14 Aralık 2018 09:29
Son Güncellenme Tarihi: 15 Aralık 2018 11:18

Ulaştırma Bakanı: Sinyalizasyon demir yolu için olmazsa olmaz değil

Ulaştırma Bakanı Turhan, Ankara'da kaza yapan trenlerde sinyalizasyon olup olmadığı sorusunu 'Bu doğru bir soru değil' diyerek cevapsız bıraktı.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Ankara'da kaza yapan trenlerde sinyalizasyon olup olmadığı sorusunu "Bu doğru bir soru değil" diyerek cevapsız bıraktı. Turan ayrıca "Sinyalizasyon sistemi demir yolu sistemi için olmazsa olmaz değil" ifadelerini kullandı. CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen tren faciasını Meclis gündemine taşıyarak Mehmet Cahit Turhan’a "İstifa edecek misiniz?" diye sordu. 

'SİNYALİZASYON OLMAMASINDAN DOLAYI İŞLETME YAPILAMAZ DİYE BİR ŞEY YOK'

Ankara-Konya seferini yapan yüksek hızlı trenin kılavuz lokomotifle kafa kafaya çarpışması sonucu 9 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Ulaştırma Bakanı Mehmet Cahit Turhan açıklamalarda bulundu. 

Turan eleştirilere karşı “Sinyalizasyon sistemi demiryolu sistemi için olmazsa olmaz değil. Bu sistemin olmamasından dolayı demiryollarında işletme yapılamaz diye bir şey yok. Bilgilerinize sunuyorum. Kazadan sonra ‘Sinyalizasyon olmadığı için bu kaza oldu’ gibi değerlendirme yapanlar, doğru bir değerlendirme yapmıyor” dedi. 

'BU SORU DOĞRU BİR SORU DEĞİL'

Bu açıklamanın üzerine bir gazeteci “bu trenlerde var mıydı bu sistem” sorusunu yönetti. Bakan Turhan ise “Bu soru doğru bir soru değil. Sinyalizasyon sistemleri demiryolu hatlarında bulunan bir sistem. Teşekkür ederim” şeklinde cevap verdi.

CHP’Lİ VEKİLLER: ULAŞTIRMA BAKANI VE TCDD GENEL MÜDÜRÜ İSTİFA ETMELİ

CHP KİT Komisyonu üyesi milletvekilleri, Ankara’da meydana gelen tren kazasıyla ilgili Ulaştırma Bakanı ve TCDD Genel Müdürü’nü istifaya çağırdı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) KİT Komisyonu üyesi milletvekilleri, Ankara’da meydana gelen tren kazasıyla ilgili ortak basın toplantısı düzenleyerek, Ulaştırma Bakanı ve TCDD Genel Müdürü’nü istifaya davet etti.

İzmir Milletvekili ve CHP KİT Komisyonu sözcüsü Atila Sertel, geçen hafta yapılan komisyon toplantısında TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın ve yönetim kurulu üyelerini sinyalizasyon sistemi başta olmak üzere birçok konuda uyardıklarını hatırlatarak, “Bu elim kaza bir makasçının veya başka görevlilerin üzerine atılarak geçiştirilemez. Bu iş bir ahlak sorunudur, etik kurallar sorunudur. Ulaştırma Bakanı Mehmet Cahit Turan, TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın başta olmak üzere tüm sorumlular derhal istifa etmelidir” dedi.

CHP KİT Komisyonu üyesi Milletvekilleri Atila Sertel, Orhan Sümer, Ahmet Kaya, Deniz Yavuzyılmaz, Baha Ünlü, Kemal Zeybek, Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu TBMM’de ortak basın toplantısı düzenleyerek Ankara’da 9 kişinin ölümüyle sonuçlanan tren kazasıyla ilgili açıklamalar yaptı.

‘7 BİN KİLOMETREDE SİNYALİZASYON YOK’

İlk sözü alan CHP İzmir Milletvekili ve CHP KİT Komisyonu Sözcüsü Atila Sertel, “Ülkemizde 11 bin 527 kilometresi konvansiyonel, bin 213 kilometresi yüksek hızlı tren hattı olmak üzere toplam 12 bin 740 kilometrelik demiryolu ağı var. Bu hatların 5 bin 467 kilometresi elektrikli, 5 bin 746 kilometresi sinyalli olarak hizmet veriyor. Toplam demiryolu ağının yarısından fazlasında yani 6 bin 994 kilometresinde sinyalizasyon sistemi yok. Demiryolun ağında sinyalizasyonun olmaması şehir içinde trafik ışıklarının olmaması ile eşdeğerdir” dedi.

