Resim sanatına emeğin ve emekçilerin yansıması
Emeğin ve üretici sınıfın dönüşümünü tarihin farklı dönemlerinde üretilmiş sanat eserleri üzerinden okumak mümkün.

Enes ARİT
İstanbul Üniversitesi
Çalışma, emek ve emekçi; mağara resimlerinden modern resme çeşitli veçhelerle ve amaçlarla konu edilmiş ve sanata yansıtılmıştır. Buna koşut olarak emeğin ve üretici sınıfın dönüşümünü tarihin farklı dönemlerinde üretilmiş sanat eserleri üzerinden okumak mümkün. Janr resimlerine baktığımızda “çalışma” sanat eserinin doğrudan bir konusu teşkil etmeyip aksine, gündelik yaşamın bir parçası olduğu için yapıtlarda kendine yer bulmuştur. Çalışma asıl olarak sanayi devrimiyle yaşanan hızlı ve yoğun endüstrileşmenin ardından sanat eserlerinin doğrudan ilgi odağı haline gelmeye başlamıştır. Çünkü endüstrileşmeye paralel olarak artan sömürü ile yoksulluğun derinleşmesi ve bununla birlikte işçi sınıfının örgütlenmeye başlayıp güçlü bir özne olarak ortaya çıkması işçilerin yaşamının, çalışma koşullarının sanat eserlerinde, özellikle de resim sanatında görünürlüğünü arttırmıştır. Fakat yine de eserlerde konu olarak kapladığı yer cüzi miktardadır. Çünkü, sanatsal üretimin muhtevası burjuva sanat anlayışının tahakkümü altındadır. Şimdi bu girişin ardından çalışma yaşamının ve emekçi sınıfın farklı sanat eserlerindeki temsil biçimlerine bir göz atalım.
Hasat Zamanı - Pieter Brueghel
Kuzey Rönesansı’nın en parlak ressamlarından Pieter Brueghel, yaşadığı dönemde mitolojik ve dini konuları tuvale yansıtma çabasına daha az girerek gündelik yaşamı sanatına yansıtmayı amaçlamıştır. “Janr resim” olarak adlandırılan bu gündelik yaşam resimleri 17. yüzyılla birlikte Hollanda’da gelişim göstermiş ve Viktorya döneminde en parlak çağını yaşamıştır. Brueghel’in “Hasatçılar” adlıyla da anılan “Hasat Zamanı” tablosu da bir tür Janr resmidir.
Hasat Zamanı, aslında yılın 12 ayını esas alan ve 6 resmi içeren bir seridir. Bu tabloda bunun bir parçasıdır. Esere baktığımızda Brueghel’in yaşamın bir parçası olan “çalışma”yı diğer birçok resminde yaptığı gibi arka planda bir peyzaj çalışmasında bulunarak tasvir ettiğini görüyoruz. Sıcak bir yaz günü köylülerin bir kısmı hararetle çalışırken bir kısmı da iştahla yemek yemektedir. Aslında bu tablonun kışkırtıcı tarafı da vardır. Richard Leppert’in de belirttiği gibi Batı resim geleneğinde köylüler, işçiler genellikle çok az resimde bir arada temsil edilmiştir. Çünkü üst sınıflar bunlardan korkuyorlardı. Tabiri caizse, onlar için bir araya gelmiş içilerden daha korkunç bir şey yoktu.*
*Leppert, R. (2009). Sanatta Anlamın Görüntüsü. (İ. Türkmen, Çev.). İstanbul: Ayrıntı Yayınları
Hasat Zamanı - Piether Brueghel
Taş Kırıcılar - Gustave Courbet
Yukarıda da değindiğim gibi, işçi sınıfı tarihsel süreçte güçlü bir özne olarak ortaya çıktığında ve bir mücadele hattı inşa ettiğinde işçi sınıfının yaşamı ve mücadelesi sanatın ilgi odağı haline geldi. Bu minvalde, bu tarihsel gelişmeye kayıtsız kalmayan biri de sanatını gerçekçilik üzerine inşa eden ressamlardan biri olan Gustave Courbet’dir. Courbet, gerçekçi bir biçimde emeği tasvir eden ilk ressamlardan biridir. Bir dönem Paris Komünü’nde de görev almış olan ressam, “Taş Kırıcılar” adlı tablosunda hemen yol kenarında çalışan bir genç ve bir yaşlıyı resmetmiştir. İki işçinin de elbiseleri fena halde yıpranmış ve yırtıklarla dolu olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda elbiselerindeki solgun renkler zaten resmin renk skalasında geniş yer kaplıyor. İki figürün de yüzünü göstermeyerek ressam, bizzat çalışmakta olan figürleri anonimleştirerek, muhtemelen solgunluğun, yıpranmışlığın emekçi sınıfın genel bir durumu olduğunu göstermeye çalışmıştır. Courbet’nin burjuva yaşamın sanatta görünürlüğü baskınken dürüstlükle emeğe, işçinin yaşamına yaklaşması ve onu tuvale yansıtması önemliydi. 1945 yılında Dresden bombalanmasında imha olan tablonun orijinali ne yazık ki artık yok.
