03 Ocak 2020 00:32

Serhat Güvenç: Libya tezkeresi dost değil düşman kazandıracak

Libya tezkeresini konuştuğumuz Prof. Dr. Serhat Güvenç, muhalefetten destek görmeyen bu tezkerenin sonuçlarından tamamen iktidarın sorumlu olacağını söyledi.

Fotoğraf: Volkan Furuncu/AA

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

Türkiye'nin Libya'ya asker göndermesine ilişkin tezkerenin gerekçelerini ve sonuçlarını Evrensel'e değerlendiren Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Güvenç, muhalefetten destek görmeyen bu tezkerenin sonuçlarından tamamen iktidarın sorumlu olacağını söyledi. Libya'daki iç savaşa asker göndererek müdahil olmanın Hafter'in arkasındaki uluslararası koalisyonu artıracağını ve bölge ülkelerinin Türkiye'ye üs vermediğini anlatan Güvenç, iktidarın denizaşırı askeri destekle çok riskli bir hamlede bulunduğunu vurguladı.

Güvenç, iktidarın ulusal çıkarlar olarak tanımladığı konuların merkezde yer aldığını söyledi. Türkiye'nin özellikle Doğu Akdeniz'de komşu ülkelerin Türkiye'nin çıkarlarını karşı dikkate almaksızın yaptığı anlaşmalara bir tepki vermek istediğini olduğunu belirten Güvenç, bu tepkiyi verebileceği tek ülkenin de Libya olduğunu ifade etti.

"İKTİDARIN SORUMLULUĞUNDA OLACAK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın askeri danışmanının ifadeleri ve Saadet Partisinin tezkere desteği düşünüldüğünde Libya'ya asker göndermenin dini saiklerden de beslendiğini ifade eden Güvenç, “Müslüman Kardeşler'in Ortadoğu'da yıldızının yükseldiği dönemlerden geriye pek az yer kaldı. İdeolojik perspektiften bakıldığında AKP açısından bu hükümetin ayakta kalması önemli. Ancak bu konuda Türkiye'de geniş bir mutabakat zemini oluşmadı. AKP, MHP ve Saadet Partisinin oylarıyla geçecek tezkere nedeniyle Libya'da yaşanacaklar tamamen iktidarın sorumluluğunda olacak” dedi.

Libya'ya asker göndermenin çok riskli bir hamle olduğunu vurgulayan Güvenç, riskleri şöyle sıraladı:

“Türkiye için çok uzak ve deniz aşırı bir savaş alanı. Hafter yeterince güç toplayamamıştı ama şimdi arkasındaki uluslararası koalisyon güçlenecek. Türkiye ile çıkarları çelişen veya Kuzey Afrika'da söz sahibi olmasını istemeyen pek çok devletin açık veya örtülü bir şekilde Hafter'in arkasında saf tutacağını göreceğiz. Dolayısıyla sahaya dahil olmak Türkiye'nin karşısındaki koalisyonu genişletmek anlamına da gelebilir.”

BÖLGEDEKİ ÜLKELER TÜRKİYE'YE ÜS VERMEDİ

Türkiye'nin karşısındaki devlet sayısını artırmanın yanı sıra bölgedeki devletlerden de destek alamadığını anlatan Güvenç, Erdoğan'ın bu yalnızlığı kırma girişimi olan sürpriz Tunus ziyaretinin de işe yaramadığını ifade etti. Tunus ve Cezayir'deki yönetimlerin Türkiye'nin o ülkelerde üslenme arayışına olumlu bir yanıt vermediğini kaydeden Güvenç, “Bu açıdan bakıldığında da Türkiye'nin Libya'ya askeri açıdan müdahil olması denizaşırı bir harekat olarak görünüyor. Türkiye'den ikmal ve desteklenmesi zorunlu olacak bir harekat. İktidar kendi çıkarı için bunun mali yükü riskini de göze almak zorunda. Çünkü Libya'daki Ulusal Mutabakat Hükümeti düşerse Ortadoğu’da Müslüman Kardeşler'den geriye bir şey kalmayacak. Tunus'taki Müslüman Kardeşler hareketi ise Türkiye'nin hamlesini maceracılık olarak görerek kendi meşruiyetini başka kanallardan sağlamaya çalışıyor” dedi. 

"ERDOĞAN RUSYA ZİYARETİNE KADAR BEKLEYEBİLİR"

Türkiye'nin asker göndermesi durumunda Hafter'i destekleyen Rusya ile ilişkilerinin ne olacağını sorduğumuzda Güvenç, Erdoğan ve Putin'in 8 Ocak'ta görüşeceğini hatırlattı. Güvenç “Cumhurbaşkanının sanıyorum tezkereden sonra asker göndermeyi hemen devreye sokmayacak. Rusya'nın nabzını ölçecek ve harekatın dozu belirlenecek gibi görünüyor. Rusya'nın sıcak bakmadığı ortada ama Libya'da Hafter'i desteklemekle birlikte tüm taraflara eşit mesafede durma görüntüsü veriyor. Rusya masadaki bütün seçenekleri açık tutmaya çalışıyor” diye konuştu.

KAMUOYUNDA DESTEK SINIRLI

Özellikle Suriye gibi daha önceki sınır ötesi harekatlarda Erdoğan'a desteğin geçici olarak arttığını ama ekonomik sorunların ortada vadede baskın çıktığını belirten Güvenç, ancak Libya tezkerenin geniş bir uzlaşıyla çıkmaması nedeniyle iktidara kamuoyundaki desteğin sınırlı kalacağını söyledi. Güvenç, “Özellikle orada iç savaşa dahil olmanın ekonomik ve insani maliyetiyle karşılaştıkça iç siyasette desteğin azalacağını söylemek mümkün” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Çiğli'de tekstil işçilerinden mücadele ilanı

SONRAKİ HABER

Tez-Koop-İş üyesi kadın işçiler: Sendikalaştıktan sonra sesimiz daha gür çıkıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa