28 Mart 2020 10:20

Cumartesi Anneleri: Daha yüksek sesle insan hakları talep etme zamanıdır

Cumartesi Anneleri, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesapları üzerinden yaptıkları açıklama ile 22 yıl önce gözaltında kaybedilen 4 ismin akıbetini sordu.

Maside Ocak | Fotoğraf: MA

Paylaş

Cumartesi Anneleri, fail meçhul cinayete uğrayan yakınlarının faillerini ve kaybedilenlerin akıbetini sormak için yaptıkları eylemlerin 783’üncüsünü koronavirüs salgını nedeniyle yine sosyal medya hesapları üzerinden gerçekleştirdi. Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanması nedeniyle eylemlerini son 82 haftadır İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde gerçekleştiriyordu. Koronavirüs salgınına rağmen eylemlerini sürdüren Cumartesi Anneleri, son iki haftadır sosyal medya hesapları üzerinden yaptıkları canlı yayınlarla adalet taleplerine devam etti.

Bu haftaki açıklamada, 22 yıl önce gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Neslihan Uslu, Metin Andaç, Hasan Aydoğan ve Mehmet Ali Mandal’ın akıbetleri soruldu. Açıklamayı ise 21 Mart 1995'te gözaltına alınarak katledilen ve cenazesi kimsesizler mezarlığında bulunan Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak yaptı.

“HİJYENİK ORTAM SAĞLAMAK DEVLETİN GÖREVİ”

Ocak, bütün insanlığı tehdit eden koronavirüs salgınına karşı aldıkları önlemler kapsamında 783’üncü haftasında basın açıklamalarını sosyal medya hesapları üzerinden canlı olarak gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

“DAHA YÜKSEK SESLE İNSAN HAKLARINI TALEP ETME ZAMANI”

İnsanların yaşamlarına yönelik tehlike ve risklere karşı kamusal otoriteler tarafından korunma hakkına sahip olduklarını vurgulayan Ocak, “Bu korunma ancak iktidarın insan hakları prensiplerine dayalı, insan merkezli politika ve uygulamalarıyla mümkün olacaktır. Bu karanlık günlerden çıkabilmek için her zamankinden daha çok şeffaflığa ve insan haklarına ihtiyacımız olacak. Şimdi her zamankinden daha yüksek sesle insan hakları talep etme zamanıdır” dedi.

GÖZALTINDA OLDUKLARI KABUL EDİLMEDİ

Eylemlerinin 783’üncü haftasında yine bir cezasızlık dosyasını paylaşacaklarını dile getiren Ocak, sözlerini şöyle sürdürdü: 
 
“31 Mart 1998 tarihinde 46 yaşındaki İzmir Bergama doğumlu Metin Andaç, 30 yaşındaki Düzce doğumlu Neslihan Uslu, 24 yaşındaki Tokat doğumlu Hasan Aydoğan ve 40 yaşındaki İzmir Menemen doğumlu Mehmet Ali Mandal, İzmir Alaçatı’da gözaltına alındılar. Ailelerin, avukatlarının, İnsan Hakları Derneği’nin, Uluslararası Af Örgütü’nün, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin tüm girişimleri sonuçsuz kaldı. Onların gözaltında oldukları kabul edilmedi. Hükümet adına dönemin İçişleri Bakanı Murat Başeskioğlu ‘Adı geçen şahısların örgüt üyesi olmaktan dolayı halen arananlar listesinde olduğu anlaşılmıştır’ demekle yetindi.”

JİTEM ÜYESİ KATLİAMI İTİRAF ETMİŞTİ

Ocak, bu sözlerinin ardından olaydan bir yıl kadar sonra kendisini JİTEM’e bağlı “03 Tim” görevlisi olarak tanıtan Turan Ünal isimli kişinin basına da yansıyan itiraflarını ise şöyle aktardı: “Neslihan ve arkadaşları önce Foça’da Askeri alan içerisinde olan kontrgerillaya ait binalarda işkenceyle sorgulandılar. Sonra İzmir’in Hatay Üçkuyular semtindeki kontrgerillaya ait binada tutuldular. Nisan sonunda ağır işkenceden çıkmış, kolları ve bacakları kırık, ilaçla uyuşturulmuş bir halde bir balıkçı teknesine bindirildiler. Bindirildikleri tekne İzmir Seferihisar açıklarında bomba ile infilak ettirilerek batırıldı.”

“AKIBETLERİ KARANLIKTA BIRAKILDI”

Olayın detaylarını anlatan Turan Ünal’ın işkenceye katılanların eşgal bilgilerini ve isimlerini de verdiğini hatırlatan Ocak, “Bu iddialarla hakkında etkin bir soruşturma yürütülmedi. Uslu, Andaç, Aydoğan ve Mandal’ın akıbetleri karanlıkta bırakıldı. Ailelerinin ‘kaybolan yakınlarımızla ilgili tüm başvurularımızı sonuçsuz bıraktınız. Hiç olmazsa onların ölü veya diri olduklarını söyleyin, öldülerse bize cenazelerimizi verin’ talebi, bugüne kadar karşılıksız bırakıldı” ifadelerini kullandı.

“ARTIK YETER!”

“Artık yeter!” diye seslenen Ocak, “Yargı makamlarını hukukun üstünlüğünü yaşatma ve yüceltme görevini yerine getirmeye çağırıyoruz. Gözaltında kaybedilişlerinin 22. yılında Neslihan Uslu, Metin Andaç, Hasan Aydoğan ve Mehmet Ali Mandal için adalet istiyoruz” dedi.
 
Ocak, sözlerini gözaltında kaybedilen sevdikleri için hakikat ve adalet taleplerinden, 84 haftadır yasaklanan buluşma mekânları Galatasaray’dan vazgeçmeyeceklerini söyleyerek noktaladı. (İstanbul/MA) 

{{400684}}

ÖNCEKİ HABER

Fransa'da 16 yaşındaki bir genç koronavirüs nedeniyle öldü

SONRAKİ HABER

Af Örgütü: İfade özgürlükleri ihlal edilen tutuklu gazeteciler serbest bırakılsın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa