06 Ocak 2022 10:06

TMMOB ve ESM’den Bakanlık önünde eylem: Elektrik ve doğal gaz zamları geri çekilsin

TMMOB ile Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı önünde eylem yaparak elektrik ve doğal gaz zamlarının geri çekilmesini talep etti.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu ile Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM), 1 Ocak’ta yapılan elektrik ve doğal gaz zammına dair Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı önünde basın açıklaması düzenledi.

Makina Mühendisleri Odası Genel Başkanı Yunus Yener, elektrik tarifelerindeki kademeli hesaba göre Aralık 2021'de bir ailenin ödediği fatura toplamının aylık en az 210,58 TL iken Ocak 2022 itibarıyla yüzde 76 artarak 370,80 TL'ye çıkacağını söyledi.

“Elektrik fiyatlarındaki artışlar fahiştir, kabul edilemez. Zamlar geri alınmalıdır" diyen Yener, "Yoksul ailelere elektrik yardım sınırı da aylık 230 kw saate yükseltilmelidir. Maddi imkansızlık nedeniyle faturalarını ödeyemeyenlerin elektrik, gaz ve suyu kesilmemeli, kamu kaynaklarından sağlanacak desteklerle, yurttaşların karanlıkta, soğukta ve susuz kalmaları önlenmelidir” taleplerini dile getirdi.

January 6, 2022

ELEKTRİKTEKİ ZAM, ENFLASYONUN ÇOK ÜZERİNDE

TÜİK'in 2021 yılı enflasyon oranınını yüzde 36,08 olarak açıkladığını anımsatan Yunus Yener, "Elektrik fiyatları TÜFE'nin çok üzerinde, %75-%158,8 oranında artmıştır. 2019 Ocak-2022 Ocak döneminde TÜFE artış oranı %72,5 olarak gerçekleşmişken, aynı dönemde elektrik fiyatları %155,5-%334,8 oranında artmıştır. Bu artış oranları TÜFE'nin 4,6 katına ulaşmıştır" dedi.

ZAMLARLA ELEKTİK ŞİRKETLERİNİN KAZANÇLARI KATLANIYOR

EPDK'nin yürürlüğe koyduğu fahiş zamların, özel elektrik şirketlerinin tüm tüketiciler üzerinden elde ettiği kazançlarını katlayan boyutlarda olduğunu vurgulayan Yener, "EPİAŞ ocak ayında teklif edilebilecek en yüksek fiyatın 134,5 kuruş/kWh olduğunu açıklamışken, EPDK'nin elektrik fiyat tarifelerinde yer alan enerji bedellerini, bu rakamlardan çok daha yüksekte tutması, özel elektrik şirketlerinin açık seçik biçimde kollanması anlamına gelmektedir” diye konuştu.

2021'de her ay doğal gaz fiyatlarına zam yapan BOTAŞ'ın gaz satış fiyatlarının yurttaşların gündelik yaşamından üretime kadar her alanı olumsuz etkilediğini söyleyen Yener, bunun sonucu gıda ürünlerinin de zamlandığını belirtti.

ACİL TALEPLER

Yener, acil taleplerini şöyle sıraladı:

“Elektrik fiyatlarındaki artışlar fahiştir, kabul edilemez. Zamlar geri alınmalıdır.
Elektrikte konutlar için düşük tarife sınırı aylık 230 kWh'a yükseltilmelidir.
150 kWh elektrik yardımı uygulaması şeffaflaşmalı, ölçütleri kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Yoksul ailelere elektrik yardım sınırı da aylık 230 kWh'a yükseltilmelidir.
Konutlarda elektrik, doğalgaz ve suda KDV oranı yüzde 1'e düşürülmelidir.
Maddi imkansızlık nedeni ile faturalarını ödeyemeyenlerin elektrik, gaz ve suyu kesilmemeli, kamu kaynaklarından sağlanacak desteklerle, yurttaşların karanlıkta, soğukta ve susuz kalmaları önlenmelidir.
Hızla artan fiyatlar karşısında düşük ücretleri de hızla gerileyen çalışan ve emeklilerin gelirleri insanca yaşamalarına imkan verecek düzeye yükseltilmelidir.”

"EPDK KAPATILMALI"

Piyasa kurumu olan ve işlevini yurttaşların değil enerji şirketlerinin hak ve çıkarlarını kollamak olarak gören olan EPDK’nin kapatılması gerektiğini söyleyen Yener, şöyle devam etti:

“Toplum yararına büyümeyi, istihdamı, adil bölüşümü, bölgeler arasındaki ve toplumdaki gelir dağılımı eşitsizliklerini gidermeyi, temel bilimleri, yüksek teknolojili üretimi temel alan bir sanayi geliştirmeyi; eğitim, sağlık, enerji, ulaşım, konut vb. hizmetlerin kamu eli ile verilmesini, yani toplumsal kalkınmayı planlayacak Türkiye Planlama Kurumu kurulmalıdır.
Bunlarla birlikte bir üst kurum olarak Türkiye Elektrik Kurumu kurulmalıdır.
Dağıtım hizmetlerinde de kamu tekeli olması gereklidir. Bu çerçevede dağıtım şirketleri kamulaştırılmalı; üretim altyapısında da kamunun ağırlık kazanması için kamu elindeki santralların özelleştirilmesi derhal durdurulmalı, verimli özel santrallar da kamulaştırılmalı, kamu eliyle büyük RES ve GES yatırımları yapılmalıdır.
Önerdiğimiz yeni kurumsallaşmada petrol ve doğal gazın arama ve üretimden, iletim ve tüketiciye ulaşmada değer zincirindeki halkalarının ayrılmaz bütünlüğü için arama, üretim, rafinaj, iletim faaliyetleri dikey bütünleşmiş bir yapıda sürdürülecek, ihtiyaç halinde bu yapı dağıtım ve satış faaliyetlerinde de bulunabilecektir.
Bu amaçla, TPAO ve BOTAŞ'ı da bünyesine alacak Türkiye Petrol ve Doğalgaz Kurumu (TPDK) kurulmalıdır.”

"KÖKLÜ ÇÖZÜM HİZMETLERİN KAMU ELİYLE VERİLMESİ"

Köklü çözümün, kamusal hizmetlerin kamu eliyle verilmesinde olduğunu söyleyen Yener, “Kamu elindeki santralların özelleştirilmesi derhal durdurulmalı, verimli özel santrallar kamulaştırılmalıdır. Ülkemiz, sanayimiz, halkımız ve geleceğimiz için bu önlemler ve oluşması gereken kamu kurumları mutlak gerekliliklerdir. Ülkemizin serbestleştirmelerin, özelleştirmelerin acı sonuçlarından ve özel şirketlere sunulan hukuk dışı ayrıcalıklardan başka türlü kurtulması mümkün değildir” dedi. (Ankara/EVRENSEL)