"Cumhurbaşkanına para bulunur, fakire 3 bin TL vermezler, çok gelir"

Antalya’da, "3 bin TL asgari ücret bile yetmez ama onu da vermezler" diyen emekçiler, ay sonunu göremiyor. Emeklilerin de talebi, emekli aylıklarının en az asgari ücret seviyesine çekilmesi.

05 Aralık 2019 00:27
Son Güncellenme Tarihi: 05 Aralık 2019 04:49
Paylaş

Burak YILMAZ
Murat YAŞAR

Antalya

Antalya’da yoğunlukla emekçi kesimin yaşadığı Kepez ilçesinde bulunan Varsak kapalı pazar yerinde emekçilerin ve pazar esnafının sorunlarını, fiyatlarını ve asgari ücrete yapılacak olan zammı konuştuk. "Bir dokunduğumuz bin ah" dedi. Asgari ücrete ilişkin pek çok kişi "3 bin TL bile yetmez ama onu da vermezler" derken, geçim sıkıntısı ortak. Esnaf borç içinde yüzerken, emekçiler ay sonunu göremiyor. Et değil tavuk alamayan emeklilerin de talebi, emekli aylıklarının en az asgari ücret seviyesine çekilmesi. Bu yüzden hükümete tepki büyük. Umut da ‘asgari’ seviyede.

Pazarda herkes konuşmak, derdini anlatmak istiyor. Ancak güvencesizlik, ‘Çocukların sigortalı çalışması’, ‘İşten atılmak’ gibi kaygılarla konuştuklarımızın bir kısmı isim ve fotoğraf vermekten kaçınıyor. Kimisi de ekonomik ve siyaset nedeniyle çok dolu olduğunu, ‘Abi ben konuşursam ağır siyaset yaparım’ şeklinde ifade ediyor ve kaygıları onları konuşmaktan alıkoyuyor. ‘Benimkini yayınlama abi, boş ver’ demekle yetiniyor.  

"FİYATLAR MI PAHALI, MİLLETTE PARA MI YOK?"

Ailesi çiftçilikle uğraşmasına rağmen pazar fiyatlarını yüksek bulan bir kişi pahalılıktan yakınarak 100 TL’nin 3 kişilik bir ailenin haftalık pazar masrafına zor yettiğini ifade etti. Emeklilikte yaşa takıldığını belirten bir vatandaş da 100 TL ile pazara geldiğini fakat yetmeyeceğini anlayıp geri döneceğini söyledi.

Bir pazar esnafı “İşlerimiz hiç iyi gitmiyor. Fiyatlar yüksek değil, millette para yok. Türkiye’nin hali ne olacak bilmiyorum. Biz burada esnaf olarak umutsuzuz, müşteriler bizden daha umutsuz. Her taraftan çalıyorlar, bereket kalmadı” diyerek sitemini dile getirdi.

"ALIM GÜCÜ YOK"

Genç bir pazar esnafı ise, fiyatların normal olduğunu savundu. “Maalesef ülkemizin ekonomisi kötü olduğu için müşterimizin alım gücü yok” ifadelerini kullandı.

Kışlık giyim satışı yapan esnaflar da dertli. Kışlık ürünler satan pazar esnafı, insanların kısıtlı alım yaptığını ifade ederek, girdi fiyatlarındaki artışın üretimi etkilediğini dile getirdi. Çoğunlukla kışlık malzeme satan tezgahlardaki esnafın sorunu ortak: Kredi kartları arasında sıkışmak ve borç batağında olmak.

"SOSYAL AKTİVİTE YOK"

Biz röportaj yaptığımız esnada görüntü aldığını fark ettiğimiz genç kadınla konuşuyoruz. ‘Tarım ülkesinin artık tarımda ithalatçı bir konuma geldiğini’ söyleyen genç kadın, “Aldıklarımızın fiyatı 2-3 katına çıktı. Ama biz harcamalarımızı hâlâ aynı fiyatta tutmaya çalışıyoruz. Asgari ücretin 3 bin 500-4 bin TL olması lazım. Zaten yarısı kiraya veriliyor. Elektrik, su, yol parası, telefon girdiği zaman sosyal aktivite kalmıyor” dedi.

