Erdoğan'ın azarladığı işçiler: Provokatör değiliz hakkımızı arıyoruz

Birkan BULUT
Ankara

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sivas mitinginde kamu iktisadi teşebbüslerinde (KİT) kadro istedikleri için azarlanan işçiler Evrensel'e konuştu. Mitinge giden işçilerden biri, “İnanın sinirimden oturup ağladım. Ben önümüzdeki hafta perşembe günü çocuğumu hastaneye kontrole götüreceğim ama parayı harcayıp gittim oraya. Biz ne teröristiz ne de provokatör. Biz hakkımızı arayan insanlarız” dedi. Bir başka işçi ise “ne yapacağız yani, inansınlar diye ‘Vallahi billahi biz kadro almadık’ diye Kur’an-ı Kerim’e el mi basalım?​” diyerek tepki gösterdi.

Hükümet “Tek bir işçi bile dışarıda kalmayacak”, “Amasız, fakatsız, şartsız, kadro” sözlerine rağmen 2017 yılı sonunda yayımladığı kanun hükmünde kararname ile yüz binlerce işçiyi kadro kapsamı dışında bırakmıştı. KİT’ler, özel bütçeli kuruluşlar, sosyal tesisler, yapım ihaleleri, danışmanlık ve hastane bilgi yönetim sistemi ihalelerinde çalıştırılan taşeron işçiler kapsam dışında bırakıldı. Yüzde 70 koşuluna takılan işçiler, emekli işçiler, eski hükümlüler, 4 Aralık’ta çalışmayanlar ile hak ve davalarından vazgeçmek istemeyenler kadro dışı kaldı. O günden beri her fırsatta seslerini duyurmaya çalışan işçiler, 8 Şubat'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sivas mitingine çevre illerden giderek pankart açıp ısrarla “KİT’lere kadro” sloganları attı. Bunun üzerine Erdoğan, “Biz KİT’lere kadroyu verdik. Bizden bir şey beklemeyin. Şu toplantıyı provoke etmeyin” diyerek işçileri azarladı.

Erdoğan: Biber, patlıcan diyorlar; düşünün bir merminin fiyatı nedir?

"YALANA NE GEREK VAR!"

İşten atılma ve “başlarına bir iş gelme” çekincesiyle isimlerinin yayımlanmasını istemeyen işçiler Evrensel'e konuştu. Sivas mitinginde kadro isteyen ve Tokat’ta bir KİT’te taşeron işçi olarak çalışan bir işçi, “Maddi sıkıntılarımızı falan bir kenara bırakalım. Biz çıktık bu soğukta Sivas’a gittik” diyerek şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanı yapamayacağını söylese neyse ama yalana ne gerek var. Bize KİT’lerde kadro verdikleri bir kişi göstersinler. İnsanların hayalleriyle umutlarıyla bu kadar oynanmaz. Cumhurbaşkanı onu söylediğinde, inanın sinirimden oturup ağladım. Ben önümüzdeki hafta perşembe günü çocuğumu hastaneye kontrole götüreceğim parayı harcayıp gittim oraya. Biz ne teröristiz ne de provokatör. Biz hakkımızı arayan insanlarız.”

"KADRO İSTEDİK, PROVOKATÖR OLDUK"

İşçilerin bir araya geldiği sosyal medya hesabının yöneticisi bir işçi ise “Sivas’a giden arkadaşlarımızın morali çok bozuldu. Bazılarını çalıştıkları kurumdan aradılar ‘Siz ne yapıyorsunuz, geri dönün’ diye. Biz hakkımızı arıyoruz. Madem kadro verdiler araştırsınlar KİT’leri biz yıllardır taşeron çalışıyoruz. Ne yapacağız yani, inansınlar diye "‘Vallahi billahi biz kadro almadık’ diye Kur’an-ı Kerim’e el mi basalım?​” dedi. Bugüne kadar herkesle görüştüklerini anlatan işçi, sadece kadroya alınmak istedikleri için provokatör ilan edilmelerine şaşırdıklarını söyledi. İşçi, “Hatta gelip bizi tutuklarlar mı diye tedirgin bile oldum” diye konuştu.

"SADECE İSTEMEKLE OLMUYOR"

Bir diğer arkadaşı ise şöyle konuştu: “İş güvencemiz olsun, emekli olalım diye kaç yıldır mücadele ediyoruz. Toprak Mahsulleri Ofisinde (TMO) kapanan yerler olduğu için arkadaşlarımız işsiz kaldı. Kadrolu olsalardı başka kuruma gönderilebilirlerdi. Çalışırken ölen bir sürü işçi var. Kimin haberi oluyor?​” dedi. Üye oldukları sendikaların da üzerine düşeni yapmadığını söyleyen işçi, başka yerlerden işçilerle bir araya gelip haklarını aradıklarını anlattı. Görüşmeye gittiklerinde sendikacıların da siyasetçilerin de kendilerine hükümetle konuştuklarını söylediğini aktaran işçi, “Sadece istemekle bir şey değişmiyor ki! Ben kadroya geçmeyi istiyorum ama sadece istememle olmuyor”diye konuştu.

Gerçek kadro için Ankara’da olacaklar

İZBAN’da taşeron işçilere kadro yok

‘Demiryollarındaki taşeron işçiler kadro bekliyor’