da bir şekilde bu santrallerin ürettiği elektrik enerjisi bedelini ödemek zorunda kalıyoruz. Buraları finanse etmek için karşımıza ister istemez bir zam olarak çıkıyor. Nükleer santraller de sanki ihtiyaçmış gibi gösteriliyor. Nükleer santrallerde elektrik üretimi yapılacağı söyleniliyor halbuki kurulu gücümüz bize yetiyor hatta fazla bile.” 

İKTİDAR ZAMMI BAŞKASI YAPMIŞ GİBİ GÖSTERİYOR

İktidarın elektrik zamlarının dar gelirli halkı baz alarak yaptığı söylemin algı yaratmanın ötesine geçmediğini ifade eden Çetinkaya, yapılan zamlarla elektrik dağıtım şirketlerinin finanse edildiğini söyledi. Çetinkaya, “ Dört kişilik bir ailenin zaruri elektrik tüketimi 230 ila 250 kilowatt olarak değişmekte. Bunun içinde ısınma ve serinleme yok. İktidar zam yaparken ‘Biz dar gelirli aileleri düşünüyoruz’ açıklaması yaptı. Dar gelirli dediğiniz ne yaparsa yapsın yüzde 52’lik zammı ödemek zorunda kalacak. Bu mu dar gelirliyi düşünmek?​” diye sordu.  İktidarın, zammı başkası yapmış gibi kendisini de indirim yapmış gibi gösterdiğine dikkat çekten Çetinkaya ifadeleri kullandı: “2020-2021 yılları arasında yüzde 80’e varan dağıtım şirketlerine indirim yapıldı ve halka da yüzde 70’e varan bir zam yapıldı ocak 2022 zammına baktığımızda birinci kademede yüzde 52, ikinci kademede yüzde 127 zam yaptı halka. EPDK dağıtım şirketlerine yüzde 34 zam yaptı. TÜİK’in belirlediği yüzde 36’lık oranın altında zam var. Enerji bedeli, dağıtım bedeli, vergi bedeli ortalama yüzde 450 arttı, dağıtım firmalarına yüzde 80 artış yapıldı. Dağıtım firmalarına oranla halka 5 kat daha fazla yansıyor. O fark nereye gidiyor, nereyi finanse ediyorsunuz? Kimin borcunu ödüyoruz, kimin cebine giriyor. Dağıtım şirketleri devreden çıkarılmalı, şirketler kamu denetimine girmeli. Böyle olursa faturalar yarı yarıya inecek. Sermayenin değil halkın çıkarlarını temel almak gerekiyor.”

FATURALAR ARTABİLİR 

Çetinkaya, “Elektrik dağıtımının tamamı özel üretimin, sadece yüzde 23’ü kamunun elinde, gerisi özel şirketlerin elinde. Elektrik Üretim Anonim Şirketinin (EÜAŞ) ürettiği yüzde 16-17 bandında. Kamu bu alanları denetleyecek mekanizmalardan yoksundur. Şu anda iktidar çözüm bulmak yerine Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketini de (TEİAŞ) yıl sonuna kadar özelleştirmeyi hedefine koymuş. Belki şu anki faturaları arar duruma geleceğiz anlamını taşıyor. Özelleştirmeden vazgeçmesi gerekirken ısrar ediyor” dedi. 

Yenilenebilir enerjiye geçiş yapılması gerektiğini ifade eden Çetinkaya, iktidarın fosil yakıtlardaki ısrarına dair kendilerinin aydınlatılmadığını bu konuda şeffaf bir sürecin işletilmediğini belirterek enerji sorununun meslek odalarıyla görüşülerek çözülmesi gerektiğini söyledi.

‘HES’LER ENERJİ İHTİYACINA GÖRE PLANLANMIYOR’ 

Ekoloji Derneği Başkanı Vahap Işıklı, Bölge’de yaşanan elektrik sorununa bakıldığında yapılan HES’lerin bir enerji ihtiyacı doğrultusunda yapılmadığını belirterek iktidarın Bölge’de siyasi güç haline gelmeyi amaçlarken diğer yandan şirketlere rant alanı yaratma kaygısı taşıdığını söyledi. Bölge halkının yaşam alanlarına HES’ler yapılarak aynı zamanda göçe zorlandığını ifade eden Işık, “ Baraj ve HES’ler yapılınca halka bunların ihtiyaç olduğunu söylüyorlardı. Sadece Hasankeyf’te 199 köy sular altında bırakıldı. Bunun adı göçertme politikasıdır. Botan Çayı’nda Limak Holding tarafından yapılan ve yurt dışından gelen destekler sayesinde 10’a yakın baraj ve HES yapılmış. Botan Çayı üzerinde yapılan Çetin Barajı, Avrupa’nın en büyük barajıdır ve bununla birlikte yüzlerce köy sular altında kaldı ve hâlâ yapılması planlanan birçok HES ve baraj projesi var. Sarım Vadisi’nde yapılmak istenen bir baraj var. Bunlara baktığımızda biz bunlara güvenlikçi baraj ve HES’ler diyoruz. Bunun adı enerji değil, eko kırımdır, bölgenin tamamıyla boşaltılmasını istiyorlar. Doğa üzerinde yapılan talanla birlikte bölgedeki politik üstünlüğün sağlanması için yapılan çalışmalardan biridir. ’90’larda bir sürü köy yakıldı ve boşaltıldı aynı mantık bugün barajlar üzerinde yapılıyor” dedi. HES’lerin Bölge’de kuraklık ve yol açtığı iklim değişikliğine de dikkat çeken Işık, önlem alınmadığı takdirde önümüzdeki yıllarda daha kötü süreçlerin yaşanacağını söyledi. 

ÖNCEKİ HABER

Gazeteci Saygı Öztürk, Ramazan Nazlı'nın ölüm belgesini paylaştı: "Birden fazla vücut bölgesinin donması"

SONRAKİ HABER

Görevi devretmeyi reddeden Libya Başbakanı Dibeybe'ye suikast girişimi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...