Sakarya'da 3 işçiyi arama çalışmaları sürüyor, 3 kişi gözaltına alındı

Sakarya Hendek’te havai fişek fabrikasında yaşanan patlama sırasında kaybolan 3 işçiyi arama çalışmaları sürüyor. Patlamaya ilişkin 3 kişi gözaltına alındı.

04 Temmuz 2020 04:45
Son Güncellenme Tarihi: 04 Temmuz 2020 13:19
Paylaş

Sakarya'nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamanın ardından başlatılan bölgedeki çalışmalar devam ediyor. Bir yandan patlamanın olduğu bölgede enkaz kaldırılırken; öte yandan patlama sırasında kaybolan 3 işçiyi arama çalışmaları sürdürülüyor.

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı da patlamaya ilişkin 3 kişi hakkında gözaltı kararı verdi. Hakkında gözaltı kararı verilen sorumlu müdür ve fabrikada görevli 2 ustabaşı gözaltına alındı. 

Hendek Yukarıçalıca mevkisindeki havai fişek fabrikasında meydana gelen ve yaklaşık 50 kilometre uzaklıktan, kentin birçok noktasından duyulan patlamanın ardından bölgeye gelen ekipler çalışmalarını gece boyunca sürdürdü.

Sabah saatlerinde iş makineleriyle enkaz kaldırma çalışmaları gerçekleştirilen olay mahalline, AFAD ekipleri arama kurtarma köpekleriyle intikal etti.

Jandarma ekiplerinin geniş alanda güvenlik önlemi aldığı bölgedeki çalışmalar yoğunlaşarak devam ediyor.

KAYIPLAR ARANIYOR

Öte yandan sabahın ilk ışıklarıyla birlikte kayıp 3 kişiyi arama çalışmalarına hız verildi. Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü’ne bağlı Afet Kriminal İnceleme ekipleri de enkaz bölgesinde arama çalışmalarına katıldı. Enkaz kaldırma ve ekiplerin çalışması drone ile havadan görüntülendi.

ÖLEN İKİ KİŞİNİN KİMLİĞİ BELİRLENDİ

Meydana gelen patlamada yaşamını yitiren 4 kişiden 2'sinin kimliği tespit edildi. Ölen 2 kişinin Hava Çelik ve Selahattin Tepeçınar olduğu belirlendi. 45 yaşındaki Havva Topal Çelik iki çocuk annesiydi. 47 yaşındaki Sabahattin Tepeçınar ise 3 çocuk babasıydı. Hayatını kaybeden iki işçi de Akyazılı'ydı. Patlamada ölen kişilerin cansız bedenleri Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

HAYATINI KAYBEDEN 2 KİŞİNİN CENAZELERİ DEFNEDİLDİ

Patlamada hayatını kaybeden Havva Çelik ve Sebahattin Tepeçınar'ın cenazeleri toprağa verildi. Akyazı ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'ndeki evinde taziye alınan Çelik'in cenazesi Gazi Süleymanpaşa Camisi'ne getirildi.

Tepeçınar'ın cenazesi de Yeni Mahalle'deki evinde helallik alınması sonrası aynı camiye götürüldü. Çelik ve Tepeçınar'ın cenazeleri cenaze namazının ardından aile mezarlıklarına defnedildi.

Törene Çelik ve Tepeçınar ailelerinin yakınlarının yanı sıra hükümet ve devlet temsilcileri katıldı.

İŞÇİYKEN UYARDI İŞTEN ATILDI, EŞİNİ PATLAMADA YİTİRDİ

Havva Çelik’in eşini Salih Çelik, “Ben de 4 ay orada çalıştım, şikayet ettiğim için işten çıkartıldım. Biz acısını çekiyoruz, 2 tane oğlum var benim, bize kim bakacak artık?” dedi.

“BUNUN OLACAĞINI BİLİYORDUK, ABLAMI UYARDIK DA AMA EKMEK PARASI İŞTE...”

Öte yandan hastanede tedavi gören işçi yakınları fabrikadaki çalışma koşullarını ve birkaç yılda bir tekrarlanan patlamaların nedenlerini Evrensel’e anlattı. Fabrikada ablasının çalıştığını söyleyen Fuat Orhan, “Ablam 3 yıldır buradaydı. Biz televizyondan duyup geldik. Çalışma şartları sağlıklı değildi. Zaten her an iş kazası olabileceğini söylüyorlardı. Bunların olabileceğini bekliyorduk. Ablamı da kaç defa uyarmıştık, bak bu iş tehlikeli diye ama ekmek parası mecbur kalıyorsun bir yandan. Bu iş cinayetleri artık dursun. Biz bir tek bu cinayetlerin bitmesini istiyoruz ama bir türlü bitmiyor bu cinayetler” dedi.

“İŞÇİNİN CANI UCUZ, ÇÜNKÜ DEVLET PATRONDAN YANA”

İşçi yakını Mehmet Can Yılmaz ise “Bu tür olayların cinayet olduğunu aslında herkes biliyor ama üstü örtülüyor. Soma bunun bir örneğiydi; tren kazaları, tarım işçilerinin ölümleri bunların örnekleri. İş güvenliği için komisyonlar kuruluyor ama bu birimler işçiyi düşünmüyor. Göz boyama amaçlı birkaç işlem yapılsa da bunlar iş cinayetlerini önlemiyor. Bir fabrikada 3 yılda bir patlama oluyorsa bu önlem alınmadığının en açık göstergesi. Peki devlet buna karşı nasıl bir önlem almış bugüne kadar? Maalesef Türkiye’de işçinin hayatı çok ucuz. İş cinayetlerinin engellenmesi de sendikaların görevi. Gerçi 2 kişi sendikaya üye olunca hemen kapı önüne konuluyor. Türkiye iş güvenliği açısından uluslararası sözleşmelere imza atmıyor. Çünkü devlet patrondan yana” ifadelerini kullandı.

