08 Nisan 2020 00:18

Metal işçisi yazdı: Biz bize yeteriz işçiler, yeter ki gerçekleri görelim

"Türk-İş, bugün patronların ve iktidarın kampanyasına 3 milyon lira bağış veriyor. Üyesi bulunan işçiler ise hem geçim hem de salgın derdine düşmüş kime ne?"

Fotoğraf: Özcan Yaman

Paylaş

Metal İşçisi
İzmir

Toplum olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Fakat bu süreçte çalışmak zorunda kalanlar, yani biz işçiler, emekçiler kapitalistlerin kan emiciliği yetmezmiş gibi salgın karşısında büyük tehlike altındayız. Salgın karşısında patronların teşvik ve kısa çalışma ödeneği alabilmesi uğruna üretimi devam ettirdiğini ve işçileri salgına terk ettiğini görüyoruz. 18 ve 19. yüzyıllarda işçilerin yaşadığı vahşi kapitalizmi bugün bizler iliklerimize kadar hissediyoruz.

Fabrikalarda üretimin tamamen ya da kısmi devam etmesi, dezenfektan yetersizliği, sosyal mesafesiz çalışma, soyunma odalarının rezaleti ve dahası tüm bunları duyuyor ve yaşıyoruz. İşçi basını Evrensel’de daha geçen gün Çiğli'de bulunan Akar Tekstil de koronavirüs çıkmasına rağmen üretimin devam ettiğini hatta kaçınma hakkı kullanan işçilere bir grubun nasıl vahşice saldırdığını gördük. Pek çok fabrikada virüs tespit edilmesine rağmen üretim tam gaz devam ediyor. Milyonlarca işçi, başta asgari ücretliler olmak üzere evde kalarak değil fabrikada, atölyede, üretimin her aşamasında çalışarak geçimini sağlıyor.

PATRONLAR HER KRİZİ FIRSATA ÇEVİRİYOR

Salgın vakasının en çok görüldüğü ikinci il olan İzmir’de işçilerin, emekçilerin hayatlarını kolaylaştırıcı önlem almayan patronlar ve sermaye temsilcileri daha da zorlaştırıcı esnek çalışma yöntemlerini işçilere dayatıyor. Ekonomik krizi fırsata çevirdiği yetmezmiş gibi bugün küresel salgını nasıl fırsata çevirelim hesapları yapıyor. Açıklanan 100 milyar liralık patronları ve düzeni koruma paketi ile de iktidarın bir kez daha kimin yanında olduğuna şahit olduk.

Bizden aldıkları vergileri kimleri kurtarmak için feda ettiklerini görüyoruz. Tüm bunlar yetmezmiş gibi “Biz bize yeteriz Türkiyem” kampanyası başlatılıyor ve devlet IBAN vererek para topluyor. Sermayeyi kurtaracak ve düzeni ayakta tutacak tüm önlemleri atan iktidar mesele halk sağlığına gelince, hem evde kalın diyor hem de üretim birinci önceliğimiz diyor. Kampanyanın ortaya çıkardığı en önemli ayrıntı ise sermayenin bugünkü bağış miktarları. MESS sürecinde kriz ve nakit para bahanesiyle işçilere düşük zamlar veren ve işçi çıkaran şirketler, bugün birbiriyle yarışır hale geldi. Hani paranız yoktu? Koç, BMC, CMS, Ege Endüstri ve daha niceleri kriz gibi salgını da fırsata çevirip bugün işçiler üzerinden kârlarına kâr katarak yoluna devam ediyor. Artık bunu görmemiz gerek. Bugün patronlar üretimlerini üçte birini devam ettirerek teşvik ile kısa çalışma ödeneği alırken aynı zamanda kampanyaya destek ile vergiden muaf olmayı sağlıyor.

TÜRK-İŞ ÜYESİ İŞÇİLER GEÇİM VE SALGIN DERDİNDE AMA

Ekonomik krizde olduğu gibi küresel salgında da bir kez daha sermaye ve iktidar tavrını net şekilde koyuyor, işçileri, emekçileri ölüme terk ediyor. İşçilerin, emekçilerin sırtından kazandıkları ile lüks hayatı yaşayan bugün sendikacılar, sendikalar ne yapıyor? Rica minnet patronlardan, iktidardan isteklerini talep ediyor. Böyle vurdumduymazlık olur mu? Binlerce üyeye sahip sendikalar televizyonlarda şov yaparak maval okumaktan öteye geçemiyor. İşten kaçınma hakkı diyorlar, görüyoruz o hakkı kullanan işçi ya işten atılıyor ya da dövülüyor. İşçilerimizi ölüme terk etmiyoruz, diye masaya yumruğunu vurması gereken Türk-İş, bugün patronların ve iktidarın kampanyasına 3 milyon lira bağış veriyor. Üyesi bulunan işçiler ise hem geçim hem de salgın derdine düşmüş kime ne?

Ekonomik krizlerde olduğu gibi küresel salgında da vahşi kapitalizm tüm olanakları ve güçleri ile sömürmeye devam ederken, aynı zamanda ortaya çıkan çelişkileri önümüzdeki süreçte güçlenerek biz bize yeteriz işçiler, emekçiler diyerek sömürüsüz bir düzen mücadelesine girmeliyiz. Küresel salgından sonra elbette dünyada dengeler değişecek. Fakat bu değişimde bizim rolümüz ne olacak? Salgın sınıfsal sonuçları doğuracak ve işçi-halk sağlığını hiçe sayanlara, kan emicilere ve sömürenlere karşı mücadele olanakları çıkacak ve daha güçlü kavga vermemiz gerekecek.

Patronların, sermaye temsilcilerinin ve iktidarın işçilere, emekçilere halka karşı kurmuş oldukları biz bize yeteriz ittifakına karşı tüm işçiler, emekçiler ve ezilenler olarak sınıfsal sonuçları şimdiden görmeli ve mevzimizi hazırlamalıyız.

ÖNCEKİ HABER

İzmir'de koronavirüs salgınına karşı atılacak adımlar tartışıldı

SONRAKİ HABER

İşçi mektubu: Ölüm riskine rağmen çalıştırdığınız için sizi asla affetmeyeceğiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...