6 Aralık günü yapılan TCDD KİT Üst Komisyonu toplantısında, Çorlu kazasından yola çıkarak ihmalleri ve alınması gereken tedbirleri dile getirdiklerini ifade eden Sertel, Komisyon üyesi AKP milletvekillerinin konuları geçiştirmeye ve kendilerini susturmaya çalıştıklarını söyledi.

‘PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ’

Sertel, şöyle devam etti:

“Biz bu kazanın peşini bırakmayacağız. Bundan sonra olabilecek kazaların önüne geçmek için CHP’li Milletvekilleri olarak denetimlerimizde TCDD’nin eksik ve kusurlarının daha fazla üstüne gideceğiz. Bir kişiye bağlı sistemi kabul etmek mümkün değildir, ‘Sinyalizasyon olmasa da olur’ diyen Bakanı kabul etmek mümkün değildir. Osmangazi Köprüsü’nün yapımında çalışan Japon mühendis kendi hatası nedeniyle harakiri yapmıştır. Türkiye’de ise onlarca kişinin ölümüne sebebiyet veren sorumlular hesap vermekten ve istifa etmekten imtina etmektedirler. Bu elim olayı bir kişinin üstüne yıkarak sıyrılmaları mümkün değildir. Sorumlular derhal istifa etmelidir.”

‘SİNYALİZASYON OLMAZSA OLMAZ!’

Daha sonra söz alan Samsun Milletvekili Kemal Zeybek de, “Bazı ülkelerde saatteki hızı 500-600 kilometreye varan hızlı trenler var. O ülkelerde bu boyutta kazalar yaşanmıyor. Çünkü onların altyapıları çok daha sağlam. Bu kaza geçiştirilmemeli ve tüm ayrıntılarıyla araştırılmalıdır” dedi.

Meclis’e girdiği günden itibaren Karadeniz’e tren yolu yapılsın diye mücadele ettiğini belirten Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, “Son birkaç ayda yaşanan ölümlü kazaları gördükten sonra bölgemize ‘tren gelmez olsun’ deme noktasına geldik. Ulaştırma Bakanı ‘Sinyalizasyon olmasa da olur’ dedi. Şayet söz konusu insan hayatı ise tüm önlemler alınmalı ve tüm teknolojik gelişmeler kullanılmalıdır. Böyle bir söz olur mu” diye konuştu.

Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz da, KİT Komisyonu üyesi olarak kazanın hemen ardından olay yerinde incelemelerde bulunduğunu belirterek, yaşanan kazanın tamamen tedbirsizlikten kaynaklandığını söyledi. Yavuzyılmaz, “Makas sistemini bir kişiye emanet ederseniz veya cep telefonu üzerinden kullanmaya kalkışırsanız bu tip kazaların olması kaçınılmazdır” dedi.

‘BU KAZAYA DA BİR KILIF BULACAKLARDIR’

Ülkede yaşanan her kötü olaya bir kılıf bulan AKP zihniyetinin bu kazaya da bir kılıf uyduracağını ifade eden CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, “Yetkililer ve ilgili makamlar bugüne kadar bu tür kazalarda hiçbir sorumluluk üstlenmedi. Sorumluluklarını ve hatalarını kabul edip istifa etmelidirler” diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın genleriyle oynandığını dile getiren Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer de, “Devlet Demiryolları’nın ruhunu söküp aldılar. Çalışan sayısını azaltarak taşeronlaşmaya yol açtılar. Az adamla çok iş yapacağız mantığını güttüler. Çalışanların hemen hepsi mutsuz. Günahsız insanlar suçlanarak, bu kazadan sıyrılamazlar. Ankara’nın içinde dahi sinyalizasyon yok. Bu kafayla bu anlayışla kazaları önleyemeyiz. Bir kere olsun özür dilesinler, bir kere olsun istifa etsinler” diye konuştu.

