09 Eylül 2018 22:53

Cargill işçileri: Direnişten vazgeçersek, daha iyi olmayacağız

147 gündür direnişte olan Cargill işçileri İstanbul'a yürüyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Vedat YALVAÇ
İstanbul

Bursa Orhangazi’de 1999 yılında nişasta bazlı şeker ve hayvan yemi üretmeye başlayan Amerika’nın gıda devi Cargill’de Tekgıda-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan Cargill işçilerinin direnişi 147. gününde. Aylardır direnişte olan işçiler, ekonomik olarak bazı zorluklar yaşasa da direnmekte kararlı olduklarını söylüyor: “Ekonomi ortada, ülkenin durumu ortada. Biz çalışırken de çok rahat geçinemediğimiz için işten atıldıktan sonra ekonomideki dalgalanmadan illa ki etkileniyoruz. Muhakkak zorlanıyoruz, sıkıntılar yaşıyoruz. Ancak biz bu ülke şartlarında direnişten vazgeçersek daha iyi olmayacağımızı biliyoruz. Asıl derdimiz çocuklarımızın geleceği.”

2012 yılından beri sendikalaşma mücadelesi veren Cargill işçileri, patronun sendika düşmanlığı ve yasaların patronlara tanıdığı haklar nedeniyle bir türlü sendikalaşamıyor. Daha önce 7 işçinin atılması nedeniyle sendikal tazminata mahkum edilen Cargill patronu, 17 Nisan’da sendikalaşan işçilerden 14’ünü kapının önüne koydu. İşten atılan işçilerden biri de 8 yıldır Cargill’de çalışan Abdullah Saraç. Asgari ücrete zam yapılmasına rağmen bu zamların ücretlerine yansımadığını söyleyen Saraç, “Ücretlerimize  her yıl enflasyonun altında zam verildi. 7 yıldır enflasyon farkını alamayan arkadaşlarımız var, onlardan biri de benim. Ben yüksek okul mezunu bir insanım ve işten çıkarıldığım zaman asgari ücretin 100 lira üstünde maaş alıyordum. Biz bunları dile getirdik. Her seferinde farklı bahaneler sundular bize. Cargill fabrikası çok iyi para kazanıyor. Oradan kazandıkları para ile 3 fabrika aldılar. Gelirlerimiz düştü gibi bahanelerle bu yıl da zam vermediler” diye konuştu. 

KARARLI OLDUKTAN SONRA KAZANILMAYACAK ZAFER YOK

Taleplerinin karşılanmaması üzerine sendikalaşmaya karar verdiklerini belirten Saraç şöyle devam etti: “İşveren bizi ‘daralmaya gidiyorum’ diyerek işten attı. Böyle olmadığını herkes biliyor. Şu an içeride ful mesai, ful kapasiteli çalışma devam ediyor. Hakkımız olan işimizi istiyoruz. 147 gündür direniyoruz. Kazanıncaya kadar da bu direnişimiz devam edecek.” 

Direnişte olan işçilere, “Özverili, sabırlı ve emin adımlarla acele etmeden gitmeliler. Doğru yerde doğru zamanda hareket edildiğinde başarılmayacak bir şey yok” diye seslenen Saraç, fabrikalarda çalışmayı sürdüren işçilere de şu çağrıda bulundu: “Çalışmaya devam eden sendikalı ya da sendikasız işçi arkadaşlarıma da haklarını aramaları gerektiği ve bunun için mücadeleler vermesi, sonuna kadar devam etmesi gerekiyor. Onların da bir hakları var, yeter ki haklarını aramasını ve birlik olmayı bilsinler. Birlik olduktan sonra, hakkını aradıktan, kararlı, sabırlı olduktan sonra başarılmayacak, kazanılmayacak hiçbir zafer yok.”

GEÇEN YIL ÜCRETİM ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA KALDI

2 buçuk yıldır Cargill’de çalışan Oğuz Özkan da geçen yıl asgari ücrete yapılan zamla birlikte ücretinin asgari ücretin altında kaldığını bu nedenle de fabrika yönetiminin kendisine 30-40 lira zam yapmak zorunda kaldığını söyledi. “Yani sendika artık zaruri bir ihtiyaçtı” diyen Özkan şöyle devam etti: “Çünkü işverenin zam politikası kesinlikle belli değil, çevredeki fabrikaların çok altında ücret almaya başladık.”

