02 Eylül 2018 13:40

Çözüm işçilerin birliğinde...

“Ne yapmalı” sorusu etrafında şekillenen tartışma, deneyim aktarımları ile adeta ete kemiğe büründü.

Fotoğraf: Onur Yurtsever

Paylaş

Arzu ERKAN

 

Bu sene 16.sı gerçekleştirilen Gençlik Yaz Kampı’nın 3.gününde 50’yi aşkın işçi genç, işçi-işsiz gençlik forumunda biraraya geldi. Sendikalı-sendikasız işçiler, taşeron işçiler, kayıt dışı çalıştırılanlar bir aradaydı. Kampa ilk kez katılanı da vardı, daha önce katılmış olanı da. Farklı kentler, farklı işkolları, farklı büyüklükte işyerlerinden gelmiş olsalarda sorunları aynıydı. Düşük ücretler, fazla mesai adı altında kimi zaman 12 saatleri bulan iş günü, güvencesizlik, alınmayan işçi sağlığı, iş güvenliği önlemleri, sigortasız çalıştırılma… İki saati aşkın süre devam eden forum boyunca tartışmalar canlılığından hiçbir şey yitirmezken sorunlar kadar çözümü de birlikte tartıştı gençler. “Ne yapmalı” sorusu etrafında şekillenen tartışma; sendikalaşma hakkı için direnen Flormar ve Sipaş işçileri ile kampa Adana’dan katılan Suriyeli saya işçisi gencin deneyim aktarımları ile adeta ete kemiğe büründü.

“SENDİKA BİZİZ”

Forumda ilk sözü alanlar sendikalaşma hakkı için direnen Flormar ve Sipaş işçileri oldu. İki farklı fabrika, iki ayrı işkolu, olumlu-olumsuz iki deneyim. Şüphesiz her iki deneyiminde ortak noktası sorunları aynı olanların, her türden ayrımı bir tarafa bırakıp birleşmeleri ve sendikaya üye olmalarıydı. Sendikalaşan işçiler benzer sorunlarla karşılaşmış, istifa baskısını, sendikaya üye olan işçilerin kapı önüne konulması izlemişti. Farklılışan ise işçilerin kendi içerisindeki birliklerini korumaları ve üye oldukları sendikaların patronun saldırıları karşısında takındığı tutumdu. Flormar işçileri patronun bitmek bilmeyen saldırıları karşısında birbirine kenetlenip, etle tırnak olurken, Sipaş işçileri birliğini koruyamamış, atılan işçiler kendi kaderine terk edilmişti. Flormar’da işçiler,  üyesi oldukları Petrol-İş’in yöneticileri ile omuz omuza mücadele ederken, Sipaş işçileri üyesi oldukları Tek Gıda-İş’in yöneticilerinin işten atmalar karşısındaki suskunluğu ve çözüm olarak “İşe iade davası açarız” demekten öteye gidememelerinden yakınıyorlardı. Sendika yöneticilerinin tutumu karşısında işçiler ne yapmalı ve nasıl bir tutum almalı diye soran işçilere yanıtsa gecikmedi. Üye olup kenara çekilmemeli, inisiyatif almalıydı işçiler. Şöyle diyordu Flormar işçisi: “Sendika biziz. biz birlik olursak, fabrikalarda komitelerimiz olursa, kararları biz alır, biz uygularsak başarmamızın önünde engel yok.”

MÜCADELE VE KAZANIMLAR

Adana’dan kampa katılan Suriyeli genç işçi Ahmet ise saya direnişini anlattı genç işçilere. Suriyeli, Türk, Kürt demeden nasıl bir araya geldiklerini, maddi kazanımları istedikleri oranda olmasa da direnişin en büyük kazanımın aralarındaki önyargıları kırarak yan yana gelmek olduğunu ifade etti. Ahmet “Şimdi nasıl birlik olacağımızı biliyoruz. Ücret artışı istediğimiz seviyede olmadı. şimdi yeniden bir araya gelmeyi istediğimiz rakamı almayı konuşuyoruz” diyerek taleplerini elde edene kadar mücadele edeceklerini ifade etti.

Büyük fabrikalarda, yüzlerce işçinin çalıştığı sanayi sitelerinde bir araya gelmek kolaydı da, 10-20 işçinin çalıştığı küçük işyerlerinde bu mümkün müydü? Nasıl yapacaktı da işçiler birlikte hareket edebilecekti? Cevabını Ankara’da bir yaş pasta imalathanesinde çalışan Yasin verdi. 17 kişilik pastanede patronun bir işçinin kıdem tazminatını gasp etme girişimine karşı ortak tutum aldıklarını aktardı. Onların bu birlikteliği bir dizi hakkı elde etmelerini de sağlamıştı. Artık sigortaları tam yatırıyordu. Üstelik maaşlarına zam almayı da başarmışlardı.

ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇ

Ekonomik alanda yaşanan olumsuz gelişmeler, Türk lirasının döviz karşısında değer kaybetmesi, Erdoğan ve AKP’nin olası kriz karşısında yaptığı seferberlik çağrısı, patronların krizin faturasını işçilere kesme girişimleri de tartışıldı forumda. Paylaşılan mücadele deneyimleri ışığında en yakıcı talepler etrafında yan yana gelme, o talebi elde edene kadar mücadeleyi sürdürme kararlılığı ile çıktı forumdan genç işçiler.

Önümüzdeki dönem zamların geri çekilmesi, asgari ücret başta olmak üzere ücretlere zam yapılması gibi başlıca taleplerle büyüklüğüne küçüklüğüne bakılmaksızın iş yerlerinde, emekçi mahallelerinde birleşmek şarttı. Ve bu sanıldığı kadar zor, sanıldığı kadar imkanız değildi. Yanıbaşında, aynı tezgahta çalışan işçi arkadaşına elini uzatmak yeterliydi. Gözleri ışıl ışıl bitirirken forumu hala Flormar işçileri ile, Sipaş işçileri ile Suriyeli saya işçisi ile çay içip sohbete devam isteği ise “Aman ha, eksik birşey kalmasın” duygusundan başka nasıl açıklanırdı ki.

ÖNCEKİ HABER

'Gerçekten kardeşçe yaşamak istiyorsak bu da barışla olacak'

SONRAKİ HABER

Liseli gençlerin ahvalini özetlemek gerekirse

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa