17 Ocak 2020 23:01

Biyografisini şiirle yazan şair: Şerif Temurtaş

Hüseyin Korkmaz, Şerif Temurtaş’ın yeni şiir kitabı “Ten ve Kül”ü yazdı: "Temurtaş bozkırın çatlamış dudağıyla söyler derdini."

Fotoğraf: Kitap kapağı

Paylaş

Hüseyin KORKMAZ

Şerif Temurtaş’ın yeni şiir kitabı “Ten ve Kül” okurunun karşısına çıktı. Temurtaş’ın yeni kitabındaki şiirler yaratıcı ve devrimci ruhu es geçmiyor. Dünün haklı mücadelesini, yarına taşımaya çalışıyor. İstek ve arzu zemininde gel-gitler; git-geller içeriğe dair şiirini öze bağlar. İçeriksiz, durağan olanı reddeder. Hayat kadar devingen ve işlevsel şiire çalışıyor. Kalbi kırık bir aşığın ayak izleri vardır dizelerinde. Bozkırın çatlamış dudağıyla söyler derdini.

GÜNDELİK HAYATIN İZ DÜŞÜMÜ

Hüzün onda öylesine öne çıkar ki, acının kalp atışlarını şiirine iğneler. Öğrencilik döneminde şiir nedeniyle Ankara DGM’de yargılanması, içeriksel bir duruşa yönlendirir şiirini. Ulucanlar Cezaevinin gölgesi düşerken volta yorgunluğunu bize anımsatır. Yedi aylık tutukluluğun, duygularında bıraktığı izleri dizelerinde de sıcak tutuyor. Toplumsal bellek hafızasından yansıyan bulut, filizlendirir dilini. Elbette duygusallığını göz ardı etmeyen anımsama hayal kırıklığının sızısını kışkırtır. Şiir retoriği, gündelik hayatın iz düşümüdür.Çığlığını sözcüklerle parlatmasını bilen bir şairle karşı karşıyayız. Fazla sözcükleri titizlikle ayıklayıp arındırıyor şiirini. Saf şiir peşinde! Halkın ekmeğini kabartan maya olmak gerektiğinin bilincinde. Bir o kadar da umutsuzluğu gözüne sinmiş ne fayda! Yaşanmışlıklar yön verir hayata; keşke görünmez bir ok gibi saplanır sineye, bir ömür çıkmaz lekedir onda beklenti.

Dağ imgesine tutunur yaşamak için. İnce bir yara, bir haykırış, sırılsıklam kavga kimi zaman. Şiir, magmasını içinde taşır. O magmaya nefes olan anlam; bize, yürek yakıcı bir etki sunar. Elbette ayrıntılara sinen keskin izleri derinleştirir dil, şiir o dili biçimlendirir. Şiir, köleliği reddeder. Efendi-köle diyalektiğine itiraz eder. Dilini kırbaç olarak kullanan şiir, şairini değişim süzgecinden geçmeye zorlar. Bu süreç zamanla toplumsal hayat kaygısına evrilir. Koyu bir tonda vurgular bu dönenceyi şairimiz.

ŞİİRLERDE YARASINI DAĞLIYOR

Genel bir kanı belirtmek gerekirse; tüm şiirlerinde sis gibi karamsarlık sarıp sarmalıyor okuyucuyu. Bu ağır havayla soluğumuzu incitmek istiyor. İnsanın kendine getirtmek için sarsıyor okurunu. Doğanın malzemesi, anlamın yerine geçen figürler olarak yer tutar. O yüzden şiir verip yağmur alıyor. Ölüme yatıp seherden ömür derecek kadar yaşama tutunmuş olduğu seziliyor. “Sahi, aşk dediğin kaç hayal kırıklığı” diye hesaplaşma içinde yalnızlıkla.Toplumsal duyarlılığıyla öne sürüyor şiiri. “Ölür (mü) çocuklar/ Vicdanı yitik ülkelerde” dizesiyle toplumsal vicdana kan veriyor; şiirleri ülkenin ve günlük hayatın nabzını tutan bir yapıda kendini gösteriyor. Şiirinde hayatla hesaplaşma noktasını işaret eder.

Çocukluğun saf ve temiz kalbini dizelerinde dinliyor. O yitik serüvenin peşindeki yorgun şair. Lirizm, o devingen ivmeyi imgeyle desteleyen bir dil hakim. Perspektifini köylülük, toplumsal hayat ve bireysel konumuna çeviren şair, biyografisini şiirle yazma derdinde. Her dize içe dönük sorgulama- dışa gönderme düzleminde yansıtılıyor. Özlemle şiirlerde yarasını dağlıyor.      

ÖNCEKİ HABER

Yönetmen Sertaç Yıldız: "Aşık Mahzuni yaşamın bir parçasıdır"

SONRAKİ HABER

Selahattin Demirtaş'tan mesaj: Yan yana gelmek kimseye zarar vermez

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...