14 Kasım 2021 23:55

Zeytin üreticileri geçinemiyor: Gıldır gücük gidiyoruz

Zeytinde verim düştü, maliyetler katlandı. Bir zeytin üreticisi, içinde bulundukları hali halk diliyle anlattı: “Gıldır gücük” yani eksik, yarım yamalak…

Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel

Reklam

Dilek OMAKLILAR
Eda AKTAŞ
İzmir

Tarihi, günümüzden 8 bin yıl öncesine dayanan zeytin birçok efsanenin de kaynağıdır. Zeytin yetiştiriciliği, ilk kez M.Ö. 4000’li yıllarda Anadolu'da başlamış, buradan Akdeniz’in diğer ülkelerine yayılmıştır. Yıllar içerisinde sofralardan yağı eksik olmayan zeytinin üretimi ise artık hem kuraklık hem de artan maliyetlerden dolayı zorlaştı.

İzmir başta olmak üzere birçok bölgede zeytin hasadı zamanı geldi. Kimi üretici ürününü toplamaya başlarken kimi ise toplama maliyeti fazla olduğu için tarlasına bile gitmiyor.

İzmir’in Torbalı ilçesi Yazıbaşı mahallesinde zeytin üreticileriyle sorunlarını konuştuk. Üreticiler, eski yıllara göre verim alamadıklarını ifade ederken, gübre ve mazota gelen zamlardan dolayı eskisi gibi gelir elde edemediklerini ve geçim sıkıntısı yaşadıklarını söyledi.

"ZEYTİNDEN PARA KAZANILMIYOR"

26 senedir fabrikalarda çalışmanın ardından “atadan kalma” dediği zeytin ağaçlarına baktığını söyleyen Alpaslan Karadana, “Fakat gübre fiyatları, sürmesi, budaması, çiftçilik o kadar zorlaştı ki yani para kazanmak çok zorlaştı. Ekolojik dengenin bozuk olmasından kaynaklı zeytinler de eskisi gibi tutmuyor. Ne yapacağımızı şaşırdık. Bu sene yine zeytinler seyrek oldu. Çiftçi zor durumda” dedi.

Ara fiyatlarının da çok pahalı olduğunu belirten Karadana, gübreden mazota artan fiyatlara tepki gösterdi. Karadana, “Gübre de 300-400 lira olmuş. Zeytinyağı fiyatları 25-30 lira bandında. Yani nereye kadar dayanacağız onu da bilmiyorum. Zeytinden para kazanılmıyor” diye konuştu.

"ÇİFTÇİLİK BİTTİ DESEM YERİ"

Zeytin Üreticisi Fikret Karadana da “Mazotun yükselişi, traktör tamiri bile öyle. Makinenin bir tanesi 11 bin TL, bir çubuk 30 TL. Bunda var 8 tane çubuk, az önce biri kırıldı 30 TL attık çöpe. Maliyetimiz çok yüksek. Çiçekyağı yükseliyor zeytinyağı aynı fiyatta kalıyor. Çiftçilik bitti desem yeri” dedi.

Geçtiğimiz sene ile bu sene maliyeti arasındaki farkı anlatan Karadana, “Geçen sene mazot ne kadardı, bu sene ne kadar. En küçük örnek yani. Bakkaldan en ufak aldığın bir şey yüzde 100 zamlı. Ama çiftçinin ürettiği hâlâ aynı fiyat” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin “Zarar eden çiftçi yoktur” açıklamasını da hatırlatan Karadana, “Bakana göre doğrudur, çok iyi bilir… Biz içindeyiz, içinde olan bilir” diyerek aslında zarar ettiklerini söyledi.

"NEREYE KADAR DAYANACAĞIZ?"

Alpaslan Karadana, “Maliyetler çok yüksek” diyerek tepki gösterdi. “Çoluk çocuk ailece tarım yapıyoruz, biraz cebimize para girsin ama o da yok. Verim günden güne azalıyor. İşin içinden çıkamıyorsun. Ara parası, gübre parası derken hepsi eşitleniyor. 20-25 bin lira masraf çıkıyor. Buraya 2-2 buçuk ton gübre gidiyor. Sadece bu da değil, ektiğimiz arpalar da öyle…” diyen Karadana, devletten bir destek görmediğini ekledi.

Karadana, “Nereye kadar dayanacağız? Çünkü bıçak kemiğe dayandı artık. Tek elimizde bunları tutalım diye uğraşıyoruz. Burasını eskiler öküz arabasıyla sulamış, onun için elimizden geleni yapacağız. Sonuna kadar da direneceğiz” dedi.

