18 Mart 2020 13:02

Yarın nasıl bir güne uyanmak istiyoruz?

“Daha adaletli bir toplumda yaşamak isterdim çünkü dünyada adalet var mı yok mu belli değil."

Paylaş

Işılsu BAŞKAVAK

Mersin

Bugün birkaç liseli arkadaşımıza gelecekten ne umut ettiklerini, neler beklediklerini ve nasıl bir dünyada uyanmak istediklerini soruyoruz. Mahmut Arslan Anadolu Lisesinde okumakta olan İdil arkadaşımızla hemen sohbetimize başlıyoruz. İdil savaşların olmadığı bir gelecek istediğini belirterek söze başlıyor. “Eğitim açısından baktığımızda ise ben sınavlara karşı birisiyim. Her insanın kendi potansiyeli ve yetenekleri var, bu özeliklerin sadece bir sınavla kısıtlanmasını yanlış buluyorum. Çevremizde birçok asık suratlı, her iş dalından insanlar görüyoruz, isteksiz çalışan insanlar görüyoruz. Bunun olmaması için de sınavla değil insanların ilgi alanına göre yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun için de gönüllülük esas olmalı” diye ekleyerek sınav sistemine karşı olmasının sebeplerini anlatmış oluyor. “Bu şekilde de kültürel açıdan da kendimizi geliştirebiliriz. Mesela öğrenciler gönülsüz olarak okula geliyorlar, istemezseniz gelmeyin diyor hocalar ama öyle bir şey mümkün değil, devamsızlık süreleri kısıtlı, bir yandan da aile çocuğum okusun memur olsun baskısı var. Mesela genelde ‘Tıp oku çok para kazan’ diyorlar ama eşit işe eşit ücret olsa mesela diğer mesleklerin de önü açılsa herkes sevdiği mesleği yapar. Herkeste tıp okuyayım kaygısı olmaz, herkes sevdiği mesleğe yönelir” diye ekliyor. 

“DAHA ADALETLİ BİR DÜNYA”

Sohbetimize bu sefer Özel Su Lisesinden Şeyma arkadaşımız ile devam ediyoruz. Şeyma eğitimin ve sağlığın daha güzel olacağı bir gelecekte yaşamak istediğinden bahsederken bugün düzgün bir sağlık sistemimiz olmadığından dem vuruyor. “Daha adaletli bir toplumda yaşamak isterdim çünkü dünyada adalet var mı yok mu belli değil. Çok karmaşık bir dünyadayız. Bence Türkiye’de adalet yok çünkü zengin ve fakir ayrımı çok keskin bir şekilde var. Zengin kurtulup hayatını idame ettirebilirken fakir insanlar için durum böyle değil” diyerek adil, eşit ve insanların birbirlerini gasp etme ihtiyacı olmadığı bir dünya hayal ettiğini söylüyor. Ancak böyle bir ülkede empati kurulabileceğini söyleyen Şeyma, bugün ailesinin bile onunla empati kuramamasından şikayetçi: “Mesela sınavdan düşük alıyorum ailem hemen kızıyor ‘Kızım çok çalıştı ama yüksek alamadı’ demiyorlar. Başka bir örnek vereyim mesela ben kendi isteğimle kapanmış bir insan değilim, ilk başlarda istiyordum evet ama daha çok mahalle baskısı ağır bastı diyebilirim. Annem kuran kursuna gidiyordu oradaki kadınlar anneme baskı yapıyordu, ‘Kızını kapat, şöyle erkekler var’ diye ve o şekilde annemin aklına girdiler. Kendi isteğimle liseye veya üniversiteye geçince kapanmak isterdim, içinde hep bir ukde kalıyor” diyerek günlük yaşamında yaşadığı toplumsal baskıyı anlatıyor. “Mesela ben Tıp okumak istiyorum ama bunu kazanmak ve okumak o kadar zor ki bunun daha kolay olmasını isterdim” diyerek geleceğe yönelik hayalinden bahsediyor Şeyma.

“ZORUNLULUKLARIN OLMADIĞI BİR DÜNYA”

İçel Anadolu Lisesinde okuyan Hena arkadaşımız ise “Yarın sabah uyandığımda yataktan kalkmak zorunda olmak istemiyorum” diyor ve ekliyor: “Hiçbir şey yapma zorunluluğumun bulunmamasını istiyorum ve gelecekle ilgili seçeneklerimin olmasını ama bunu herhangi bir yönlendirme olmadan, şıklar olmadan kendi başıma karar verebileceğim şekilde olmasını istiyorum. Kendimi keşfederek ve neyi isteyip istemediğimi anlayarak olmasını istiyorum. Çevremdeki koşulların değişmesini istiyorum. Genel olarak çevremdeki insanların da benimle aynı zorlukları yaşamasından kaynaklı yeni bir sistem talep ediyorum.”

“ENDİŞE YERİNE MUTLULUĞUN OLDUĞU, SAVAŞIN OLMADIĞI BİR DÜNYA”

Sesim Serpkaya Fen Lisesinden Selen ise insanların birbirine önem verdiği, birbirini hoş gördüğü, toplum içerisinde sınıfsal ayrım olmayan, eğitimi ücretsiz ve yeterli olduğu, insanların yüzünde endişe yerine gülümseme olduğu bir dünyaya uyanmak istediğini söylüyor. Yine Sesim Serpkaya Fen Lisesinden Bilge arkadaşımız ise insanların iş yerlerinde, okullarında, evlerinde mutlu olduğu, kadına şiddeti ve kadın cinayetlerinin olmadığı, toplumda ataerkil düzenin olmadığı, tüm çocukların çocukluğunu güzel bir şekilde yaşayabildiği, savaş olmayan, düşünce özgürlüğünün kısıtlanmadığı bir dünyada özgürce yaşamak istediğinden bahsediyor.

ÖNCEKİ HABER

Bir bir kapanan kantinler, büyüyen mağduriyet

SONRAKİ HABER

Bir gün değil her gün hakkımızı savunalım

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...