81 gündür cezaevinde tutulan Doç. Dr. Tuna Altınel tahliye edildi

81 gündür cezaevinde bulunan Barış Akademisyeni Doç. Dr. Tuna Altınel, Balıkesir'de görülen ilk duruşmasında tahliye edildi. Bir sonraki duruşma 19 Kasım 2019'da görülecek.

30 Temmuz 2019 12:38
Son Güncellenme Tarihi: 30 Temmuz 2019 13:19
Paylaş

81 gündür tutuklu bulunan barış bildirisi imzacısı akademisyenlerden Doç. Dr. Tuna Altınel’in tahliyesine karar verildi.

Balıkesir Adliyesinde görülen ilk duruşmada, Altınel'in duruşmalardan vareste tutulmasına ve dosyanın incelenmeye alınmasına karar veren mahkeme heyeti bir sonraki duruşmanın 19 Kasım 2019'da saat 14.00'da görülmesine hükmetti.

Dava öncesi Balıkesir Adliyesi önünde çok sayıda akademisyen, milletvekili, gazeteci ve hak savunucusu Altınel için özgürlük istedi.

Bölge illerindeki çatışmalı sokağa çıkma yasakları döneminde “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan akademisyenlerden Lyon-1 Üniversitesi’nden Doç. Dr. Tuna Altınel, Fransa’da gerçekleşmiş bir konferansa katılımı gerekçe gösterilerek ‘terör örgütü propagandası yapmak’ iddiasıyla 11 Mayıs’ta tutuklanmıştı. 81 gündür Kepsut L Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Altınel’in “terör örgütü üyeliği”nden yargılandığı davanın ilk duruşması öncesi Balıkesir Adliyesi önünde açıklama yapıldı. Barış Akademisyenleri tarafından yapılan açıklamada barış istemenin suç olmadığı bir kez daha vurgulandı.

 Barış akademisyenleri adına konuşan Lütfiye Bozdağ, “Tuna Altınel, 81 gündür hapis tutuluyor. Tuna Altınel ile dayanışmak için öğrencileri, arkadaşları ve meslektaşları olarak toplandık. Pek çok akademisyen ve hak savunucusu duruşma için Balıkesir Adliyesi önündeyiz.  Tuna Altınel hiçbir delil olmadan 81 gündür tutuklu bulunuyor. Tuna'nın arkadaşları olarak derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.” dedi.

CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Ali Şeker, HDP Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Gülistan Kılıç Koçyiğit ile çok sayıda akademisyen, hak savunucusu ve gazetecinin izlemek için hazır bulunduğu duruşmayı salonun küçük olduğu gerekçesi ile önce 40 kişinin izlemesine izin verildi, ardından bu sayının 65'e çıkarıldığı ifade edildi.

"KAÇMAK GİBİ BİR AMACIM OLSAYDI TÜRKİYE'YE GELMEZDİM"

İzleyicilerin salona alınması sonrası başkayan duruşma kimlik tespitinin ardından Tuna Altınel'in beyanı ile devam etti. Altınel, iddianameye atıf yaparak suçlamalara konu olan dernek hakkında bilgi verdi. Altınel, "Lyon Rhône-Alpes Kürt Dostluk Derneği’nin etkinliğine katıldığım için örgüt üyeliği suçlamasıyla karşınızdayım. Üyesi olduğum derneğin PKK/KCK ile bağı olduğuna dair iddianamede somut tek bir delil yoktur. Yasal ya da yasa dışı herhangi bir örgütün propagandasını yapmak söz konusu değildir. Dernekteki yasal bir etkinlikten ötürü infaza uğradım. İddia edildiği gibi Türkiye'yi aşağılama gibi bir niyetim olsaydı Türkiye'ye gelmezdim. Yine iddia edildiği gibi kaçmak gibi bir amacım olsaydı yine Türkiye'ye gelmezdim. Bu nedenle özgürlüğümü istiyorum" dedi.

