Geleceksizlik çemberinde hayal kurmak
“Dolar olmuş 8 lira bizim Berat Albayrak çıkıyor diyor ki ‘Ekmeği dolarla mı alıyorsun? Biz her şeyimizi dolarla alıyoruz yoksa bu kadar önemi olmaz.”

Kaynak: Pngtree
Metin DOĞAN
Emre YILMAZ
Kocaeli
Pandemi süreci boyunca birçok aksaklığın meydana geldiği bir türlü düzen oturtulamayan eğitim alanında meslek liselerinin bazıları yüz yüze eğitim ile birlikte üretime de devam etmeye başladı. Kocaeli’nin Körfez ilçesinde iki meslek liseli arkadaşımız Halit ve Mesut ile eğitim alanında karşılaştıkları sorunlar hakkında konuşmaya başladık. Konu eğitimden açılsa da ülke ekonomisine ve beraberinde gelecek planlarına kadar uzanıyor. Uzaktan eğitim ile yüz yüze eğitim arasındaki fark ile başladığımız sohbetimizde ikisi de uzaktan eğitimin niteliksiz olduğundan yakındı. 12. Sınıf olan Mesut “Online eğitimin daha zor çünkü kimi öğrencilerin derslere girmeye vakti yok, kimisinin bilgisayarı ve interneti olmadığı için kimisi de çalıştığı için derslere giremiyor. Uzaktan eğitim ise çok kötüydü, ders saatlerinin stajla çakıştığı bile oldu. Her ne kadar yüz yüze eğitimden de memnun olmasam da şu anlık daha iyi konumda diyebilirim” diye belirtiyor.
MESLEK LİSELİ OLUNCA HAYAL ETMEK ZORLAŞIYOR
Konuştuğumuz iki meslek liseli de mezun olduktan sonrası için üniversite hayalleri kuruyor fakat hayal üniversite olunca meslek liseliler için işler zorlaşıyor. Hem Mesut hem Halit okulda aldıkları eğitim ile sınava hazırlanamayacaklarını düşünüyorlar. Elektrik bölümü öğrencisi olan Halit gelecekte staj parasını biriktirip dershaneye yazılmayı düşünüyor, son sınıfta sayısal ağırlıklı dersleri görmeyecek olmaktan yakınan Halit, bu alanda bir eşitsizlik olduğunu ifade ediyor ve ekliyor “Mesela biz 12. sınıfta matematik dersi görmeyeceğiz ve diğer arkadaşlarımızla aynı sınava gireceğiz. Biz bu yönde eğitim almıyoruz ve sayısal sınavına gireceğiz, bu bizim için büyük bir dezavantaj. Matematik dersi görmeden sayısal sınava giren hiçbir öğrenci sınavı kazanamaz ya dershaneye gidecek ki onda da haftada üç gün staj yapıyor iki gün okula gidiyor. Sen stajdan gelip dershaneye gittiğinde dersleri ne kadar anlayabilirsin ki? İşten geliyorsun ve yorgun oluyorsun sonuçta.”
SÖMÜRÜNÜN BİR DİĞER ADI STAJ
Belki meslek liseli gençlerin sorunları dendiği zaman aklımıza ilk gelen ve oldukça da klişeleşmiş kavramlardan birisi de staj sömürüsü. Konuştuğumuz iki arkadaş da staj süreleri, orada harcadıkları emek ve karşılığını alamamadan şikayetçi. Zaten asgari ücretin oldukça düşük olduğunu belirten Halit, staj ücretinin ise asgari ücretin dörtte biri olmasının hiçbir anlam ifade etmediğini söylüyor, iş yerinde normal bir işçiden bile daha çok çalıştığını söyleyen Mesut ise gerçekten eşit işe eşit ücret alamadığını ve durum böyleyken bu durumun sınav hazırlıklarını olumsuz yönde etkilediğini ekliyor. Staj ücretlerini konuşurken konu haliyle paranın yetememesine oradan hayat pahalılığına ve kötü ekonomik koşullara geliyor. Ekonomi bakanını liyakate göre seçilmediğini söyleyen Mesut, Berat Albayrak’ın ekonomiyi iyi yönetemediğini söylüyor. Halit ise ülke ekonomisini kendince şu sözlerle’ ifade ediyor “Dolar olmuş 8 lira bizim Berat Albayrak çıkıyor diyor ki ‘Ekmeği dolarla mı alıyorsun? Biz her şeyimizi dolarla alıyoruz yoksa bu kadar önemi olmaz. Araba neyle geliyor? Dolarla. Telefon neyle geliyor? Dolarla. Ben şu an telefon almak istiyorum ama ailemin gücü yetmiyor. Garantisiz yurt dışı çıkışlı telefon almak istedim, o bile 2220 TL garantilisi ise 4000 TL.”
Bizler bu yazıyı yazdığımız gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan katıldığı Marmaracık Gençlik Kampı’nda kendisine bu konu hakkında soru sorulduğunda “Herkes bir Playstation’ı olsun ister. Ama herkesin alabileceği bir şey değil” ifadelerini kullandı. Kendileri saraylarda lüks içinde yaşarken gençliğin isteklerine Bilal Erdoğan’ın yaklaşımı aslında her şeyi gözler önüne seriyor. Gençler kendilerine bir gelecek çizerken ileriye dönük planları ise hep bulanık. Ülkedeki işsizlik oranlarının oldukça yüksek olduğunu söyleyen Mesut daha lise sıralarında okurken işsizliğin kendisini beklediğini, iş bulma umutlarının oldukça düşük olduğunu ve birçok arkadaşının durumunun böyle olduğunu ifade ediyor. Yazının başında da değindiğimiz gibi gençlerin sorunları saymakla bitmiyor maalesef ancak çözüm yollarını konuştuğumuzda ortak nokta birlikte hareket etmekten geçiyor diyebiliriz. Gençler belki bu sonuca ilk seferde varamasalar da yaşanan sorunların tek başlarına kendilerine ait olmadığının farkında. Sorunlar ortak olunca mücadelenin de ortak olması gerektiği sonucu ise çok uzaklarında değil.
Evrensel'i Takip Et