Son olarak söz alan Sivas Milletvekili Ulaş Karasu da, Ankara-Sivas arasında Yüksek Hızlı Tren çalışmasının devam ettiğini ve 2019 yılında açılacağının söylendiğini hatırlatarak, “Ekonomimiz ilk 20 ülke içinde olabilir ancak altyapımız ilk 20 ülke içinde mi? Faaliyete almayı yıllardır öteledikleri Ankara – Sivas Hızlı Tren projesinde eksiklikler varsa bu yolu açmasınlar. Tüm altyapısı tamamlandıktan sonra hizmete girsin. Ankara’daki kazanın sorumluları da 9 canın bedelini ödesin, istifa etsin” dedi.


CHP’DEN ULAŞTIRMA BAKANI TURHAN'A ‘İSTİFA EDECEK MİSİNİZ?’ SORUSU

Ankara-Konya seferini yapan yüksek hızlı trenin kılavuz lokomotifle kafa kafaya çarpışması sonucu 9 kişinin hayatını kaybetmesi sonrası konu Meclise taşındı.

CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığına soru önergesi verdi.  Antmen önergesinde “Olayın kapatılması için göstermelik bir şekilde bir memuru sorumlu tutup görevden almak yerine bu kazanın sorumluluğunu alarak istifa etmeyi ve açılacak yargı sürecine objektif biçimde destek olmayı düşünüyor musunuz?” diye sordu.

AKP döneminde 97 kişinin tren kazalarında hayatını kaybettiğini ve en az 673 vatandaşın da bu kazalarda yaralandığını kaydeden Antmen, bu kazalara rağmen bugüne kadar hiçbir bakan ve yetkilinin sorumluluk almadığını ve istifa etmediğini ifade etti.  

‘CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN 4 YILDA BİTMESİYLE ÖVÜNMÜŞTÜ’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2011 yılında Ankara-Konya hızlı tren hattı açılışındaki konuşmasını da hatırlatan Antmen, “Erdoğan hızlı tren hattının açılış konuşmasında bu inşaatların 5 ila 13 yıl arasında sürdüğünü, Roma-Napoli hattının 11, Hannover-Berlin hattının 7, Ankara-Konya hattının 4,4 yılda yapılmasıyla övünmüştü. Benzer uzunluktaki hızlı tren hatlarının yapımı ve hizmet süreleri Almanya’da 7, İtalya’da 11 yıl sürerken Türkiye nasıl 4 yılda bunu tamamlamıştır?” diye sordu.

Dünyadan da örnekler veren Antmen önergesinde şu örneklere yer verdi:

“2008 yılında Macaristan Ulaştırma Bakanı ve Demir Yolları Genel Müdürü 4 kişinin öldüğü tren kazası sonrası istifa etmiştir.  2009 yılında Hırvatistan Ulaştırma Bakanı 6 kişinin öldüğü tren kazası sonrası istifa etmiştir. 2009 yılında Mısır Ulaştırma Bakanı 18 kişinin öldüğü tren kazası sonrası istifa etmiştir. 2009 yılında Kostarika Ulaştırma Bakanı bir köprünün çökmesi nedeniyle 5 kişi ölünce istifa etmiştir. 2012 yılında Mısır Ulaştırma bakanı 49 öğrencinin tren kazasında ölmesi sonrası istifa etmiştir.  2016 yılında İran Demir Yolları Genel Müdürü Muhsinpur Seyyid Agayi, 40 kişinin öldüğü tren kazası sonrası "Yöneticiler gerçekleşen hadiseler için sorumluluk almak zorundadır" diyerek istifa etmiştir. 2017 yılında Hindistan Demiryolu İdaresi Başkanı ülkesinin kuzeyinde yaşanan tren kazalarından sonra istifa etmiştir”

ANTMEN’İN BAKANA SORDUĞU SORULAR

Önergede yer alan sorular şu şekilde;

* Olayın kapatılması için göstermelik bir şekilde bir memuru sorumlu tutup görevden almak yerine bu kazanın sorumluluğunu alarak istifa etmeyi ve açılacak yargı sürecine objektif biçimde destek olmayı düşünüyor musunuz?

* Benzer uzunluktaki hızlı tren hatlarının yapımı ve hizmet süreleri Almanya’da 7, İtalya’da 11 yıl sürerken Türkiye nasıl 4 yılda bunu tamamlamıştır?