HAYATINI KAYBEDEN İŞÇİNİN YAKINI: BUNA KADER DİYEMEYİZ

Patlamanın yaşandığı yerde yakınlarının bulunmasını bekleyen Emirhan Civelek ise, fabrikada 5-6 yakınının çalıştığını söyledi. Fabrikada daha önceden annesinin de çalıştığını söyleyen Civelek, daha önceki patlamaları da hatırlatarak “Buna kader diyemeyiz” dedi. Kuzeninin patlamada yaşamını yitirdiğini söyleyen Civelek, “Annem 90’larda bu fabrikada çalışmış. Sigorta falan yapmıyorlarmış o zaman da. Fabrikanın yeri eskiden Adapazarı’ndaydı. O zaman da patlamalar olmuş” ifadelerini kullandı.

“Abilerim belki çıkar” diye beklediğini söyleyen Civelek, bekleyişin kendisi için çok zor olduğunu vurguladı. Yaşam odası bulunmamasına da tepki gösteren Civelek, “Bu kadar ölüme gerek yok, yaşa odası olsaydı bu olmayabilirdi. Benim ailem zaten taş ocaklarında büyümüştü. Biz de böyle patlamaları biliyoruz, ama önlemsiz olmuyor. Hayat bu kadar ucuz olmamalı bence” dedi.

'SEBAHATTİN AĞABEY, YARALILARI KURTARMAK İSTERKEN ÖLDÜ'

Patlamanın meydana geldiği fabrikada 3 ay önce işe başlayan Güllü Aslan, Sebahattin Tepeçınar’ın yaralıları kurtarmak isterken yaşamını yitirdiğini belirterek, “Hayatını kaybeden Sebahattin Ağabey, ilk patlamada dışardaymış. Tekrar patlama olmaz diye oradaki yaralıları kurtarmak için içeri girince ikinci patlama olmuş, orada kalmış” dedi.

Patlamada hayatını kaybeden 10 yıllık işçi Sebahattin Tepeçınar’ın Akyazı’da yaşayan ikiz kardeşi Saadettin Tepeçınar, “Yaklaşık 8 saat haber alamadık kendisinden. Aramalara da katıldık ama bulamadık. Hastaneden haber geldi daha sonra, gittik ve vefat ettiğini öğrendik. Daha önceki patlamada işçiydi, ama o patlama günü mesai saatleri dışında olduğu için fabrikada değildi. 3 çocuğu var” dedi.

Sebahattin Tepeçınar’ın oğlu Adem Tepeçınar ise, ''Bartın’da üniversite okuyorum, 19 yaşındayım. Patlama haberini burada çalıştığım oto yıkama firmasında aldım'' diye konuştu.

FABRİKA SAHİBİ: DENETİMLER SÜREKLİ YAPILIYOR

Fabrika sahibi ve MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun’dan da ilk açıklama geldi. Coşkun, patlamanın bir anda olduğunu, neden ve nereden başladığını henüz öğrenemediklerini belirtti. Önceliklerinin kayıpların bulunması olduğunu ifade eden Yaşar Coşkun, “Hiç olmasını istemediğimiz bir olay yaşadık” dedi.

Denetimleri sürekli yapılan bir fabrika olduklarını ileri süren Coşkun, “İncelemeler yapıldıktan sonra daha detaylı bilgilendirme yapılacak” diye konuştu.

MÜSİAD’DAN FABRİKA PATRONUNA ‘MORAL’ DESTEĞİ

Öte yandan MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, Yönetim Kurulu üyeleri ve bazı şube başkanları ile birlikte Sakarya'ya gelerek Yaşar Coşkun'a ‘moral’ desteği verdi. Olay yerinde Coşkun'la görüşen MÜSİAD Yöneticileri daha sonra Bayraktepe'ye geçerek burada yemek yedi. Yemek fotoğrafı MÜSİAD Bursa Şubesi'nin sosyal medya hesabından paylaşıldı.

Paylaşım gelen tepkiler üzerine bir süre sonra silindi.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATTI

İçişleri Bakanlığı patlamayla ilgili idari soruşturma başlatıldığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “İçişleri Bakanlığı'nca 1 mülkiye başmüfettişi, 1 polis başmüfettişi, 1 jandarma müfettişi görevlendirilmiştir” denildi.

‘BİNALAR ARASI MESAFE OLMASI GEREKEN KADAR DEĞİL’

CHP Grup Başkan Vekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, Hendek’te meydana gelen patlamaya ilişkin Evrensel’e konuştu. CHP’li heyet olarak bölgede yaptıkları araştırmaya göre patlayıcı maddelerin imalatıyla ilgili yerlerde yönetmeliğe göre binalar arası 50’şer metre aralık olması gerektiğini söyleyen Özkoç, “Burada bunun 22 metre olduğu düşünülüyor. Binaların arasında da en az binanın çatısının yüksekliğinde şilte ya da duvar örülmesi gerekiyordu. Bunun da olmadığı görülüyor” dedi. Yaralı işçilerin kendilerine “Fabrikada olması gerekenden fazla mal olduğunu, ısınmanın mevcut olduğunu” söylediğini aktaran Özkoç, “‘Bir ustabaşı biz ısınmayı fark edince tehlike yaratmaması için fazla malı çıkartıp yaymaya çalıştık’ diyor. Bir başkası üslerini uyardığını söylüyor” ifadelerini kullandı. (İŞÇİ-SENDİKA SERVİSİ)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

6 yıl 3 ay hapis verilen Hamit Geylani: Olduğumuz yerdeyiz

SONRAKİ HABER

İTÜ’de mağduriyet artarak devam ediyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...