ASIL DERDİMİZ ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ

Ekonomideki kötü gidişata dikkat çeken Özkan, “Ülkenin durumu ortada. Biz çalışırken de çok rahat geçinemediğimiz için işten atıldıktan sonra ekonomideki dalgalanmadan illa ki etkileniyoruz. Muhakkak zorlanıyoruz, sıkıntılar yaşıyoruz. Ancak biz bu ülke şartlarında direnişten vazgeçersek daha iyi olmayacağımızı biliyoruz. Bizim bir pankartımız var ‘Çocuklarımız için direniyoruz’ diye. O pankarttaki çocuklar bizim kendi çocuklarımız zaten. Farklı bir görsel kullanmadık. Asıl derdimiz çocuklarımızın geleceği. Bir şeylerden feragat ediyoruz, bir şekilde yaşamımızı idame ettirmeye çalışıyoruz. Paylaşıyoruz yeri geliyor” diye konuştu.

BUGÜN BİZE YARIN BİR BAŞKASINA

Bu mücadelenin yalnızca Cargill işçilerinin mücadelesi olmadığını ifade eden Özkan şu çağrıda bulundu: “Bu emeğin mücadelesi. Bizim emekçi kardeşlerimizin öncelikle bunu bilmesi gerekiyor. Yoksa bu şartlarda iş var, yok değil ama biz istiyoruz ki emek verdiğimiz yerdeki mücadelemizi kazanalım, haklı olduğumuz mücadeleyi kazanalım. Bugün bize yarın bir başkasına. Biz bugün nasıl ki bir başkasından destek bekliyorsak yarın herhangi bir ihtiyaç halinde aynı şekilde biz destek vereceğiz. Çünkü yaşanmadan bazı şeyler bilinmiyor maalesef. İçinde olduğumuz için artık daha çok farkındayız bunun ne kadar değerli bir mücadele olduğunu. O yüzden onlardan talebimiz mücadelelere göz kapamayın, kulak tıkamayın. Bizlerin yanında olun. Bizim istediğimiz maddi değil, manevi destek. Umarım başarılı bir şekilde sonuçlanır ve kazanan emek olur, hak olur.” 

YERLİ VE MİLLİ DİYENLER DESTEK VERMEDİ

Direnişe başladıklarında kitle örgütlerine, siyasi partilere gittiklerini anlatan Özkan, serzenişte bulundu: “Ve açıkçası iktidar partisinden hiçbir şekilde destek alamadık. Yerlilik, millikten dem vuruluyor bu dönem. Bizim çalıştığımız şirket de yüzde yüz Amerikan sermayesi. Bu bağlamda gösterilen tepkiler bizi sahiplenme noktasında gösterilmedi. Gözleri görmeyen, kulakları duymayan medya da ortada. Direnişimiz 147 gün oldu. Destek aldığımız medya kuruluşları da belli. Bunlardan biri de Evrensel gazetesi zaten.” 

CARGILL SABIKALI BİR ŞİRKET

Türkiye'de gerek uluslararası, gerekse ulusal ölçekteki şirketlerin hepsinin sendikalaşmaya karşı belli bir tavırları olduğuna dikkat çeken Tekgıda-İş Örgütlenme Uzmanı Suat Karlıkaya da, “Bu memlekete gelip fabrika kurup, üretim yapıp, ürettikleri malları pazarlayan şirketler, bugün işçinin anayasal hakkı olan sendikalaşma hakkını bile çok görmekte. Zaten Cargill bu konuda 2012 yılından bugüne kadar attığı 7 arkadaşımıza sendikal tazminat ödedi. Cargill sabıkalı bir şirket. En son 17 Nisan tarihlerinde 14 tane sendika üyesi arkadaşımızı işten çıkardı. 17 Nisan’dan bugüne kadar da bir direniş sergiliyoruz. Cargill’in yapmış olduğu bu yanlıştan geri adım atmasını ve arkadaşlarımızın işbaşı yapmasını istiyoruz. Ayrıca çalışan işçilerin Anayasal hakkı olan sendikalaşma hakkına saygı duymasını istiyoruz” diye konuştu.