* Ankara Konya hızlı tren hattının seçimler için hızlıca yapılıp açıldığı iddiaları doğru mudur?

* Ankara Konya hızlı tren hattının gerekli test sürüşleri ve uzman kontrolleri yapılmış mıdır?

* Avrupa ülkeleri başta olmak üzere hızlı tren hatları nasıl yapılmakta, test sürüşleri ne şekillerde gerçekleştirilmektedir?

* Bahsi geçen hızlı tren hattının ihalesi ne şekilde yapılmıştır? Hattın yapımında kaç firma bulunmuş ve ne kadar ödeme yapılmıştır?

* Ankara Konya hızlı tren hattında sinyalizasyon sistemi neden bulunmamaktadır? Başka hangi hızlı tren hatlarımızda bu sistem kurulu değildir?


BİNGÖL: 16 YILDA DEMİRYOLU KAZALARINDA 1623 KİŞİNİN YAŞAMINI YİTİRDİ

CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, Türkiye’de her geçen gün artan kazalar sebebiyle yaşanan ölümlerin bilançosunu çıkardı. Kaza, fıtrat ya da kader denilerek binlerce yurttaşın yaşam hakkının gasp edildiğini belirten Bingöl,  “Bu olayların tamamındaki ihmal ve uygulanmakta ısrar edilen yanlış politikalar göstermektedir ki yaşanan ölümler iktidarın sistematik hale getirdiği cinayetlerdir” dedi.

16 YILDA DEMİRYOLU KAZALARI SEBEBİYLE 1623 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

Demiryollarındaki personel açığı, trenlerin bakımının taşeron şirketlerce yapılması, demiryollarının ihmalkarlığı, denetimlerde meslek odalarından yararlanmama ve neoliberalleştirme politikaları nedeniyle demiryollarında yaşanan kazaların ve buna bağlı can kayıplarının her geçen gün arttığına dikkat çeken Bingöl şunları söyledi; “AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana demiryolu kazalarında 1590 kişi hayatını kaybetti, 2959 kişi ise yaralandı. Bu sayıya Çorlu’da ve Ankara’da yaşanan facialar da eklenince hayatını kaybeden kişi sayısı 1623’e yaralı sayısı ise 3363’e ulaşmakta.

Türkiye’deki tren kazaları nedeniyle yaşanan ölüm miktarı yüzde 2,08, AB ortalaması ise yaklaşık yüzde 0,3. Türkiye’de Avrupa ülkelerine kıyasla yaklaşık 7 kat, dünya ortalamasına bakıldığında ise yaklaşık üç 3 kat daha fazla ölüm vakası meydana geliyor.”

16 YILDA 21 BİNDEN FAZLA İŞ CİNAYETİ YAŞANDI

Güvencesiz, esnek ve kuralsız çalışma koşulları, borçluluk ve örgütsüzlükle beraber oluşan denetimsizlik ortamı ve ihmallerin iş kazaları ve meslek hastalıklarının yaygınlaştığına dikkat çeken Bingöl “Güvencesiz çalışma hayatı içerisinde gerekli önlemlerin alınmaması, yasaların ve yaptırımların yetersizliği, denetimsizlik ve örgütsüzlük gibi faktörler işçilerin hayatına mal oluyor.

Türkiye’de yasalar, günde 4 işçinin yaşamını yitirmesine engel olamamakta. AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana geçen 16 yılda, 21 bin 208 işçi “yeterli tedbir alınmadığı” için iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. OHAL döneminde iş cinayetlerinde yüzde 10 artış yaşandı” dedi.

TÜRKİYE MADENLERDE YAŞANAN İŞ CİNAYETLERİNDE İLK 20’DE

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre Türkiye’nin, “madenlerdeki iş kazalarında” 88 ülke arasında ilk 20’de bulunduğunu ifade eden Bingöl şu ifadeleri kullandı; “2003-2014 yılları arasında 1.075 işçi madenlerde hayatını kaybetti. AKP döneminde her yıl ortalama “90 madenci” hayatını kaybederken, 1983-2002 dönemini kapsayan 20 yılda ise yıllık ortalama “25 madenci” hayatını kaybetti. Bir madeni kamu yönettiği zaman milyon ton taş kömürü başına 1 işçi ölmekte iken; aynı madeni özel sektör ürettiğinde ölüm oranı 10 katına çıkmakta.”

