04 Mayıs 2020 08:09

Kovid-19 tehlikesi altında 70 lira yevmiyeye çilek hasadı

Aydın'da Kovid-19 salgınına rağmen oturacak yer bile bulamadıkları servislerle çilek hasadına giden tarım işçisi kadınlar, hem hastalık hem de geçim kaygısı duyuyor.

Fotoğraf: MA

Reklam

Esra Solin DAL

Aydın’da çilek hasadının koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle geç başlaması hem işçileri hem de üreticiyi zor durumda bıraktı. Köşk ilçesinde çilek tarlalarında çalışan kadınlar, salgın döneminde zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor. Çalışmak zorunda olduklarını belirten tarım işçisi kadınlar, kendi imkanlarıyla aldıkları eldivenlerle korunmaya çalışıyor. Günlük yevmiyeleri ise yalnızca 70 TL.

"ERKEKLERLE EŞİT ÜCRET ALMIYORUZ"

30 yıl önce Bingöl’den Köşk ilçesine göç eden Nurten Adıbelli (45), 25 yıldır tarım işçiliği yapıyor. Çilek hasadının tamamlanmasının ardından, biber, patlıcan ve domates toplamaya gittiklerini dile getiren Adıbelli, yaz aylarında ise incir fabrikasında çalışıyor. Yılın 8 ayını çalışarak geçirdiğini ifade eden Adıbelli, herhangi bir sosyal güvencelerin olmadığını vurguladı. Adıbelli, “Başımıza bir şey gelirse sosyal güvencemiz olmadığı için yine biz karşılıyoruz. Yani tarlada çalıştığımızda biz kendimize eldiven alıyoruz ve başımıza tülbentlerle ile bağlayıp çalışıyoruz” dedi.

Yıllarca tarlada çalıştığını ancak emeğinin karşılığını alamadığını dile getiren Adıbelli, tarım işinde çalışanların ağırlıklı olarak kadınlardan oluşmasına rağmen işçi statüsünde görülmemelerinin haksızlık olduğunu vurguladı.

Sabah 05.00’da çalışmaya başladıklarını belirten Adıbelli, “17.00’de işi bırakıyoruz. Aldığımız ücret 70 TL. Yarım saat dinleme molası veriliyor. Yine yemek ve yol giderlerimiz bize ait. Biz tarlada çalışan erkeklerle aynı işi yapıyoruz ama onlar 100 TL alıyor. Hiçbir zaman eşit koşullarda ücret almıyoruz. Yani kadınsan toplumun her yerinde eşitsizlikle karşı karşıya kaldığınız gibi tarlada ve tarımda da aynı koşullar mevcut. Fakat çalışmak zorundayız” dedi.

"PARASI OLMAYAN EVDE KALAMIYOR"

Çilek hasadının yapıldığı yörede günün ilk ışıklarıyla birlikte tarların yolunu tutan tarım işçilerinden Cennet Alevi (47) da 12 yaşından beri çalışıyor. 2 çocuğu olan Alevi, eşinin ise inşaat işinde çalıştığını söyledi.

"Evde kal" söylemlerinin tarım işçileri için değil zenginler için olduğunu ifade eden Alevi, şunları söyledi:

“Evde kalın diyorlar ama kimse ne yiyip ne içeceğimiz söylemiyor. Parası olan evde kalıyor ama parası olamayan kişiler yaşamak için çalışmak zorunda. Bir maske bile vermiyorlar.”

FİZİKİ MESAFE YOK

Salgın sürecinde tamım işçilerinin çalışma koşullarından herhangi bir değişiklik yapılmadığına dikkat çeken Güten Karuç da fiziki mesafeyi korumanın da mümkün olmadığını belirtti.

20 tarım işçisinin bir arabaya bindiğini dile getiren Karuç, “Yani bırakın tek kişi bir koltukta oturmayı oturmaya yer bulamıyoruz. Ama çalışmasak aç kalacağız” dedi. (Aydın/MA)

Reklam