29 Şubat 2020 00:20

Emek Hareketi: Mücadeleci bir çizgide birleşmeliyiz

Eğitim Sen Genel Kurulu öncesi broşür yayımlayan Emek Hareketinden eğitim emekçileri, sendikanın mücadeleci bir çizgide yeniden inşa edilmesi için tüm emekçileri birleşmeye çağırdı.

Arşiv | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

KHK ile yaşanan işten atmalar, angarya, güvencesizlik, özelleştirmeler, kadrolaşma, eriyen ücretler, grev ve toplu sözleşme hakkının tanınmaması, atanamayan eğitimciler, gerici müfredat, üniversitelerde bilim emekçileri üzerinde artan baskılar... Eğitim iş kolunun önemli sendikalarından olan KESK’e bağlı Eğitim Sen, 11. Genel Kurulunu ağırlaşan sorunlarla karşılaşıyor. Genel Kurul öncesi broşür yayımlayan Emek Hareketinden eğitim emekçileri, sendikanın mücadeleci bir çizgide yeniden inşa edilmesi için tüm emekçileri birleşmeye çağırdı.

İktidarın eğitim sistemini siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda biçimlendirmeye çalıştığı bir dönemde eğitim ve bilim emekçilerinin de soruşturma, güvencesiz, angarya, esnek çalışma, norm kadro, performans değerlendirme dayatması gibi sorunlarla boğuştuğu belirtilen broşürde, “Yükseköğretimde yaşanan piyasalaştırma ve otoriter düzenlemelere paralel olarak araştırma görevlileri, okutmanlar, uzmanlar, idari personel ve taşeron işçilerin sorunları katlanarak artıyor. Yıllardır kesintisiz uygulanan emek düşmanı politikalar, hak gaspları, hukuksuz KHK ihraçları, öğretmen atamalarında mülakat ve güvenlik soruşturması uygulamalarının yarattığı sorunlar, ataması yapılmayan işsiz öğretmenler, sözleşmeli/ücretli öğretmenlik üzerinden yürütülen güvencesiz istihdam politikaları, angarya çalışma, siyasal kadrolaşma, çalışma ve yaşam koşullarımızın ağırlaşması gibi temel sorunlar acil çözüm bekliyor” dendi.

NASIL BİR SENDİKA?

Bu koşullarda toplanacak olan Eğitim Sen 11. Genel Kurulu sürecinde “Nasıl bir sendika, hangi talepler etrafında, nasıl bir birleşik mücadele?​” sorusuna yanıt aranması gerektiğine vurgu yapılan broşürde, “Farklı statülerden eğitim ve bilim emekçileri arasında rekabeti değil, birlik ve dayanışmayı esas alan, somut taleplerin belirlendiği, mücadelenin bu somut talepler etrafında şekillendiği mücadeleci bir sendikacılık anlayışının” esas alınması gerektiği vurgulandı.

Sendikal demokrasinin olmadığı bir yerde talepler etrafında güçlü bir mücadelenin verilemeyeceğine dikkat çekilen broşürde, “Sendikaların karar alma süreçleri gözden geçirilmeli, karar organları siyaseten değil, mücadelenin ihtiyaçları üzerinden belirlenmelidir. Sendikamız, üyelerinin hakları ve çıkarları için mücadele etmenin yanı sıra, başta güvencesiz çalıştırılan, her statüdeki eğitim emekçilerinin örgütlü gücü olmalıdır” dendi.

YENİDEN İNŞA İÇİN ÖNERİLER

Broşürde, Eğitim Sen’in mücadeleci temelde yeniden inşası için şu öneriler yer aldı:

- İşyeri temsilciliği kurumu yeniden önemsenmeli ve güçlendirilmeli.

- Yüzde 51’in değil daha geniş temsiliyetin önünü açmak için, desteği oranında yönetim organlarına üye seçmelerini sağlayan nispi temsil seçim sistemine geçilmeli.

- Kongreler sadece seçime yönelik süreçler olmaktan çıkarılmalı; emekçilerin bütün sorunlarının tartışıldığı, her üyenin işyerinden bu tartışmalara katılabileceği, sorunlara yönelik çözümlerin üretildiği ve sahiplenildiği süreçler olarak işletilmeli.

- Sendikal eğitimler her kademedeki yöneticiden başlayarak, işyeri temsilcilerini ve işyerlerinde bütün üyeleri kapsayacak şekilde yeniden organize edilmeli, tüzükte yer alan eğitim fonu aktif olarak kullanılmalı.

- İki dönem kuralı her ne kadar “Sendikal bürokrasiye karşı önlem” olarak getirildiği iddia edilse de gerçekten mücadele edenlerin ve etmek isteyenlerin de önünü kesmektedir. Bu kural kaldırılmalı, yerine geri çağırma hakkı tanımlanmalıdır. Seçilmiş ama çalışmayan, görevlerini yerine getirmeyen yöneticiler, seçenler tarafından dönemin bitmesi beklenmeden görevden alınabilmelidir.