Emekçiler asgari ücret konusunda da bir hayli dertli. Zam ihtiyacının olmasına rağmen asgari ücretin emekçilerin insanca geçinebileceği düzeye getirileceği umudu zayıf. Pazaryeri çevresinde gecekonduların yoğun olduğunu dile getiren vatandaş, asgari ücretin en az 2 bin 500 TL olması gerektiğini söyleyerek, “Bu çevrede kiralar en az 800 TL. Bir de okuyan çocuk var gerisini siz düşünün. Emekliyim, çalışmaya ihtiyacım var ama şu an çalışamıyorum” diye konuştu.

"KENDİLERİ RAHAT, KEYİFLERİNE BAKIYORLAR"

Gıda maddeleri, kira, elektrik, su gibi temel ihtiyaçlara zam geldiğini belirten bir vatandaş “Tek kişi çalışıyorsa zor oluyor, yetmiyor. Asgari ücretin yükselmesi gerekiyor” diye konuştu. Asgari ücretli bir işçinin geçinmesinin zor olduğunu dile getiren bir pazar esnafı asgari ücretin bir insanın kendini geçindirebileceği kadar olması gerektiğini vurgulayarak, “4-5 bin TL’nin üstüne kadar çıkması lazım. 2 bin-2 bin 500 TL ile ben kendimi zor geçindiriyorum” dedi.

VERGİ ADALETSİZLİĞİ BÜYÜK

“3 bin TL bile olsa zor geçiniriz” diyen bir pazar esnafı da, “Sizce asgari ücret 3 bin TL olur mu” sorumuza “Hayatta olmaz” yanıtını vererek sözlerine devam ediyor: “Cumhurbaşkanı’na zam yapılacak olursa ona çare bulunur. Ama fakire, fukaraya 3 bin vermezler, çok gelir. Kendileri rahat koltuğa oturup keyiflerine bakıyorlar. 2 bin TL ile geçinilen eve et girmez. Giriyor diyen yalan söylüyordur.” Vergi adaletsizliğine vurgu yaparak “Benimle aynı vergiyi büyük toptancılar da veriyor. Ama onlar günlük 100-200 bin liralık mal satıyorlar” diye konuştu.

HÜKÜMETE TEPKİ ARTIYOR

Halkın hükümete tepkisi büyük. Asgari ücretli de, emekli de geçinemediğini söylerken, asgari ücret görüşmelerinde işçi lehine ‘sonuç’ alınacağına dair umut yok. Hal böyle olunca bir yurttaş, “O bakanı alacağım, getireceğim pazara benim haftalık pazar ihtiyacımı karşılasın” diyor, “Suyu, elektriği, kirayı ödesin geri kalan hepsi onun olsun.”

Bir başkası ‘Devletin halkın içine girmesi gerektiğini’ düşünüyor, “Artık bu devletin, halkı biraz daha iyi algılaması gerekmektedir.”

Asgari ücretin en az 3 bin TL olması gerektiğini vurgulayan bir vatandaş da yine işverenin işine geldiği şekilde pazarlık yapılacağını ve asgari ücretin halkın beklentilerini karşılamayacağını düşündüğünü söyledi.

EMEKLİLER EN AZ ASGARİ ÜCRET İSTİYOR

Emekli maaşı asgari ücretin de altında. Konuştuğumuz bir emekli, asgari ücretin en az 3 bin TL olması gerektiğini acı biçimde söylüyor: “60 yaşımdayım, hâlâ burada sürünüyorum. Bugün sadece 17 lira kazanabildim. 17 lira ile ne yapılır ki? Maaşımız 15 gün içinde bitiyor. Ben kasaba gidip tavuk eti bile alamıyorum. Kurbanda komşularım getirirse eti öyle yiyorum.”

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Bakanlık için Tekirdağ’da sadece AKP’liler var

SONRAKİ HABER

Basın meslek örgütleri: Gazetecilik yapmak ve direnmekten başka çare yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...