‘KAZALARIN SİYASİ SORUMLULARI YARGILANMIYOR’

İş cinayetlerinin gerçek sorumlularının, siyasi sorumluların yargılanmadığı bir süreç yaşandığını vurgulayan CHP’li Bingöl, “Hukukun yerine geçen keyfi uygulamalar ve yasal yaptırımların önemini yitirmesi, liyakat esaslı değil; “tanıdık” esaslı çalışma şekilleri ve siyasi sebeplerle yükseltilen kişilerin sorumlu yapılması gibi neticelerle can kayıpları her geçen gün artmaktadır” dedi.


CHP’Lİ EMİR: KAZA DEĞİL CİNAYET

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, tren kazasının yaşandığı yere ve Trafik Hastanesi’ne gelerek incelemelerde bulundu, yetkililerden bilgi aldı.

Gazetecilere açıklama yapan Emir, üzücü bir olayla karşı karşıya kalındığını belirterek, “Çorlu’da yaşanan ve yetkililerin hala hesap vermediği tren faciasının 5 ay sonrasında, yeni bir faciayla yüz yüze gelmek, bu olayların ‘kazayla’, ‘dikkatsizlikle’ ya da ‘ihmalle’ açıklanamayacak sistematik nedenleri olduğunu göstermektedir. BTS (Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası) yetkililerinden edindiğimiz bilgilere göre; facianın demiryolu hattında bulunması gereken sinyalizasyon sistemlerinin, hazır durumda bulunmamasından kaynaklandığını göstermektedir. Söz konusu sinyalizasyonun devrede olmaması, hatlar üzerindeki trafiğin, manuel haberleşme yoluyla yönlendirilmesini zorunlu kılması, faciaya davetiye çıkarmıştır” dedi.

Emir temel sorunun insan hatası olmadığını, sorunun insan hatalarını bertaraf edecek ve tren işletilmeye alınmadan önce tamamlanması zorunlu altyapı sistemleri hazır olmadan hızlı trenin çalıştırılmasına göz yuman anlayış sorunu olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

“Bunun sorumlusu da 16 yıldır ülkeyi idare eden AKP, bu anlayışın sahibidir. Bu anlayış ‘hızlandırılmış tren şovu’ uğruna Pamukova’da 41 yurttaşımızın hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Bu anlayış gerekli bakım ve altyapı çalışmalarını yapmadığı için Çorlu’da 24 yurttaşımızın hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Bu anlayış bugün de Ankara’da sinyalizasyon sistemleri devrede olmadığı halde Yüksek Hızlı Tren çalıştırıldığı için 9 yurttaşımızın hayatını kaybetmesine neden olmuştur.”

Sözlerine devam eden CHP’li Emir; “AKP, iktidarda bulunduğu 16 yıl boyunca hayata geçirdiği tüm projelerde insan hayatını ve kamusal çıkarları değil, siyasi menfaatlerini ve sermayenin ihtiyaçlarını gözetmiştir. Akla, bilime ve mühendislik anlayışına dayanmayan, günü kurtarmaya yönelik projeler özellikle seçim dönemlerinde alelacele hayata geçirilmiştir. Hatırlayacaksınız, bugün kazanın yaşandığı Ankara-Konya YHT hattı da 2014 Yerel Seçimlerinde AKP’nin en önemli propaganda öğelerinden birisi olmuştur. Kazanın meydana geldiği banliyö bölgesi ise Cumhurbaşkanlığı seçimlerine malzeme olmuş ve dönemin genel karakteristiği olarak birçok projede olduğu gibi; başta sinyalizasyon sistemleri olmak üzere henüz güvenlikle ilgili çalışmalar tamamlanmadan seçim arifesinde Cumhurbaşkanı tarafından büyük bir mitingle açılmıştır. AKP’nin, kamu hizmetlerini siyasi ranta dönüştürmeyi esas alan bu anlayışı, sadece demiryollarında değil, hayatın her alanında büyük toplumsal trajedilerin yaşanmasına neden olmaktadır” dedi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Flormar için dayanışma çağrısı

SONRAKİ HABER

İzmir Barosu insan hakları için sokağa indi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...