28 Nisan 2019 17:15

Meslek liselerinde biz de varız!

Sümeyye ve Rabia ile meslek lisesinde öğrenci olmayı, genç kadınların eğitim ve iş hayatında karşılaştıkları ön yargıları ve zorlukları konuştuk.

Görsel: Pixabay

Paylaş

Janset REYHAN 
Kayseri 

İki meslek lisesi genç kadın… Sümeyye ve Rabia ile meslek lisesinde öğrenci olmayı, genç kadınların eğitim ve iş hayatında karşılaştıkları ön yargıları ve zorlukları konuştuk. Sümeyye tasarım, Rabia ise makine bölümünde okuyor. Çaylarımızı söyleyip, neden meslek lisesinde eğitim görmeyi tercih ettikleri üzerine konuşmaya başlıyoruz.  

“İŞ SAHİBİ OLABİLİRİZ DİYE DÜŞÜNÜYORUZ” 

Sümeyye okulu isteyerek seçmediğini, şans eseri meslek lisesine kayıt yaptırdığını fakat okulunu sevdiğini söylüyor. Sümeyye makine bölümünde eğitim almak istediğini ama tercih etmediği tasarım bölümüne kaydedildiğini anlatıyor. “İnsan sevdiği, istediği işi yapmalı. Ben hep makinelere ilgi duydum ama tasarım bölümüne atandım” diyor. Çevresindeki insanların meslek lisesinde okumasına olumlu şekilde yaklaşmadığını söylüyor Sümeyye. “Anadolu lisesinde okusaydın daha iyi olurdu diyen insanlar oluyor” diyerek çevresindeki insanların meslek lisesine olan yaklaşımlarını dile getiriyor,  bir yandan da ekliyor “Aslında meslek lisesi daha iyi benim açımdan. Biz meslek öğrendiğimiz için üniversiteyi gidemesek bile iş sahibi olabiliriz.” 

GEÇİŞ HAKKIMIZIN ELİMİZDEN ALINMASI DOĞRU DEĞİL 

Meslek lisesi öğrencilerinin Türkçe ve Matematik gibi dersleri görmemesinin üniversiteye giriş sınavlarında meslek lisesi öğrencileri için dezavantaj yarattığını söylediğimizde, “Benim gittiğim okulda meslek ve teknik olarak iki ayrı bölüm var ben teknik bölümde okuduğum için üniversite sınavına yönelik de eğitim alıyorum ama meslek bölümündekiler almıyor. Okul mesleki eğitim içinde kurs açacağını söylüyor ama ne kadar yeterli olur bilmiyoruz” diyor.  Sümeyye’ye üniversiteye gitmek isteyip istemediğini sorduğumuzda kararsız olduğunu söylüyor. Sümeyye üniversitelere direkt geçiş hakkının kaldırılmasının saçma olduğunu söylüyor.  

“ERKEK ÖĞRENCİLERE GÖRE MUAMELE” 

Sümeyye okuldaki erkek öğrencilerin kendilerinden daha “şanslı” olduğunu söylüyor. “Biz dar pantolon giydiğimizde bile sorun oluyor ama erkekler  bazen okul üniforması bile giymeden geliyorlar okula. Bunlar sorun olmuyor” diyor. Öğretmenleri onları en ufak şey için uyarıp erkek öğrencilere bir şey söylemedikleri için kendilerine haksızlık yapıldığını ekliyor Sümeyye. “Ya herkesi uyarsınlar ya da hiçbirimize bir şey söylemesinler” diyerek tepki gösteriyor karşılaştıkları ayrımcılığa.  

