17 Ekim 2018 18:46
Son Güncellenme Tarihi: 18 Ekim 2018 06:52

Usta fotoğrafçı Ara Güler hayatını kaybetti

Kaldırıldığı hastanede yoğun bakımda tedavi gören usta fotoğrafçı Ara Güler, hayatını kaybetti.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Usta fotoğrafçı Ara Güler, tedavi gördüğü hastanede 90 yaşında hayatını kaybetti.

Türkiye'de yaratıcı fotoğrafçılığın uluslararası alanda ün kazanmış en önemli temsilcisi olan Ara Güler, tedavi gördüğü Florence Nightingale Hastanesi'nde vefat etti.

Doktor Zafer Gökay, Güler'in yakınlarına yaptığı açıklamada, "Serviste 3 kez resüsitasyona cevap vermiş, yoğun bakımda da iki kere verdi ama üçüncüsünde ne yazık ki döndüremedik, başımız sağ olsun. Tamamen kalp yetersizliği" dedi.

ARA GÜLER'İN CENAZESİ BEYOĞLU'DAKİ KİLİSEYE GETİRİLDİ

90 yaşında hayatını kaybeden ünlü gazeteci ve haber fotoğrafçısı Ara Güler'in cenazesi vefat ettiği hastaneden alınarak Beyoğlu'daki Üç Horan (Yerrortutyun) Ermeni Kilisesi'ne getirildi.

FOTOĞRAFÇILAR ARA GÜLER'İ ANLATTI

Özcan Yaman: Türkiye fotoğraf tarihinin duayeni Ara Güler sırasını savdı. Yaşamını yitirdiğini duyunca  9 Ocak 2011 tarihinde Devrim Büyükacaroğlu’yla birlikte yaptığımız ve Evrensel’de yayımlanan röportajı aklıma geldi. “Görüntünün değil, yaşamın peşindeyim” demişti. Her ne kadar son yıllarda yaptıklarıyla çokça tartışılmış olsa da saygı duyduğum bir fotoğraf sanatçısıydı. Öğrenciliğimden beri fotoğraflarıyla büyüdüğüm insandı. Belgesel fotoğraf ve foto muhabirlik deyince dünyanın sayılı fotoğrafçıları arasında sayılıyordu.

Burada Ara Güler’i övecek değilim. Zaten herkes tanıyor, biliyor. Fotoğraflarını eleştirecek de değilim. 2015 yılında yazdığım “Fotoğraf Tarihinden Güncelliğe” yazımda Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarını çekmesini sorgulamıştım. O fotoğrafların Ara Güler imzasını taşıyacak fotoğraflar olmadığını yazmıştım. Hâlâ aynı görüşteyim. Yoksa Recep Bey’i çekmiş çekmemiş umrumda değildi.

Ömrü boyunca sevdiği iş olan fotoğrafı meslek olarak yapmış, alanında yükselebileceği en üst noktaya yükselmiş bir insandı. Israrla sanatçılığı kabul etmemiş, “foto muhabirim” demişti. Cumhuriyet tarihinin tanığı ve belgecisi olmuştu. Herkesin sevgi ve saygısını kazanmış ne mutlu.

Tanju Akleman: Ara Güler Türkiye ve dünya fotoğrafçılığında çok önemli bir yere sahiptir. Yaşamı boyunca özellikle Türkiye’ye ve İstanbul’a dair ürettiği fotoğraflar tarihsel açıdan çok kıymetli. Görsel sanatlar alanında tek tük isimlerden biriydi. Hatta tek isimdi. Onun gibi bir değeri kaybetmek çok acı.

Özcan Yurdalan: Ara Güler bir dönemin görsel hafızasıydı. Türkiye’nin yaşadığı kritik dönemeçleri foto muhabir olarak kaydetmişti. Bu kayıtlar bir bellek çalışması olarak günümüze kadar geldi. Bu bellek çalışması Türkiye görsel arşivinin başlangıcı oldu. Son dönemlerinde onun adına kurulan vakfın zamanlaması bu açıdan önemli ve yerindeydi.

Ara Güler’in foto muhabir kimliğinin yanında hikayeciliği de vardı. Ve hayattan zevk almasını bilen biriydi. Bizlere fotoğraflarıyla birlikte hikayeleri de kaldı.

ARA GÜLER KİMDİR?

Türkiye'de yaratıcı fotoğrafçılığın uluslararası alanda ün kazanmış en önemli temsilcisidir.

Ara Güler 16 Ağustos 1928'de Beyoğlu, İstanbul'da doğdu. Tam adı Aram Güleryan'dır. Annesinin adı Verjin'dir. Eczacı olan babası "Dacat Güler" Giresun'un Şebinkarahisar ilçesi, Yaycı Köyü'nden 6 yaşındayken okumak için İstanbul'a gelmiştir.

Ara Güler 1951 yılında Kuruçeşmedeki Getronagan Ermeni Lisesi'nden mezun oldu. Lisedeyken film stüdyolarında sinemacılığın her dalında çalışırken Muhsin Ertuğrul'un tiyatro kurslarına devam etti. Çünkü yönetmen veya oyun yazarı olmak istiyordu.

1950'de Yeni İstanbul gazetesinde gazeteciliğe başlarken aynı zamanda İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesine devam etti.

Ara Güler'e lise yıllarında babası ilk 35 milimlik film makinesini ve bir fotoğraf makinesi alıp Yeni İstanbul gazetesine 'foto muhabiri' olarak işe girmesine yardımcı olmuştur. İlk çektiği fotoğraf, 1950 yılında Ticaniler denen gerici bir grubun kırdıkları Gümüşsuyu'ndaki Atatürk heykelinin fotoğrafıdır.