"DOSYADA, TUTUKLAMANIN GEREKLİLİKLERİ OLUŞMAMIŞTIR"

Daha sonra Altınel'in avukatı Meriç Eyüboğlu söz aldı. Eyüboğlu "Tutuklamanın iki amacı vardır. Delillerin karartılması ve kaçma şüphesi. Ancak bu dosyada bu gerekliliklerin oluşmadığını söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.

Eyüboğlu, "Şubat ayında Lyon'da 40 kişinin katıldığı bir toplantı olmuş. Bu 40 kişilik toplantıda müvekkilim çeviri yapmıştır. Tutuklama konusu olan şey bir dernek faaliyetidir. Bir toplantıyı organize etmek, katılmak, çeviri yapmak nasıl tutuklanma gerekçesi olabilir. Tuna Altınel’in 81 gündür neden tutuklu olduğunu anlamak mümkün değil. Ulusal ve uluslararası üniversitelerdeki akademisyenler neden tutuklu olduğunun yanıtını arıyor" dedi.

Tuna Altınel'in avukatlarında İnan Yılmaz, eleştiride konu hükümetse sınırsız eleştiri yapılabileceğine dikkat çekti. Yılmaz, "Bir insana örgüt üyesi dediğinizde en azından örgütle bir ilişkisini bulmalısınız. İddianamedeki suçlama varsayımdan ibarettir. Bu iddia çökmüş bir iddiadır. İddianamede 'örgüt üyeliğine' bir kanıt olmadığı çok açıktır" dedi.

Avukat beyanlarının ardından mütaalasını sunan duruşma savcısı, dosyanın Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderilmesini, Altınel'in da adli kontrol uygulamasıyla tahliye edilmesini istedi.

Savcı mütaalasının ardından mahkeme heyeti ara karar için duruşmaya 15 dakika ara verdi. Aranın ardından açıklanan kararla, Tuna Altınel tahliye edildi.

NE OLMUŞTU?

Doç. Dr. Altınel’in Türkiye’de tutuklanmasına giden süreç, Şubat 2019’da Fransa’nın Villeurbanne kentinde “Cizre bodrumlarına ilişkin” katıldığı bir konferansla başladı. Altınel, konferansta eski HDP Milletvekili Faysal Sarıyıldız’a simültane çevirmenlik yapıyordu.

Konferansın ardından Lyon Başkonsolosluğu, Altınel hakkında hakkında bir tutanak tuttu.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı’na gönderilen tutanakta Altınel hakkında “gerekli işlemlerin yapılması ve pasaportuna tahdit konulması” talep edildi.

Aynı zamanda barış bildirisi imzacısı olan Doç. Dr. Altınel, yargılandığı davanın duruşması için Nisan 2019’da Türkiye’ye döndü. Havalimanında pasaportuna tahdit konulduğunu öğrendi.

Karara karşı İstanbul’da çeşitli girişimlerde bulunsa da bir yanıt alamayınca 10 Mayıs’ta, nüfusa kayıtlı olduğu yer olan Balıkesir’e gitti.

Durumu anlamak için Nüfus Müdürlüğüne giden Altınel, müdürlükten çıktıktan sonra gelen bir telefonla geri döndü ve gözaltına alındı.

Altınel savcılıktaki ifadesinden sonra “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi.

Nöbetçi hakimliğin kararıyla 11 Mayıs günü tutuklanarak, Kepsut L Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

Altınel hakkındaki suçlama tutukluluk sürecinde “terör örgütü propagandası”ndan “terör örgütü üyeliği”ne döndü.

 Altınel’in, Barış Akademisyenleri’nin yargılamaları kapsamında “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılandığı davası İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.

AYM İHLAL KARARI VERMİŞTİ

Anayasa Mahkemesi “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzaladıkları için “terör örgütü propagandası yapmak” gerekçesiyle hapis cezasına çarptırılan dokuz akademisyenin bireysel başvurusunu 26 Temmuz’da görüşmüştü.

Mahkeme, akademisyenlerin cezalandırılması nedeniyle ifade özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar vermişti. (Balıkesir/EVRENSEL)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Metrobüste kız çocuğuna cinsel istismar girişimi

SONRAKİ HABER

Yatağan'ın içme suyu termik santrale tahsis edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...