30 Kasım 2018 09:08

Şule Çet soruşturmasında Adli Tıp raporunu hazırladı: Bilmiyoruz

Şule Çet’in ölümüne ilişkin soruşturmada, beklenen Adli Tıp Kurumu raporu dosyaya girdi. Rapor sonucunda öne sürülen veriler belirsizlik içeriyor.

Fotoğraf: Facebook

Paylaş

Bir plazanın 20. katından şüpheli şekilde düşerek hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule Çet’in ölümüne ilişkin soruşturmada, beklenen Adli Tıp Kurumu raporu dosyaya girdi. Raporda, Çet’in genel ağır beden travması nedeniyle cinsel saldırıya maruz kalıp kalmadığı konusunda kesin bir değerlendirme yapılamadığı öne sürüldü. Öte yandan Çet’in kendisinin atladığı yoksa itildiği ya da öldürüldükten sonra mı atıldığı hususunun da tıbben bilinemediği görüşüne yer verildi.

Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'nin haberine göre üç profesör, bir doçent, bir uzmanın imzasının bulunduğu 21 sayfalık raporda, özetle şu bulgular yer aldı:

“Kişinin zehirlenerek öldüğünün tıbbi delilleri bulunmadı."

"Otopsisinde ağır genel beden travması bulguları olması nedeniyle cinsel saldırıya maruz kalıp kalmadığı hususunda kesin bir değerlendirme yapılamadığı, olayın adli tahkikat ile aydınlatılması uygundur."

"Sorulduğu üzere düşme öncesi travmaya maruz kalıp kalmadığı, düşme olayının kendi iradesiyle mi meydana geldiği, kazara mı oluştuğu veya bir başkası ya da başkalarının etkisiyle mi meydana geldiği, düşme esnasında şuurunun yerinde olup olmadığı ve öldürüldükten sonra atılıp atılmadığı hususun tıbben bilinemediği, olayın adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olacağı oy birliği ile mütalaa olunur."

SAVCILIK, SORULARIN AYDINLATILMASINI İSTEDİ

Ankara Savcılığı, olaydan sonra alınan ifadeler, olay yeri inceleme tutanakları ile toplanan delillere ilişkin raporları içeren dosyayı Adli Tıp Kurumu Başkanlığına göndererek, Çet'in kesin ölüm nedeninin tespitini talep etmişti. Savcılık, olayın cinayet mi yoksa intihar mı olduğunun ortaya çıkarılması için bazı yazılı sorular da gönderdi. Savcılığın, Adli Kurumu Başkanlığından, "Şule Çet'in kesin ölüm sebebinin tespiti, Çet'in anal sürüntüsünde bulunduğu belirtilen Prostat Spesifik Antijen (PSA) isimli antijenin erkek cinsiyetine ait bir antijen olup olmadığı, şüpheli Çağatay Aksu'nun sağ el 3. parmağının olay gecesi kırıldığı tespit edilmiştir. Şüphelide oluşan kırığın travma sonucu mu yoksa aşağıya atlamaya çalışan birini kurtarmaya çalışırken oluşup, oluşmayacağının tespitinin mümkün olup olmadığı, Çet'in yerde vücut pozisyonu, düşüş şekli ve düştüğü yer göz önüne alındığından düşmeden önce ölmüş olup olmadığının (bilincinin yerinde olup olmadığının tespitinin mümkün olup olmadığı), Çet'in vücudunda bulunan alkol miktarının tespitinin mümkün olup olmadığı" yönündeki soruların yanıtlanmasını talep etti.

FARKLI TARİHLERDE 3 RAPOR HAZIRLANDI

21 Sayfalık Adli Tıp Kurumu'nun raporunda Biyoloji İhtisas Daire Başkanlığından farklı tarihlerde 3 adet rapor alındığı belirlendi.

Biyoloji İhtisas Daire Başkanlığının 6 Haziran 2018 Tarihli raporunda, "Vaginal sürüntü örneğinden hazırlanan prepatların mikroskobik incelemelerinde sperm hücresi görülmedi. Anal sürüntü örneğinden hazırlanan preparatların mikroskobik incelemelerinde sperm hücresi görülmedi. Ancak menide ve idrarda bulunan prostat spesifik antijen (PSA) tespit edildi" denildi.

21 Haziran tarihli ikinci raporda ise, "Kan numunesinden DNA profili tespit edildi. Sağ ve sol ele ait toplam 9 adet tırnak parçası ile anal ve vajinal sürüntü numunelerinden birbirleri ile uyumlu kadın genotipte DNA profilleri tespit edildi. Tespit edilen DNA profillerinin Şule Çet'e ait DNA profili ile uyumlu olduğu belirlendi. Düşük düzeyde erkek cinsiyet geni içerdiği belirlenen sağ ve sol ele ait 9 adet tırnak parçası ile anal ve vajinal sürüntü numunelerinden Y-STR DNA analiz çalışmalarına geçildi. Y STR DNA analiz çalışmaları sonucunda karşılaştırmaya müsait Y STR DNA profili tespit edilemedi" tespitlerine yer verildi.

15 Ekim 2018 tarihli üçüncü raporda ise, "Dokuz adet tırnak örneğinden yedisinden elde edilen Y STR DNA inceleme sonuçlarının aidiyeti ile ilgili majör minor ayrımı yapılmayacak nitelikte karışık olması nedeniyle mukayese etmeye elverişli olmadığı, sağ elden alınan 3 ve 4 nolu tırnak örneklerinden elde edilen YSR DNA sonuçlarının ise karışık, ancak majör olarak bir YSTR DNA profilinin ayrılabildiği sonuçları olması nedeni ile mukayese etmeye elverişli olduğu, örneklerde tespit edilen major YSTR DNA allelerinin şüpheli Berk Akant'ın YSTR DNA profili ile edilde edilen YSTR DNA örnekleri itibarı ile aynı olduğu belirlendi. (Y STR sadece erkek cinsiyetinde bulunur, babadan oğula aktarılır ve aynı soy ağacındaki erkek bireylerde mutasyon haricinde aynıdır. Tarafımızca incelenen örneklerde Çağatay Aksu'nun DNA profili tespit edilemedi" ifadeleri kullanıldı. (HABERMERKEZİ)

 

ÖNCEKİ HABER

Yapıcı ve Atalay, Gezi soruşturması kapsamında ifade verdi

SONRAKİ HABER

30 Kasım 2018 haftasında vizyona giren filmler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...