1958'de Time-Life, Paris-Match ve Der Stern dergilerinin yakın doğu foto muhabirliği görevlerini üstlendi.

1961'de askerlik görevini tamamladı ve Hayat Dergisi'nde fotograf bölüm şefi olarak çalışmaya başladı. Aynı yıllarda Henri Cartier Bresson ile tanışarak Paris Magnum Ajans'ına katıldı ve İngiltere'de yayımlanan Photography Annual antalojisi onu dünyanın en iyi 7 fotoğrafçısından biri olarak tanımladı. Yine o yılda ASMP'ye (Amerikan Dergi Fotografcıları Derneği) tek Türkiyeli üye olarak kabul edildi.

Savaş foto-muhabirliği de yapan Ara Güler, 4 tane savaşa gitti. Katıldığı savaşlarda çektiği fotoğraflar, dünya çapında çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlandı. Çektiği bir savaş fotoğrafı Times dergisine kapak oldu.

1962'de Almanya'da çok az fotoğrafcıya verilen Master of Leicaünvan'ını kazandı. İsviçre'de çıkan "Camera" dergisinde kendisine özel bir sayı ayırdı.

1964'de Mariana Noris'in ABD'de basılan "Young Turkey" adlı yapıtında fotografları kullanıldı.

1967'de Japonya'da çıkan Photography of the World anttolojisinde Richard Avedon ile birlikte bir dizi fotografı yayınlandı. 1967'de Kanada'da açılan "İnsanların Dünyasına Bakışlar" sergisinde, 1968'de New York Modern Sanatlar Galerisi'nde düzenlenen "Renkli Fotografın On Ustası" adlı sergide aynı yıl Almanya'da, Köln'de Fotokina Fuarı'nda yapıtları sergilendi.

1970'de "Türkei" adında fotograf albümü Almanya'da yayımlandı.

Sanat ve sanat tarihi konularındaki fotografları ABD'de Time-Life, Horizon ve Nesweek kitap bölümlerince ve İsviçre'de Skira Yayınevi tarafından kullanıldı. 1971'de Lord Kinross'un "Hagia-Sophia" (Ayasofya) kitabının fotograflarını çekti.

Yine Skira yayınevince 1971 yılında, Picasso'nun 90. yaş kutlaması için hazırlanan "Picasso Metamorphose et unite" adlı kitap için yaptığı röportaj, ünlü ressamın şatosunda gerçekleşti. Bu röportaj sırasında fotoğraf çektirmeyi sevmemesiyle bilinen Picasso'nun çok sayıda fotoğrafını çekmeyi başardı.

1972'de Paris Ulusal Kitaplık'ta sergisi açıldı.

1975'de ABD'ye davet edildi ve birçok ünlü ABD'linin fotoğraflarını çektikten sonra "Yaratıcı Amerikalılar" adlı sergisini dünyanın birçok kentinde sergiledi. Yine aynı yıl Yavuz zırhlısının sökülmesini konu alan "Kahramanın Sonu" adlı bir belgesel film çekti.

1979'da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin foto muhabirliği dalındaki birincilik ödülünü aldı.

1980'de fotoğraflarının bir kısmı Karacan Yayıncılığın bastığı Fotograflar adlı kitabında basıldı.

1986'da Hürriyet Vakfı'nca basılan Prof. Abdullah Kuran'ın yazdığı "Mimar Sinan kitabı"'nı fotoğrafladı.

Aynı kitap 1987'de Institute of Turkish Studies tarafından İngilizce olarak yayınlandı.

1989'da Ara Güler'in Sinemacıları kitabı basıldı.

1991'de Dışişleri Bakanlığı için Halikarnas Balıkçısı'nın (Cevat Şakir Kabaağaçlı) "The Sixth Continent" adlı kitabını fotoğrafladı. Bu arada bütün dünyayı gezerek foto röportajlar yaptı ve bunları Magnum Ajansı ile dünyaya duyurdu.

İsmet İnönü, Winston Churchill, Indira Gandi, John Berger, Bertrand Russel, Bill Brandt, Alfred Hitchcock, Ansel Adams, Imogen Cunningham, Salvador Dali, Picasso gibi birçok ünlü kişi ile röportajlar yaptı ve fotoğraflarını çekti.

Yıllarca üstünde çalıştığı Mimar Sinan yapıtlarının fotoğrafları 1992'de Fransa'da, ABD ve İngiltere'de "Sinan, Architect of Soliman the Magnificent" adlı kitabı yayımlandı. Aynı yıl "Living in Turkey" adlı kitabı Ingiltere, ABD ve Singapur'da "Turkish Style" başlığıyla, Fransa'da "Demeures Ottomanes de Turquie" adıyla yayımlandı.

1994'de "Eski İstanbul Anıları", 1995'de "Bir Devir Böyle Geçti", "Yitirilmiş Renkler ve Yüzlerinde Yeryüzü" fotoğraf kitapları yayımlandı.

Ara Güler'in fotoğrafları Paris Ulusal Kitaplıkta, ABD'de Rochester Georg Eastman Müzesi'nde Nebraska Üniversitesi Sheldon Koleksiyonu'nda bulunuyor. Köln Mueseum Ludwing'de Das Imaginare Photo Museum'da fotoğrafları sergileniyor. (KÜLTÜR SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Nobel Ödüllü bilim insanı George Smith'e özel bisiklet park yeri

SONRAKİ HABER

Tutuklanan 3. havalimanı işçilerinden 6'sı tahliye edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...