Taş Kırıcılar - Courbet
Grev - Robert Koehler
Alman ressam Koehler’in tablosu henüz başlamakta olan bir grev anını gerçekçi bir tasvirini yansıtır. Tablo erken bir tarihte çizilse de sergilendiği tarih manidar, 8 saatlik iş günü mücadelesinin kitlesellik kazandığı yıllar. Tabloya bakılacak olursa resmin bütününden grev için işçilerin henüz toplanmakta olduğu görülüyor. Henüz olay mahalline gelmekte olan işçiler, gri tonda bir gökyüzü, uzaktan bacalarından siyah duman çıkan fabrikalar, patrona öfkeyle bir şey anlatmaya çalışanlar, yerden taş almaya çalışan işçi… Ressamın yarattığı iklim, bir fırtınanın kopmak üzere olduğunu gösteriyor. Resmin hemen sol kenarında ise bir kadın iki çocuğuyla birlikte tedirgin bir biçimde gelişmeleri takip ediyor.
Resimden çıkarım yapabileceğimiz bir diğer nokta da, aslında işçilerin planlı ve örgütlü bir biçimde greve gitmedikleridir. Zira, işçilerin çoğunun ne yapılacağına dair meseleyi kendi aralarında henüz tartışıyor olmaları olası görünüyor. Resmin merkezinde bir kadın, kocası olması muhtemel olan adamı bir konuda ikna etmeye çalışırken; eline taş almaya çalışan adam ise kafasında farklı eylem pratiği çizmiş gibi görünüyor. Bütün bunlarla birlikte resmin genel kompozisyonu bir grev anındaki oluşan havayı iyi bir şekilde aktardığını söylemek gerekir.
Grev - Robert Koehler
Detroit Savaşı - Diego Rivera
İşçi sınıfının ve emeğin yansıdığı alanlardan biri de Meksika’da duvar sanatıydı. Duvar sanatının öncü isimlerinden olan Diego Rivera’nın işçi sınıfını en çarpıcı şekilde tasvir ettiği eserlerinden biri “Detroit Savaşı” eseridir. Detroit o dönem endüstrileşme açısından dünyada merkezi bir konuma sahipti. Fakat diğer taraftan, 1929 Büyük Buhran’ın da etkisiyle işsizlik had safhaya yükselmişti. Bunun bir yansıması olarak, Rivera’nın ABD’ye geldiği dönem işçiler büyük bir kitlesellikle “Açlık Yürüyüşü” başlatmıştı.
Rivera bu resmi Detroit Institute of Arts binasının duvarlarına yapmıştır. 3 ay boyunca Detroit’teki birçok fabrikayı gezen ressam, ilham kaynağı olarak Ford şirketinin sahip olduğu ve üretim kapasitesi açısından en büyük fabrikalarından birini seçmiştir. Binanın birkaç cephesine yapılan eserinde endüstriyel işçi sınıfı vardır ve üretim sahasında o dönemki mekanikliği gözler önüne serer.
Detroit Savaşı - Diego Rivera
Evrensel'i Takip Et