11 Mayıs 2020 06:14

Demokrasi İçin Birlik: Normal ne yana düşer usta, ölüm ne yana, açlık ne yana

Demokrasi İçin Birlik Platformu, "normalleşme" uygulamalarıyla ilgili yaptığı açıklamada iktidarın politikalarını eleştirdi, toplum sağlığının değil sermayenin çıkarlarının gözetildiğini vurguladı.

Fotoğraf: Serhat Çağdaş/AA

Paylaş

Demokrasi İçin Birlik Platformu (DİB), koronavirüs salgınına dair alınan önlemlerin gevşetilmesi ve "normalleşme" uygulamarına geçilmesiyle ilgili açıklama yayımladı. İktidarın uydurma bir başarı hikayesinin ardına sığınarak “normalleşme” takvimini açıkladığını belirten DİB, "Salgının sona ermesi için sermayenin çıkarlarının değil toplumun sağlığını ve canını gözetecek, acil yaşam gereksinimlerinin karşılanacağı bir geçiş programı gerekiyor" dedi.

"NORMAL NE YANA DÜŞER USTA, ÖLÜM NE YANA, AÇLIK NE YANA"

DİB'in açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

Kovid 19 hastalarının en fazla görüldüğü yerler işçi havzaları. Üretim devam ettikçe ve normalleşme adı altında önlemler gevşedikçe salgının daha güçlü bir şekilde geri dönmesi olasılığı büyük. Hem “evde kal” politikası sürdürülüyor, hem de uzmanlara göre bulaş riskinin yüksek olduğu AVM’ler açılıyor.

Toplum bir yandan “normalleşme” isterken, diğer yandan da salgın sürecini şeffaf yürütmeyen hükümetin açıkladığı takvimden ve başa dönmekten endişe duyuyor.

"HANGİ NORMALE DÖNECEĞİZ?"

Koronavirüs krizi bittikten sonra karşılaşılacak ekonomik ve toplumsal tahribatın boyutları bilinmiyor. Ancak işsizliğin, yoksulluğun katlanarak artacağı, ekonomik krizin şiddetlenerek süreceği görülebiliyor. İnsanlar işlerini ve gelirlerini kaybedecek. Hane başına düşen gelir azalacak.

Ekonomik krize çözüm üretemez durumda olan iktidarın vereceği yanıt ise belli: Otoriterliği artırmak, meşruiyet yitimi ve toplumsal rızanın azalmasıyla daha da yükselecek muhalefeti anti demokratik uygulamalarla baskı altına almak.

"HİÇBİR ŞEY NORMALE DÖNMEKTEN KÖTÜ OLAMAZ"

Peki normal nedir?

İnsanları ölümle yüz yüze bırakan sermayeye teslim edilmiş sağlık sistemi midir normal?
Dünyanın yok olması pahasına kâr etme hırsı, servet biriktirme ve bencillik midir normal olan?
Çevre tahribatına, endüstriyel tarım ve hayvancılığa dayanan, bir çok ölümcül virüsün insanlara bulaşmasına neden olan kapitalist birikim tarzı mıdır normal?
Doğanın ve insanın sınırsızca sömürülmesi midir normal?
Kadınların gelirlerinin erkeklerin yarısı kadar olduğu dünya mıdır normal olan?
Normal olan en zenginlerin en yoksulların açlığı ve dünyanın yok olması pahasına gitgide daha da zenginleşmesi midir?
Otoriter iktidarların sonsuz baskısı altında özgürlüğünü ve onurunu kaybetmiş olarak yaşamak mıdır normal olan?
Ölümden ve yıkımdan başka bir şey getirmeyen bu dünya düzeniyse normal olan, evet, hiçbir şey normale dönmekten daha kötü olamaz.  

Türkiye’de ve dünyada salgın sürecinde yapılan açıklamalara bakıp, sistemin egemenlerinin hem ekonomik kriz hem de korona virüs salgınının yarattığı yıkımdan insanı, canlıları, doğayı önceleyen çözümlerle çıkacağını düşünmek hayal olur. Eğer neo-liberal sisteme eşitlikçi, adil, doğanın ve insanın sınırsız sömürüsüne dayanmayan bir seçenekle karşı çıkılmazsa, normal addedilen yıkım düzeninde yaşamaya devam edeceğiz.

Demek, varsıl olmayanlar için, emekçiler, kadınlar, çocuklar için yeni bir normal yaratmanın, eşitlikçi ve demokratik bir ülkede, barış içinde yaşamak için mücadele vermenin tam sırasıdır.

  • Anayasa’daki, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14. Maddesindeki ayrımcılık yasağına aykırı olan, muhalifleri terör suçlamasıyla kapsam dışında bırakan infaz yasası iptal edilmeli.
  • Korona virüs karantinası nedeniyle artan ev içi şiddete karşı acil önlem planı hazırlanmalı, kadınların şiddetle karşılaştıklarında başvurdukları çağrı hatları daha etkin ve erişilebilir kılınmalı. 6284 sayılı yasa uygulanmalı.

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Yoksulluk tablosu: İstanbul'da her 7 haneden biri belediyeden yardım istedi

SONRAKİ HABER

İşsizlik, salgının henüz başlamadığı şubat ayında yüzde 13,6 olarak gerçekleşti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...