İŞÇİLERİN TAM DA BUGÜN BİRLİK OLMA GÜNÜDÜR

Mücadele edilmeden hiçbir şeyin kazanılamayacağının tecrübelerle sabit olduğunu söyleyen Karlıkaya şöyle devam etti: “Gerek Tekel direniş, gerek Nestle, gerek CocaCola... Bu mücadelelerin hepsinde mücadele ederek bir şeylerin kazanılabileceğini yaşayarak gördük. Bize sunulandan daha fazlasının hakkımız olduğunu belirtmek isterim. Hakkımızı aradığımızda karşılaştığımız bu hukuksuz tutumlara karşı da işçilerin birlik ve beraberlik içerisinde hareket etme zorunluluğu ortaya çıkmıştır.  Çünkü ortada bir kriz var ve bazı işverenler bu kötü krizi fırsata çevirip işçileri haksız ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarmaktadır. İşçilerin tam da bugün birlik olma günüdür. Biz birlik olursak bizi yenebilecek hiçbir gücün olmadığına inanıyoruz. Cargill işçileri de bu mücadeleyi kazandığı gün bunu ispat etmiş olacaklardır. Daha önce nasıl ki Nestle işçileri bunu ispat ettiyse Cargill işçileri de aynı yönde ilerlemektedirler. Nestle’de 400 gün direnmiştik. Bütün arkadaşlarımıza işbaşı yaptırıldı, sendikal tazminatlarını aldılar. Buradaki kararlılığı Cargill işçileri gösterirse kazanacağına inanıyoruz. Bu mücadele yalnızca Cargill işçilerinin mücadelesi değil, tüm fabrikaların, tüm işçilerin mücadelesi. Biz çalışanların ve emeğin geleceğini ancak birlikte olarak kurabiliriz.” 

CARGİLL İŞÇİLERİNİN YÜRÜYÜŞ PROGRAMI

Daha önce iki kere İstanbul Ataşehir Palladium Tower’da bulunan Cargill Genel Müdürlüğü önüne gelerek Cargill yönetimine uyarılarda bulunan işçiler, herhangi bir geri dönüş olmadığı için 13 Eylül Perşembe günü tekrar İstanbul’da bulunan genel müdürlük önüne yürüyecek. Cargill işçilerinin yürüyüş programı şu şekilde: 

13 EYÜL PERŞEMBE

Saat 10:30’da fabrika önünden Orhangazi’ye yürüyüşe başlanılacak. Saat 14:00’da Orhangazi Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yapılacak ve gece meydanda konaklanılacak.

14 EYLÜL CUMA 

Saat 10:30'da yola çıkılacak. Yalova İDO iskelesinin önüne ulaşmak için yürünecek, gece burada konaklanılacak.

15 EYLÜL CUMARTESİ

Saat 10:30'da yola çıkılacak. Topçular İskelesi istikametine gidilecek. Yaklaşık 25 km yürünerek yol kenarında gece konaklaması gerçekleştirilecek

16 EYLÜL PAZAR

Saat 10:30'da yola çıkılacak. Topçular üzerinden Eskihisar'a geçilip Gebze Kent Meydanı’na ulaşılacak. Gece burada geçirilecek.

17 EYLÜL PAZARTESİ

Sabah erken saatlerde yola çıkılacak, direnişteki Flormar işçilerine dayanışma ve destek ziyareti gerçekleştirilecek. Buradan yürüyüş devam ederek Kartal Meydanı’na ulaşılıp gece burada geçirilecek.

18 EYLÜL SALI 

Saat 14:00’da Cargill Genel Müdürlüğü önünde olunacak şekilde yürüyüşe geçilecek. Genel Müdürlük önünde Saat 14:00’te bir basın açıklaması gerçekleştirilip 21 Eylül Cuma gününe kadar burada konaklanılacak.

ÖNCEKİ HABER

İplik fabrikası Fil Man’da işçiler greve başladı

SONRAKİ HABER

Un taşıyan 2 bini aşkın TIR günlerdir sınırda bekliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...