28 Ağustos 2019 13:33

Ahmet Türk'ten Erdoğan'a yanıt: Belediyede iki kalıp sabun yok, iftira atmayın

Atamalarla birlikte ikinci kez Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanlığı görevi elinden alınan Ahmet Türk, kayyum dönemini değerlendirerek, Erdoğan’ın sözlerine ilişkin konuştu.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Yerine kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk, kayyum dönemindeki usulsüzlükleri açıklayarak, 1 milyar TL’nin üzerinde borç bırakıldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Vergilerle gelen parayı halka değil Kandil’e gönderenlere seyirci kalamayız” iddiası hakkında konuşan Türk, "İki kalıp sabun belediyede yokken farklı yerlere para aktarma imkanımız yokken, böyle bir yalanla kamuoyunu yanıltmaya dönük açıklamalar ciddiyetten uzak anlayışlardır. Kayıtlar ortada. Ne yaparsanız yapın ama iftira atmayın” dedi.

Atamalarla birlikte ikinci kez Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanlığı görevi elinden alınan Ahmet Türk, kayyum dönemini değerlendirerek, Erdoğan’ın sözlerine ilişkin MA’dan Gökhan Altay’a konuştu.

31 Mart yerel seçimlerinde belediyeyi devraldıklarında işçi ve memur maaşlarını ödeyemeyecek durumda olduklarını belirten Türk, kayyumun giderken Mardin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MARSU) çalışanlarının parasını ödemeden gittiğini kaydetti. Belediyenin kayyum döneminde toplamda 1 milyar TL’nin üzerinde borç altına sokulduğunu hatırlatan Türk, kayyum döneminde birçok yolsuzluk ve usulsüzlük yapıldığını bir kez daha yineledi. Nisanda göreve başladıklarını, 19 Nisan’da ise MARSU’nun elektriğinin kesildiğini aktaran Türk, “600 bin insanı susuz bıraktılar. 2 yıl boyunca bu borca rağmen elektrik kesilmedi. Nereden baksanız tutarsızlık. Şimdi de hiçbir değeri olmayan söylemlerle toplumu bize karşı kışkırtmaya çalışıyorlar” dedi. 

"HIRSIZLIK YAPTIKLARI İÇİN İŞTEN ÇIKARILDILAR"

Göreve geldikleri vakit birtakım karalamalarla karşı karşıya bırakıldıklarını belirten Türk, “Şehit ailelerini çıkardılar diye yaygara kopardılar. Burada 3 kişi var. Birisi 30 Mart Cumartesi günü, yani belediye kapalıyken işe alınmış. Birisi 5 Nisan’da, diğeri 8 Nisan’da işe alınmış. Şehit ailesi dedikleri bir şahıs fakir fukaraya dağıtılan gıda maddelerini kimseye haber vermeden götürüyor. Yani hırsızlık yapıyor. Bunların kimin akrabası olduklarını bilme imkanım da yok. Bu kişilerin usulsüzlüklerinden dolayı işlerine son verilmiş. Ayrıca işçi ve memurların maaşları belediye bütçesinin yüzde 30’unu aşmamalı. Aştığı zaman belediye başkanı kendi cebinden verir. Kayyum döneminde bu maaşlar yüzde 40’ı bulmuş” diye konuştu.

"BİR LİRAYI 10 LİRA GÖSTERMEK HALKA İHANETTİR"

Kayyum döneminde binlerce kişiye verilen yemek faturalarının şişirildiğini ve belediye bütçesinden her gelen bakana yemekler verilerek, araçlar kiralandığını aktaran Türk, “Sayın Cumhurbaşkanı geldiği zaman bir hafta için korumalarına araç kiralanmış. Tek tek hesapladım. Topladığımda 40 bin TL’yi geçmiyor. Ama 332 bin TL kiralamaya verilmiş. Bunun hesabı verilsin. Halkın parası çarçur edilmiş. Yine hediyeler falan da verilmiş. Davet edilip edilmemeleri önemli değil. Ama bir lirayı 10 lira gösterip naylon fatura kestiğinizde asıl halka ihanet budur” dedi. 

"KAMUOYUNU YANILTMAYA DÖNÜK AÇIKLAMALAR"

Erdoğan’ın “Kandil” açıklaması iddialarına da yanıt veren Türk, “Belediyenin imkanları belli. Belediyede bir kuruş para yokken, işçilerin paralarını ödeyemezken ve makinelerimiz tamir beklerken farklı yerlere para aktardığımız noktasındaki söylemlere ne halkımız ne de kendileri inanıyor. Kürtlerde bir söz var; Dikana Beko du qalip sabun (Beko’nun dükkanı iki kalıp sabun). İki kalıp sabun belediyede yokken farklı yerlere para aktarma imkanımız yokken, böyle bir yalanla kamuoyunu yanıltmaya dönük açıklamalar ciddiyetten uzak anlayışlardır” değerlendirmesinde bulundu. 

KAYITLAR ORTADA

Geçmişte de benzer durumların yaşandığını hatırlatan Türk, “Belediye bakkal dükkanı değil. İşçilerin ve memurların paraları kuruşuna kadar banka hesaplarına yatırılmış ve bankalardan paralarını almışlar. Kayıtlar ortada. Buna rağmen eğer bir iktidar yalan söyleme ihtiyacı duyuyorsa ‘vay Türkiye’nin haline’ demekten başka söylenecek bir şey yok. Mali hizmetler ödeme yapacak. Nerden nereye para aktaracağız? Ne yaparsanız yapın ama iftira atmayın. İftiralarla bu işi götürmeyin. Hukuksuzluk yaptınız. Kürtleri sindirmeye çalıştınız. Kürtlerin siyaset yapmasını engellemek için her şeyi yaptınız. Ama iftira atmayın. İftiralarla yönetilen bir siyaset bu ülkeye ne getirir” diye sordu.

"BU SÜRECE MÜDAHALE ETMEK GEREKİYOR

Türkiye’ye demokratik bir gelecek kazandırmadan hiçbir sorunun çözülemeyeceğinin altını çizen Türk, “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ‘freni patlamış kamyon’ diyor. Freni patlamış kamyonu hep birlikte durduralım. Şu an Kürtleri yalnızlaştırma politikası yürütülüyor. CHP zaman zaman bu siyasetin etkisi altında kalarak demokratik siyaseti savunamayacak hale geliyor. Bu sürece müdahale etmek gerekir” dedi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Kocaelililer kayyum atamalarına tepkili: Halkın kararına saygı duymuyorlar

SONRAKİ HABER

HDP kayyumlara karşı 3 aşamalı yol haritası izleyecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...