16 Temmuz 2021 05:45

Turizm Kanunu TBMM'de | CHP'li Kaboğlu: Parsel parsel rant ve talan

TBMM'de, Turizmi Teşvik Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”; görüşmelerine başlandı.

CHP Milletvekili ve Anayasa Hukukçusu İbrahim Kaboğlu | Fotoğraf: MA

Paylaş

TBMM Genel Kurulu’nda, Bayındır, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’ndan dört ay önce geçen, 32 maddeden oluşan “Turizmi Teşvik Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”; görüşmelerine başlandı.

Ülkenin doğal, tarihsel ve kültürel değerleri ile beraber âdeta Türkiye’nin parsel parsel torbaya konularak ranta açan teklifte, bugüne kadar yerel yönetimlerin yetkisinde olan sorumlulukları merkeze geçiren ve belediyelerin mülkiyetlerinin Bakanlık tarafından tahsis edilebilmesi yetkisini öngören teklifin usul tartışmasında söz alan Anayasa Komisyonu üyesi Kaboğlu, özellikle Anayasa madde 43, 45, 63’e açıkça aykırı olan teklifin geri çekilmesi gerektiğini ve içtüzük madde 38 gereği Anayasaya uygunluk incelemesinin yapılmamasını eleştirdi.

KAMU YARARI ADINA TURİZMDE PARSEL PARSEL TALAN 

CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, Anayasa’nın merkezî yönetim-yerel yönetimler ilişkisini düzenleyen 127. ve kamu yararı başlığı altında düzenlenen ve kıyılardan yararlanmaya ilişkin olan 43. maddesine dikkat çekerek; ülkesel değerlerin ve bu arada kıyıların korunmasından tarım arazilerine kadar doğal kaynakların hep "Kamu yararı" başlığı altında korunduğunu turizmin ise ancak bunları koruduğunuz müddetçe sürdürülebilirliğinin sağlanabileceğini belirtti.

"ANAYASA AÇIK VE İSTİSNA TANIMIYOR"

Kaboğlu; doğal kaynakların korunması konusunda Anayasa’nın gösterdiği hassasiyete ve yazım tarzına madde 169’u örnek vererek; "Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez.", “Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasî propaganda yapılamaz.” şeklindeki madde açıkça bu konuda hiçbir faaliyet ve eyleme istisna tanınmadığını ve bırakın Cumhurbaşkanı’na yetki verilmesini, bu çerçevede ifade özgürlüğünün dahi sınırlandığını ifade etti. 

"TEK KİŞİNİN KEYFİNE BIRAKILIYOR"

Anayasa’nın 104. maddesinde sayılan Cumhurbaşkanı yetkilerinin ülke alanında yapılacak ihalelerin kime verileceğini belirleme yetkisine doğru genişletilmesi suretiyle, yerel yönetimlerin, Bakanlıkların, özerk kuruluşların, koruma heyetlerinin görev ve yetkilerine tecavüz edilemeyeceğinin altını çizen Kaboğlu; doğal ve kültürel alanların tek kişinin iradesiyle onun seçeceği kişiye tahsis edilmesi yoluyla, turizm ve turizmin getirisinin, -üstelik keyfî bir biçimde- Anayasa madde 63'ün koruduğu kültürel, doğal ve tarihsel değerlerin önüne geçirilmesinin hedeflendiğini vurguladı. 

"DEREBEYLİK BÖLGELERİ"

Kaboğlu, böylesi bir teklifin komisyon görüşmelerine atanmış bakanın dahi gelmemesine dikkat çekerek, yasanın etki analizinin ve ÇED raporunun, teklifin ne komisyon esnasında ne de dört ay sonrası başlayan genel kurul görüşmelerinde sırasında milletvekillerine sunulmadığını belirterek, “Meraları, yaylaları köylünün elinden alınmasının önünü açan ve ranta kurban eden teklif, ormanları, kıyıları da ranta ve yapılaşmaya kurban edecektir” dedi. Cumhurbaşkanı’na Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgeleri’ni tek kişinin yatırımına verebilmesi yetkisinin tanınmasının ise, “derebeylik” kurma yetkisi olarak nitelenebileceğini belirtti. 

Ayrıca doğal değerlerin korunması ile yerel yönetimlerin yetkileri arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu vurgulayan ve Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na da atıf yapan Kaboğlu; insanların kendi beldelerine, yörelerine sahip çıkmalarının, demokratik hukuk devletlerinin temel ilkelerinden olduğunu belirtti. Ayrıca bu durumun, yerel seçimlerde ortaya çıkan sonucun da hala hazmedilemediğinin göstergesi olduğunu vurguladı

Anayasa hukuku profesörü İbrahim Kaboğlu, milyonlarca seçmenin seçtiği belediye başkanlarının yetkisini ellerinden alıp, siyasal sorumluluğu olmayan atanmış bürokratlara verilmesinin demokratik hukuk devletine vurulan başka bir darbe ve tek kişi yönetiminin yansıması olduğunu ifade ederek her zaman olduğu gibi tüm demokratik muhalefetin önerileri dikkate alınmadığı gibi sivil toplum örgütlerinin de dışlanması, bunun somut bir başka göstergesi olduğunu söyledi.

Cumhur ittifakının, Türkiye ülkesinin torba yasalar ve talan projeleri ile yağmalanmasının önünü açtığını söyleyen Kaboğlu, Kanal İstanbul gibi ülkenin bölünmez bütünlüğünü zedeleyen projelerin yanında; kıyıları, ormanları, yaylaları yok eden yasa teklifleri ve projelerine karşı Türkiye’yi hep birlikte korumamız gerektiğini vurguladı. (ANKARA)

ÖNCEKİ HABER

Marmaris'te HDP binasına yönelik saldırının "azmettiricisi" gözaltına alındı

SONRAKİ HABER

CHP'li Emir: Kuzen Soylu, 15 TL’lik ürünü SGK’ye bin TL’ye satmış

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa