09 Mayıs 2020 00:38

Konteyner kampta izinsiz çalışma baskısı

Soma'da 'her şey üretim için' düzeni devam ediyor. Maden sahasında kurulan konteyner kampta kalan Polyak işçileri, hafta tatili olmadan çalışmaya zorlandıklarını söylüyor.

Madenciler

Fotoğraf: DHA

Reklam

Dilek OMAKLILAR
Manisa

Manisa'nın Soma ilçesindeki üretim hazırlığındaki Polyak Madeni, işçiler üzerindeki baskıyı arttırdı. Maden sahasında kurulan konteyner kampta kalan işçileri hafta tatili olmadan çalışmaya zorlayan Polyak, itiraz edenleri ise “Ya çalışırsın ya da kovulursun” diye tehdit ediyor. Verilen yemeklerin yetersizliği nedeniyle karınlarını bile doyurmakta zorlanan madenciler, ailelerinden kamp alanına ekmek salça getirmesini istiyor.

Polyak Madeni salgının üzerine nisan ayının ortasında, işçilerin sokağa çıkma yasaklarından etkilenmeden kesintisiz çalışabilmesi için maden sahasına konteyner kamp kurdu. Şimdi kampta kalıp madeni üretime hazırlamak için çalışacak işçi sayısını 500’e çıkarmaya çalışan Polyak, madene gelemeyen işçilere de çalışma çağrısı yapıyor.

Üretimin başlaması için hazırlıkların hızla devam ettiğini aktaran bir işçi “Normalde bizler haftanın 5 günü çalışıyor, 2 gün haftalık tatil yapıyoruz. Ama burada 7 gün çalıştırmaya çalışıyorlar” dedi. 6’ıncı gün çalışmayı işten atılma kaygısı nedeniyle kabul etmek zorunda kaldıklarını ancak geçtiğimiz hafta dayatılan çalışma temposunu reddettiklerini aktaran bir başka işçi şunları söyledi: “7’inci gün de çalıştırmak istediler. Gelmezseniz işten kovacağız dediler. Reddedince de ‘Bu haftalık böyle olsun ama haftaya yeniden çalışın’ cevabını aldık.”

SALGINI FIRSATA ÇEVİRDİ

Baskının sadece hafta tatilleriyle sınırlı olmadığını, madenden çıkış zamanlarının da uzatıldığını dile getiren bir işçi “Mesela yer altından çıkma zamanımız 12 ise, çalıştığımız bölgeden 11.30’da çıkmaya başlardık. Şimdi buna da izin vermiyorlar. ‘Bekleyeceksiniz tam 12’de yürümeye başlayacaksınız’ diyorlar. Ayrıca diğer vardiya yanınıza, alana girmeden siz çıkamazsınız diyorlar” diye konuştu. Üretime bir an önce başlamak isteyen Polyak’ın salgını fırsata çevirdiğini düşünen işçi, şöyle devam etti: “İnsanları zorunlu mesailerle, hafta tatillerini çalıştırmak zorunda bırakarak, bir an önce üretime geçmek istiyorlar. ‘Salgın döneminde en azından çalışıyorsunuz, bu şartlarda çalışırken de biz tüm önlemleri alıyoruz’ diyorlar. Ama baktığınızda hastalığı bahane edip insanları daha fazla çalıştırıyorlar.”

Kendilerine yemek olarak kumanya verdiklerini dile getiren bir madenci, “Ama yetmiyor. Çoğumuz eşinden dostundan ekmek salça istiyoruz, en azından güvenliğe kadar getirin kontrolden geçtikten sonra biz onları alalım diyoruz. Yoksa çoğu zaman aç kalırız...” diye konuştu.

POLYAK: RİSKLER EN AZA İNDİRİLDİ

Polyak Eynez Enerji Üretim Madencilik’ten yapılan açıklamada 13 Nisan’da başlayan “izole alanda konaklamalı çalışma düzeni” ile salgına karşı risklerin en aza indirildiği iddia edilerek “Bu uygulamayla personelimiz işletme sahasında bu amaca yönelik yeni yapılmış ve tamamen izole edilmiş bir alanda konaklamakta ve salgın riskinden uzak tutulmaktadır” dendi. Gerekmesi halinde uygulamanın 30 Haziran’a kadar süreceği belirtilen açıklamada, uygulamanın personelin gönüllülük esasıyla başladığı savunuldu. İzole alan kapsamında her türlü önlemin alındığı ve sıfır vaka ile çalışıldığı belirtilen açıklamada, çalışanların iki kişilik odalarda konaklama imkanı sağlandığı, yemek ihtiyaçlarının karşılandığı ifade edildi. Açıklamada “İşletmemizin bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da tüm faaliyetlerine çalışanlarımızın ve ailelerinin sağlığını her şeyin önünde tutarak devam edeceğini bilgilerinize arz ederiz” dendi.

SOMA’DA VAKALARIN YÜKSEK OLMA NEDENİ MADENLERDİR

İmbat Madeninde çalışan bir işçiyle konuşuyoruz. Çalışan işçi sayısının epey düşürüldüğünü söylüyor. Soma’da virüse yakalanan vaka sayısının fazla olduğunu ancak net rakamı kimsenin bilmediğini belirten işçi, “Geçen gün otobüs servisindeki bir arkadaşımızda pozitif çıkmış, o servisi komple hastaneye göndermişler” dedi. İmbat’ta stok üretiminin devam ettiğini söyleyen işçi, şunları söyledi: “Ayrıca şu zamana kadar denetleme de yapılmadı buraya. Madende izin uygulanacaksa da nasıl yapılacağı denetlenmeliydi. Mağdur olan hep işçi oluyor. Virüsün en kolay yayılacağı sektörlerden biri madendir. Çünkü tek hava çıkışı vardır. Fabrika gibi açık bir alan değil. Önce buraya önlem alınması gerekirdi. Soma’da da vakaların yüksek olmasının en büyük sebebi madenlerdir” diye konuştu.

İMBAT ‘TEDBİRLER ALINDI’ DEDİ

Konuyla ilgili görüştüğümüz İmbat Madeni Genel Müdür Yardımcısı Aygün Ekici, salgına karşı en başından beri önlemleri aldıklarını savundu. Şubat ayının ortasında pandemiyle mücadele eylem planı oluşturduklarını savunan Ekici, “Bu çerçevede sosyal mesafe, termal kamera gibi tüm önlemlerimizi aldık. Tabii ki termal kamera her şey demek değil ama Türkiye’nin en büyük firmaları dahi devreye girmeden, ilk kez biz başladık bu önlemlere” dedi. Şu anda yer üstü dahil işçilerin yaklaşık yüzde 30’unun çalıştığı bilgisini veren Ekici, “Bunlar da 5 gün çalışıyor, 2 gün izinliler. Madende zaruri faaliyetler dışında hiçbir şey yapılmıyor. Üretim devam iddiaları doğru değil. Ocağa müdahale etmezseniz zaten içeri giremezsiniz. Stokumuz yok, o da yanlış. Biz zaten Türkiye Kömür İşletmelerine çalışıyoruz. Yani yığılı olan stoklar, TKİ’ye verilen kömürler. Şimdi sadece üç ayrı ocağımız var. Bunların ikisi metanlı, bir tanesinde ise metan yok. Metan olmayan ocağı hemen kapattık. Birine müdahale ediyoruz çünkü durduk diye alevli olmayan bir yangınla karşılaştık. Diğerinde ise tazeleme çalışması var. Çünkü arkada metana yakalanmamak için ilerlemek zorundayız” diye konuştu. 

Vakaların ise denildiği kadar büyük olmadığını iddia eden Ekici, şunları söyledi: “Bir tane ağır vakamız bile yok. Şu an hastanede 3 işçi var, zaten onların da nedeni belli değil. Periyodik muayenelerimizde belirlediğimiz 53 kronik hasta vardı, 21 Mart’ta izne ayırdık. Bilgimiz dışında varsa başvursun diye anons geçtiğimizde de 41 kişi başvurdu. Bunların içinden ilk vakamız çıktı ve o arkadaşımızı evine gönderdik. 29 Mart’ta da bu arkadaşın İstanbul’dan kızı geliyor ve öyle bulaşıyor, ama şimdi iyi.”

Reklam