- Üyelerin seçtiği işyeri temsilcileri, temsilcilerin katılımıyla oluşan kurullar, şube yönetimleri ve merkez organların karşısında oluşturulmuş olan ve bu organları işlevsiz kılan her türden ara organlar kaldırılmalıdır. Sendikamızın yönetim organları basit, yalın ve sendikaların kendi tarihsel süreçleri içinde ortaya çıkmış organlar olmalıdır. Bürokrasiyi ortadan kaldırmak, sendikal demokrasiyi ilerletmek, tahrip edilen yönetim organlarını onarmak, mücadeleyi ilerletmek için, üyelerin kendilerini rahatça ifade edebilecekleri en geniş temsiliyetin sağlandığı karar alma mekanizmaları oluşturulmalıdır. Bunun için de sendikamızda karar alma süreçleri demokratikleştirilmeli, işyerlerinde üyelerin bu süreçlere katılımı güvence altına alınmalı.

- Kadın meclisleri gibi ikili karar organları ortadan kaldırılmalı; her türden kota vb. uygulamaların yerine kadınların eşit temsiliyeti sağlanmalı.

Eğitim Sen’i yeniden güçlendirecek, eğitim ve bilim emekçilerinin en geniş kesimlerini mücadele içinde birleştirmeyi hedefleyen, mücadeleci bir sendikal çizgide yeniden inşasının zorunlu olduğu belirtilen broşürde, “Sendikamızın Genel Kurul süreci, işyerlerinden başlayarak mücadelenin ihtiyaçlarının tartışıldığı, sendikamızın üyeleriyle ve üye olmayan emekçilerle yeniden buluştuğu süreç olarak algılanmalıdır” dendi.

KADIN EMEKÇİLERİN KATILIMININ ÖNÜ AÇILMALI

Eğitim ve bilim iş kolunda çalışanların yarısını oluşturan kadın emekçilerin yönetimlerde yer almalarının yanı sıra tüm sendikal süreçlerde etkin rol alması ve Eğitim Sen’de örgütlenmesi için adım atılması gerektiği belirtilen broşürde, şu öneriler dile getirildi: “İşyeri komisyonları ve işyerlerinde kadın emekçilerle yapılan toplantılarla oluşturulan talepler, mücadele önerileriyle daha çok kadın emekçinin sendikal sürece katılımını sağlayan işleyiş yeniden kurulmalıdır. Kadınların faaliyetlere daha rahat katılacağı ve kendilerini daha rahat hissedecekleri koşulların işyerlerinde, temsilciliklerde ve şubelerde oluşturulması sağlanmalıdır.”

TALEPLER

En önemli ihtiyaçlardan birinin en geniş kitleleri birleştirecek olan taleplerin ortaya çıkarılması olduğuna vurgu yapılan broşürde, şu taleplere yer verildi:

  • Esnek, performansa dayalı güvencesiz çalışma uygulamaları ve düzenlemelerinin kaldırılması.
  • Hukuksuz şekilde ihraç edilen ve açığa alınan tüm kamu emekçilerinin işlerine geri dönmesi, sendikal eylemlere verilen cezaların tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılması.
  • Bütün eğitim ve bilim emekçilerinin kadrolu/güvenceli istihdamının sağlanması, mülakat, güvenlik soruşturması, arşiv taraması vb. uygulamalara son verilmesi.
  • Eğitim alanında her türlü cemaat ve tarikat örgütlenmelerine son verilmesi.
  • Dini vakıf, dernekler ve Diyanet ile yapılan tüm protokollerin iptal edilmesi.
  • Gerçek bir TİS ve grevli sendika hakkı.
  • Bütün eğitim ve bilim emekçilerinin yoksulluk sınırının üzerinde ücret alması.
  • 3600 ek gösterge, vergi dilimi oranlarının aşağı çekilmesi ve dondurulması, bütün ek ödemelerin taban aylığa yansıtılması.
  • Eğitim emekçilerine yönelik giderek artan her türlü şiddetin ve angaryanın son bulması.
  • Kadınlara yönelik cins ayrımcı, baskıcı ve sosyal yaşamdan tecrit etmeye yönelik politika ve uygulamaların son bulması.
  • Eğitim alanındaki her türlü dinselleştirme, laiklik karşıtı, bilimsel olmayan, paralı ve piyasacı, antidemokratik, farklı kimlikleri ve inançları inkar eden tekçi, muhafazakar, milliyetçi, cins ayrımcı politika, müfredat ve uygulamaların son bulması.
  • Laik, bilimsel, kamusal, parasız, demokratik ve ana dilinde eğitimin yaşam bulması. 

(İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

DİDF: Avrupa ülkeleri savaş ve çatışmayı desteklemeye son vermelidir

SONRAKİ HABER

Sendikada örgüt içi demokrasiyi güçlendirmek için nispi temsil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...