25 Şubat 2021 08:23

ODTÜ bahar döneminde derslere online devam edecek, öğrenciler endişeli

ODTÜ yönetimi bahar döneminde derslere online devam edileceği yönünde karar aldıklarını duyurdu. Öğrenciler bu kararı değerlendirdi.

ODTÜ bahar döneminde derslere online devam edecek, öğrenciler endişeli

Fotoğraf: Ayrıntılı Bilgi/Wikimedia Commons (CC BY-SA 4.0)

İrem Hazal KELLECİ
Ankara

ODTÜ yönetimi 23 Şubat'ta öğrencilere gönderdiği maille, bahar döneminin online olarak devam edeceğini ve yüz yüze eğitimin zorunlu olduğu dersler için, iki ayrı dönemde birer haftalık yoğunlaştırılmış yüz yüze uygulama dönemleri oluşturulacağına karar verildiğini duyurdu.

Alınan kararlar içerisinde lisans öğrencilerinin, bir yarıyıl içinde dersten çekilme izni verilen ders sayısının toplam 2 olması; birinci ve ikinci sınıf dersleri için de dersten çekilme hakkı verilmesi; dersten çekilme ve kayıt dondurmanın 25 Haziran 2021 tarihine kadar yapabileceği de yer alıyor. Mailde ders saatleri dışında öğrencilerin dersle ilgili sorularını yöneltebilecekleri “ofis saati” uygulamasının yapılacağı, Sağlık ve Rehberlik Merkezi (SRM) ile Öğrenme ve Öğretmeyi Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÖGEM) tarafından pandemi döneminde öğrenci motivasyonu odaklı rehberlik ve seminer çalışmalarının yoğunlaşacağı da belirtiliyor. Alınan kararlar hakkında neler düşündüklerini ve online eğitim sürecinin nasıl geçtiğini ODTÜ öğrencilerine sorduk.

"ÖĞRENME ORTAMI OLMADAN KENDİMİ MOTİVE EDEMİYORUM"

Biyoloji 2. Sınıf Öğrencisi, “Ben okulu dondurmayı düşünüyorum. O yüzden maili de çok dikkate almadım.1 haftalık yüz yüze uygulamalı dersler yapılacak kısmına cevap çok net. Bence yeterli değil. Bir şeyleri yaptık deyip geçiştirmek için ayarlanmış gibi geldi. Dondurma hakkının 25 hazirana kadar olması ve istediğimiz zaman iki dersten çekilebilmemiz de güzel kolaylık olmuş bence. Umarım seneye düzelir artık da yüz yüze ders işleriz. Okulu dondurmak istiyorum çünkü sürekli evin içinde olmak hem ruhsal hem fiziksel sağlığımı bozdu. Enerji seviyem bayağı düşük. Ek olarak bir öğrenme ortamı olmadan kendimi eğitim için motive edemiyorum. Hepsine ek olarak da ileri seviye göz kuruluğum var ki bu ekrana bakmaktan oldu. Artık Ekrana uzun süre bakamıyorum. Eğitim için kitap ve video (ya da zoom vs. farketmez) dan daha fazlası gerekiyor bence. Bu şekilde sağlıklı bir eğitim hayatı sürdürmek için sosyokültürel ve ekonomik açıdan iyi bir çevrede yaşıyor olmak lazım. Ki ben o kategoriye girmiyorum. Üniversitelerdeki en büyük sorunlardan biri kontenjanların bu kadar şişirilmiş olması bence. Bu kalabalıkla okulu açmalara mümkün değil. Okul varken bir mikroskopa 5 kişi bakıyorduk. Bu koşullarda ODTÜ'nün elinden gelende kısıtlı, ek olarak neler yapabilirler bilmiyorum” diye konuştu.

"OKUL YÖNETİMİNİN DAHA ÇOK YARDIMCI OLMASI GEREKİYOR"

İktisat 1. sınıf öğrencisi, “Açıklanan kararlar birçok öğrencinin tahmin ettiği gibi olduğunu düşünüyorum. Bahar dönemi beklenildiği gibi online oldu ve önceki online dönemde yaşanılan zorluklar veya sıkıntılarla ilgili hiçbir açıklama olmaması ikinci dönemde aynı zorlukların yaşanılacağını gösteriyor. Ayrıca yüz yüze yapılması gerekebilen bazı dersler için 1 haftalık eğitim kararını makul bulmuyorum çünkü 1 hafta gibi kısa bir süre için öğrenciler hem kalacak yer ayarlayacak ve seyahat edecekken hem de 1 hafta oldukça kısa olduğu için verimli geçeceğini düşünmüyorum. Öte yandan 1.sınıflara da verilen ve sayısı 2 ye çıkartılan whitdraw hakkı bizler için faydalı iken okul yönetiminin dersi bırakmak veya okulu dondurmak dışında daha çok yardımcı olması gerektiği kanaatindeyim. Ramazan Bayramı dönemi uygulanacak olan ‘spring break’ in ise faydalı olacağını düşünüyorum çünkü online da olsa evde ailemizle daha verimli vakit geçirip bir süre bilgisayardan uzak durabileceğiz” dedi.

"İLETİŞİM KURAMIYORUZ"

İktisat 2. Sınıf Öğrencisi Görkem Yıldız, “Bence okulun en büyük sorunu iletişimsizlik. Hocalarla iletişim kuramıyoruz; iki taraf da kendince haklı ve ortak zeminde buluşulmadığı için karşı tarafı suçlayarak dönemler geçiriyoruz. Somut olarak şu olsaydı bu olsaydı demekten ziyade keşke konuşabilseydik diyorum ben. O zaman zaten somut öneriler de ortaya çıkardı” ifadelerini kullandı.

Makine Mühendisliği 3. Sınıf Öğrencisi, “Bu kararın zihinsel olarak öğrenci sağlığı açısından sağlıklı olmayacağını düşünüyorum, ancak elimizde başka bir seçeneğin de olmadığı kanaatindeyim. Elimizdeki seçeneği değiştirme imkanımızın olmadığını bildiğimizden bu seçenek üzerinde iyileştirmeler yapmak isabetli olacaktır. Öğrencilerin uzaktan eğitimde yaşaması muhtemel sorunlar açısından öğretim üyelerinin daha sağduyulu olması (Örneğin, sınavlarda soruların cevaplarının yükleme süresinin arttırılması vs.), öğrencilere yaşaması muhtemel olan zihinsel sorunlardan ötürü psikolojik destek verilmesi bu iyileştirmeler arasındadır.

Elimizde uzaktan eğitimden başka bir seçenek bulunmadığı için uzaktan eğitimde yapılması gerektiğini düşündüğüm bir iyileştirmeden bahsedeceğim. Geçtiğimiz dönemde senkron derslerimizde bazı hocalarımız dersleri kaydetmeyeceğini belirtmişti. Bu dersleri bazı sebeplerden dolayı kaçıran öğrenciler, kitaplardan veya tanıdık arkadaşları varsa onlardan konuları öğrenmeye çalıştı. Yüz yüze eğitim döneminde dersleri kaçırma durumunda öğrenciler daha sosyal bir ortamda bulunduklarından dolayı daha çok tanıdığı oluyor ve onlardan yardım alarak konuları öğrenebiliyorlardı. Ancak uzaktan eğitim döneminde öğrenciler evlerinde kalmak zorunda oldukları için, kaçırdıkları derslerdeki konuları, arkadaşlarından öğrenebilme şansları da bu vesileyle yok olmuş oldu. Bundan dolayı tüm derslerin kayıtlarının alınması ve öğrencilere sunulması gerektiği kanaatindeyim” dedi.

"ÖĞRENCİLERİN TOPLANMASINDAN KORKUYORLAR"

Sosyoloji Bölümü Öğrencisi Zekiye Yıldız, “Sinirlendim ama şaşırmadım. İşe giden insanın korona riski yok mu da onlara ara verilmiyor eğitimimiz elimizden alınıyor ki bence öğrencilerin toplanmasından korkuyorlar. Bu şekilde ayrı tutabiliyorlar”.

Orta Doğu Çalışmaları Öğrencisi Güzey Uzun, “Bence doğru bir karar; yani bu devlet, milyonlarca insana aşı bile temin edemezken yüz yüze eğitim olacak iş değil bu ülkede. Gençler, aileler... Halk sağlığına yönelik tehdit olurdu yüz yüze olsa. Üniversitede özellikle teorik eğitim-öğretim yoğun olduğundan uzaktan ders verilmesi makul gibi görünüyor; ama uygulamalı dersler konusunda ilgili bölümler bazı istisnaî şeyler de yapabilirler (özel tedbirlerle) belki” dedi.

"GÜNÜBİRLİK BİR POLİTİKA İZLENİYOR"

Tarih Bölümü Öğrencisi İrfan Ertan, “Online olması sağlık açısından daha iyi tabi ama okul yönetiminin de öğrencilere özellikle bilgisayar ve internet konusunda destek olması gerekiyor. Ayrıca özellikle teknik bölümlerde lab derslerinin ve diğer uygulamalı derslerin pandemi bittikten sonra telafi edilmesi faydalı olur diye düşünüyorum. Bu süreçte öğrenci, idari ve akademik personelin yanı sıra çoğu zaman ne yazık ki önem verilmeyen işçilerin de pandemiden en az zararı görmesi için gereken destek sağlanmalıdır” dedi.

Tarih Bölümü öğrencisi Mutlu Onat, “Okulun online olması birçok açıdan herkesi olumsuz etkiledi. Öğrenciler uzaktan eğitimde hem internete/ bilgisayara erişimde sıkıntılar yaşıyorlar hem de herkesin evinde ders çalışmak için yeterli rahat ortam olamıyor bazen. Ayrıca sosyal etkileşimin de az olması öğrencileri ders haricinde de psikolojik ve sosyal olarak etkiliyor. Türkiye'de aşılama süreci çok yavaş ilerlediği için okulun şimdilik online olması (yukarıda belirttiğim olumsuz şeyler göz önünde olsa bile) sağlık açısından gereklidir, çünkü aşılama olmadığı müddetçe hükümet planlı ve programlı bir izolasyon ya da kapanma yapma konusunda çok günübirlik bir politika izliyor. Bundan dolayı vatandaşların ve biz öğrencilerin kafası karışık. Elbette bu uygulanan günübirlik ve keyfi uygulamalar dar boğazda olan, dükkanlarını kapatmak zorunda olan insanlar için zor bir durum. Bu da işin başka bir boyutu. Kısacası okulun açılmaması/ online olması sağlık açısından zaruri fakat saydığım diğer tüm sebepler açısından olumsuz bir durum” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

İLGİLİ BAŞLIKLAR

Evrensel'i Takip Et