10 Mayıs 2019 14:53

Kocaeli Üniversitesi öğrencisi için şenlik neydi?

Kocaeli Üniversitesi öğrencilerinin şenliğe giden yolun taşlarını nasıl döşediklerinin hikayesi…

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Özgür CİHAN
Kocaeli Üniversitesi

Kocaeli Üniversitesi öğrencileri için şenlik, beş yıldır yapılmayan ve hasret kalınandı. Son şenliği görenlerin çoktan mezun olduğunu hepimiz biliyoruz. Şenliklerin yapılmamasına dair birçok görüş var tabii ki ama öne çıkan iki nedenden bahsedebiliriz. Birincisi rektörlüğün keyfi uygulamaları, ikincisi ise OHAL, güvenlik açığı gibi ülke gündemiyle paralel giden nedenler.

Üniversitemizde beş yıldır yapılmayan bahar şenlikleri altıncı yılına doğru giderken Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden biri olan ve öğrenci hareketine yön veren ODTÜ’de şenliğin engellemesi üzerine öğrenciler toplulukların çağrısı ile seslerini duyurdular. Ardından rektörlük ile yapılan görüşme sonrasında şenliğin gerçekleştirilmesi ve öğrencilerin birlikteliği diğer tüm üniversiteler gibi Kocaeli Üniversitesi öğrencilerine de yol göstermiş oldu.

NEDEN ŞENLİK İSTİYORUZ?

Aslında öğrenciler sadece bir sahne ve 3 günlük bir konser istemiyorlardı. Öğrenciler, üniversitede ve şehirde eksikliğini çokça hissettiğimiz kültür-sanat etkinliklerini talep ediyordu. Örneğin üniversitemizin en köklü kulüplerinden olan Tiyatro Kulübü’nün artık okulun bünyesinde oyunlarını sergileyememesi öğrencilerden oldukça tepki çekmişti. Öğrenciler, bir araya gelememenin, beraber olamamanın ve öğrencilik hayatlarına bu anlamda bir şey katmalarına olanak sağlanmamasına tepkiliydi.

Üniversitelerin hem bilim üretilen merkezler hem de öğrencilerin bir araya gelerek üniversite yönetiminde, kampüs yaşamında söz sahibi olduğu demokratik mekânlar olması gerektiğini savunan öğrencilerin şenliği de bu düzlemde tartıştıklarını söyleyebiliriz.

Ülke genelinde üniversitelerde öğrencilerin bir araya gelmesine ve bir şeyler üretmesine engel olan tutum üniversitemizi de oldukça etkisi altına almış durumda. Bir yandan üniversitelerdeki bu yasakçı tutum bir yandan Kocaeli Üniversitesi’ne özgü koşullar şenlik tartışmalarının nasıl şekilleneceğine dair ipuçları veriyor bize.

#KOÜSİMDİSENLİKİSTİYOR

17 Nisan akşamı sosyal medyadan #koüsimdisenlikistiyor etiketi ile başlayan kampanya tüm şenlik sürecinin ilk adımı oldu. İlk gün beklenen ilgiyi göremese de düzenli hale gelen kampanya, fakültelerdeki fısıltıların yükselmesine neden olmuştu. Öğrencilerin şenlik tartışmasına kayıtsız kalamayan rektör Sadettin Hülagü de konuya hemen açıklık getirmek istercesine şenlik tarihini bir sonraki döneme kesmişti. Böylece yüreklere su serpilecek, öğrenciler şenliği düşünerek fısıltılarına geri dönecekti. Ancak öyle olmadı. Her sene yapılan açıklamalardan farklı olmayan bu açıklama bu sefer öğrencilere geri adım artırmadı. Şenlik için bir araya gelen grup hızlıca bir sosyal medya hesabı açarak kendi taleplerini dile getirdikleri bir basın metni ile şenlik mücadelesini başlatmış oldu. Bu süreçte ODTÜ'nün açtığı mücadele yolunda Sakarya Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi ile de dayanışma göstererek Hacettepe Üniversitesi’nin ortak katkısı ile dayanışma ağı giderek büyüdü. Bu süreçte Hacettepe Üniversitesi şenlik haberini almıştı bile. Bu durum Kocaeli Üniversitesi öğrencileri açısından birlikte olmanın önemini bir kez daha göstermiş oldu. Bu hızlı ve dayanışma ile geçen günler arasında şenlik için bir komite de kuruldu. Çünkü var olan öğrenci konseyi işlevsiz hale gelmiş, öğrenci taleplerinden çok rektörlük taleplerini savunuyordu.