"ZAMLARDAN, VERGİLERDEN BİR ŞEY YAPAMIYORUZ"

Kahvede konuştuğumuz Hacı Ali Dindar da emekli, “Yapamıyoruz bir şey zamlardan, vergilerden dolayı” diyor.  Dindar, “Bizde de biraz yer var ama ekmiyorum bile. Eksem de zarar ederim. Arpa ekerdim ama şu anda ekmiyorum. 400 lira olmuş gübre, nasıl ekeceksin? Emeklikle geçiniyoruz. İşimiz günden güne kötüye gidiyor. Şehirdekilere Allah yardım etsin, evi de kiraysa. Bizim hiç olmazsa evimiz var” diye konuştu.

"MAZOTTAN YEME, HEP ZARAR"

Emekli Ahmet Alpay da hayat pahalılığı ve zamlardan şikayetçi. Alpay, “Herkesi etkilediği gibi bizi de etkiliyor. Tarla ekip biçiyoruz ama bu sene yapamıyorum. Gübre hele acayip pahalandı. Hep zarar. Zaten yağmur da yoktu, perişan olduk. Bakım, ekim için yapılan masrafın geçen yılla farkı yüzde 100. Geçen sene bir mazot 5 TL’ydi bugün 8.30 lira” dedi.Aptil Şahin ise, “Bizi oralar hep fabrika, kipa depoları da geldi, her yer satıldı. Geçen sene 120 liraya aldığım yem 180-190’a geldi. Çiftçi çıkamaz, bitti” dedi.

"TARIM BAKANI GELSİN DE KAZANSIN BAKALIM!"

Emekli Önder Güdücü ise, 32 yıl boyunca Tariş’te çalıştığını, eskiden çiftçinin daha çok destek gördüğünü ancak şimdi çiftçinin yanında kimsenin durmadığını söyledi. Güdücü, “Tarım Bakanı çiftçiler için iyi diyormuş, Tarım Bakanının yeri var burada, gelsin de kendisi işlesin de kendisi kazansın bakalım. Masa üstünde konuşma değil yani… Çiftçi çok perişan durumda. Bir torba gübre 400 TL olmuş. Kim atabilir bunu? Arazilerimiz var, kiraya veriyoruz, tutan insan ‘bu sene kumar oynuyoruz ya batarız ya çıkarız’ diyor. Çünkü şartlar ağır” dedi.

Domates ekenin de sevk edemediğini ekleyen Güdücü, “Fabrikalar almıyor ürünü. Domatı erimiş, toplayamamış. Bu adam ne yapsın. Onun için şartlar ağır” diye konuştu.

"FAİZLER ÇOK YÜKSEK"

Tariş’in açıkladığı zeytinyağı fiyatına ilişkin de konuşan Güdücü, “Tariş öyle güzel günler geçirdi ki, Tariş yağı alır eğer fiyatlar arttıysa geriye dönük fiyat farkı verirdi. Tariş’te fark aldım, bir pulluk, bir yaylı çapa aldım bir seferde. Şimdi ne fark ne bir şey. Şimdi fiyatı 10-15 milyar vardır. Eskiden tütün yetiştiriliyordu, millet bayram ediyordu. Bu köyde 14 bin 500 balya tütün çıkarılırdı. Ama artık o günler bitti. Eskiden karma ekonomi vardı, devlet vardı karşında. Tariş’te devlet vardı, süt enstitüsü vardı, özel sektör adamı bitirir. Adam sana gübre mazot veriyor hem faiz biniyor. Faizler çok yüksek” diyerek özelleştirmelere de tepki gösterdi.

"BUGÜN ALDIĞINI YARIN ALAMIYORSUN"

57 yaşında olan ve 10 yaşından beri zeytincilikle uğraştığını anlatan Fatma Karaman, “10 yıldır da rençberlik yapıyoruz. Başka bir işimiz de yok. Gelirimiz zeytin. Burası bize ait ama işçiyiz de. Gıldır gücük gidiyoruz. Emekleye emekleye gidiyoruz. Eşimin emekliliği var sadece. Zeytinin para ettiği yok. Geçim kaynağımız zeytin ama fazla vermiyor. Bu sene verimler düştü” diye konuştu.

Önceden zeytinliklerden 5 -6 ton yağ çıktığını şimdi ise 3 ton bile çıkmadığını söyleyen Fatma, pahalılıktan şikayet etti: “Her şey pahalı, markete gidiyorsun bugün aldığını ertesi gün aynı fiyata alamıyoruz. Gübre pahalı, mazot pahalı.  Zaten 3 günlük zeytinimiz var sonra bitiyor, sonra toplayacağız kilo kilo satarsak onu yiyeceğiz ama onun da para yaptığı yok. Bu kadar da zam olmaması lazım, Türk lirası değer kaybediyor, dolar almış başını gidiyor. Vatandaşın işi zor.”

Reklam