Rabia, ailesi ve okul yönetimi dâhil olmak üzere herkesin “yapamazsın”, “bu iş kadınların yapabileceği bir iş değil” dediği makine bölümünde eğitim görüyor. Rabia erkeklerin bölümde çoğunlukta olduğu ve kadınların seçmekte tereddüt ettiği bir bölümde okuduğunu belirterek başlıyor konuşmasına. “Makine bölümü için açılan altı sınıfta toplam 8 kadın öğrenci var, benim sınıfımda sadece iki kadın eğitim alıyor” diyerek durumu ortaya koyuyor. Rabia bölüme başladığında erkek öğrencilerin kendisine “Senin burada ne işin var, elinin hamuruyla bu işe bulaşma” gibi yorumlar yaptığını söylüyor. Rabia ailesinin de makine bölümünde eğitim almasına karşı çıktığını anlatıyor. Rabia de kıyafetleri ya da hareketleri sebebiyle ayrımcılığa maruz kaldığını söylüyor. “Biz kemer taktığımızda kemerin tokasını sorun ediyorlar ama erkekler de kemer takıyor. Erkekler her şeyi yapmakta özgür ama biz okulda rahat hareket edemiyoruz” diyerek anlatıyor karşılaştığı durumları. “Öğretmenlerimiz sınıfa girdiğinde oturun beyler diyor ama biz de o sınıftayız, biz de varız” diyerek sınıfta görmezden gelinmesine tepki gösteriyor.  

“EŞİT BİR EĞİTİM İSTİYORUZ” 

Kadın öğrencilerin erkek öğrenciler kadar rahat eğitim alması için ne yapılması lazım diye sorduğumuzda Rabia’nın cevabı çok net oluyor: “Eşitlik”. Okul kıyafetlerinin düzenlenmesinden, çalıştıkları atölyelerin ortamına kadar her şeyin erkek öğrenciler ile eşit koşullarda kendilerine sunulmasını talep ediyor. Rabia makine bölümünü çok sevdiğini ve başarılı olduğunu belirtiyor. Annesinin makine bölümüne yerleştiğinde çok mutsuz olduğunu ama artık annesinin de kendisini desteklediğini söylüyor. “Benim yaptığım parçalar erkeklerin yaptıklarından daha iyi oluyor, çünkü bölümümü seviyorum. Ailem de zamanla anladı yaptığım işi sevdiğimi ve artık destek oluyor” diyerek anlatıyor ön yargılarla nasıl mücadele ettiğini. Rabia da meslek liselerindeki müfredattan şikâyetçi. “Ben mesleki bölümde okuduğum için kültür derslerini görmüyorum. Dershaneler de kapatıldığı için üniversite sınavlarında başarı gösteremeyeceğim” sözleriyle meslek liselerindeki eğitimin dezavantajlarından bahsediyor.  

BİR ARAYA GELİRSEK HER ŞEY DEĞİŞİR 

Sümeyye ve Rabia meslek liselerinin başarısız öğrencilerin tercih ettiği ve erkek egemen okullar olarak görülmesinden şikâyetçi. Rabia işini severek yapabilmek için eşitlik olması gerektiği konusunda ısrarcı olduğunu söylüyor ve “Meslek liselerinde eşitlik olması lazım. Öğretmenlerim bana mezun olduğumda fabrikada bir kadın olarak rahat iş bulamayacağımı söylüyor. O zaman ben neden üç yılımı veriyorum bu bölüme?​” diye ekliyor. Sümeyye ise meslek liselerinin diğer liselerle eşit şartlara sahip olması gerektiğini ve müfredatın yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyor. “Meslek liseleri ve diğer liseler arasındaki fark, erkek öğrencilerle kız öğrenciler arasındaki eşitsizlik biz öğrencilerin cesaretini kırıyor” diyerek çalışmak ve üretmek için eşit şartların sağlanması gerektiğini belirtiyor. Konu eşitliğin nasıl sağlanması gerektiği konusuna gelince lise öğrencilerinin bilimsel eğitim ve eşitlik için bir araya gelmesinin birçok şeyi değiştirebileceğine inandıklarını belirtiyor Sümeyye ve Rabia. 

TALEPLERİMİZLE 1 MAYIS’A  

Son olarak yukarıda değindiğimiz meselelerle birlikte, Sümeyye ve Rabia 1 Mayıs işçi bayramına çağrı yapıyor. “Biz meslek liseliler olarak emekçi çocukları olduğumuzun farkındayız. Aldığımız eğitimden tutalım, geleceğimize kadar endişeliyiz. İşte bu yüzde taleplerimizle 1 Mayıs’a katılacağız ve tüm meslek liseli arkadaşlarımızı da 1 Mayıs’a katılmaya çağırıyoruz” diyerek sohbetimizi sonlandırıyoruz.  

 

ÖNCEKİ HABER

İstanbul Havalimanında ağır yaralanan işçi yoğun bakımda

SONRAKİ HABER

“Biz martı mıyız ki sürekli simit yiyelim?” 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...