Yaşanan bu süreçte KOÜ’de bir hareketlilik olmaması umutları kırsa da merkez kampüsten Meslek Yüksek Okullarına kadar her yerde bir şenlik havası başlamıştı. “Yapamazsınız, 5 senedir olmadı, olmayacak” söylemlerine karşı şenlik isteyen öğrenci kitlesi her geçen gün büyüyordu. Öğrencilerin bu süreçte tek amaçları şenliği kazanabilmekti. Şehrin yapısı, kültürel sosyal etkinliklere uzaklığı gibi etmenler bunu tetiklemişti.

Ancak bu durumun nedenlerini sorgularken bazı tartışmaların eksik kaldığını söyleyebiliriz. Çünkü iktidar ile üniversite ilişkilerinin  bağını kuramamak tartışmayı şenlikten dışarı çıkaramadı. Ülkede ilan edilen OHAL ile başlayan etkinliklerin engellenmesi, kulüplerin işlevsizleştirilmesi, şenliklerin yapılmaması birbirinden bağlantısız değildi.

YENİ TALEPLERİ DOĞURAN SÜREÇ

Fakat burada şunu görmemiz lazım, yaşadığımız alanı renklendirip canlandıracak olan bizleriz. Üniversitelerde senede bir kere yapılan bir şenlik çok önemli ve kıymetlidir. Ancak bundan daha fazlasını yapmalı, her bir araya geldiğimizde yaşadığımız eksiklikleri silerek büyümeliyiz. Şenlik tartışması bunu bize gösterdi. Başlangıçta şenlik olan tartışma  oradan büyüyüp gelişerek yeni talepleri de doğurmuş oldu. Somut olarak öğrenilen en önemli şey ise birliktelik duygusu. Başta kendim olmak üzere bu mücadele içinde yer alan tüm arkadaşlarım adına söyleyebilirim ki birlikte olmak, beraber kafa yormak bizi asıl güçlendiren şey oldu.

Tartışmaları izleyen süreç rektörlüğün öğrencileri görüşmeye kabul etmesi, şenlik planlarının hazırlanması ile bir adım ileri taşınmıştı. Bu adım öğrencilerin kendine güvenini bir kere daha göstermiş oldu. Bu süreç ne kadar doğru bir yol izlediklerini ve öğrencilerin taleplerini artık kendilerinin iletecek oldukları farklı bir boyuta geldi. Süreç kendi içinde 80 bin üniversite öğrencisinin taleplerini belirlemiş ve bu taleplerin temsilcilerini doğurmuştu. KOÜ öğrencisi bu yolu disiplinli bir şekilde örmüş ve istedikleri masa kurulmuştu. Toplantıdan sonra tarihlerin ilan edilmesi öğrencilere  haklarını almalarının haklı gururunu yaşattı. 80 bin umutsuzluk ve karamsarlıktan solan yüreği canlandırdı.

ZAFERE VARIŞIN ÖYKÜSÜ…

Öğrenciler artık hakları için bir araya geldiklerinde haklarını geri alabildiklerini görmüş ve benimsemiştir. Sürecin başında geri duran, yönetimle hareket eden kulüpler de atılan her adımla beraber sürecin bir parçası olmaya başlamıştı. Önemli olan öğrencilerin sesi olan bu alanlarla beraber bir şenlik yapabilmekti zaten. Şimdi de yapılması gereken her bir öğrencinin, kulübün şenliğinin bir parçası olabilmesi.

Öğrencilere hazırlık sürecinde başarılar dilerken 20-21-22 Haziran’da bol öğrenmeli ve bol eğlenceli bir şenlik diliyoruz...

ÖNCEKİ HABER

Çin'de yarasa kanatlı yeni bir dinozor türü keşfedildi

SONRAKİ HABER

YSK'den İstanbul seçimi kararı: Listeler siyasi partilere verilecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...