14 Ağustos 2018 09:51

V. Frank ve görüldüğü kadar masum olmayan bir düzen

'Bu yanılsamalarla dolu düzene karşı eyleme geçilmediği sürece, yasanın da, adaletin de hep onların lehine işleyeceğini tüm vahametiyle anlatıyor.'

Fotoğraf: Wikimedia Commons

Paylaş

Sevgi FERİDE
ODTÜ

Friedrich Dürrenmatt’ın eseri “V. Frank”, ODTÜ Oyuncuları tarafından 2018 baharından beri gösterilmekte olan iki oyundan biri. Kampüs içinde sahne alan oyunda, V. Frank’ın pek nezih bankasının etrafında gerçekleşen olayların yer yer nükte içeren bir üslupla sergilenmesi, izleyenlerin üzerinde büyük etki bırakıyor. V. Frank gibi soyunuz köle tüccarlarına, dünya çapında en başarılı dolandırıcılara da dayansa, çarkın dişlilerinden biri olarak hayatınızı sürdürmeye mahkûmsanız ve bu işi atalarınız kadar iyi başaramıyorsanız türlü sahtekârlıklarla elde ettiğiniz konuma ve birikime boyun eğmeye mecbur olursunuz.  Bir anlamda yaptıklarınızın, “başarılarınızın” kölesi durumuna gelirsiniz; hem de işlediğiniz suçların buna değmeyeceğini bile bile. 

SUÇ VE CEZA

Burjuva devlet mekanizması içinde, işlenen suçun büyüklüğüyle verilen ceza ters orantılıdır. Sistem içinde kök salmış olan tekelcilik ve düzenbazlık, halkın algısı dışında durgun bir çizgide ilerler ve böylece suçun ağırlığı, günbegün artar. Artmakla kalmayıp temellerini güçlendirerek kendini burjuva sermayesinin serin ve güvenli kollarında rahat ettirir. Öte yandan düzene öyle kuvvetli etki eder ki bir süre sonra düzen, bu yalan satıcılarının bir oyuncağı haline gelir. Ortada verilecek bir ceza kalmamıştır. Sistem de, gücü bayağı yöntemlerle ellerinde bulunduranların tarafına geçmiştir. Bu duruma bir destek de düzen sağlayıcılardan -siyasi organları oluşturan yüksek düzey bürokratlardan- gelir. Böylece halk bunların farkına varmadan, düzen onları alaşağı eder. Saygın bir banka, güler yüzlü bir personel ve paranızın güvende olduğuna sizi ikna eden bir ortam; oysa hiçbir şey görüldüğü seyirde gitmemektedir. Size gösterilenin, görmek istediklerinizin dışında bir dünya vardır hâlbuki. Bulunduğunuz yerde başınıza gelen olayların tamamen bir tezgâh olduğunu düşünün: sizin çok değerli birikiminizin üstüne konmak isteyen bir avuç profesyonel suçlu ise ellerini ovuşturarak sırtınızdaki gömleğe kadar alabilmelerinin yollarını gözlüyorlar. Ancak bu olay yalnızca bir bankada mı gerçekleşir? Yoksa bu, pek çok örnekten sadece biri midir? 

BİR BANKADAN TÜM SİSTEME

İşte “V. Frank” adlı oyun da bu durumu düşündürücü sahneler eşliğinde seyirci önüne seriyor. Bu yüzden oyun, kapitalist sistemin ikiyüzlülüğü üzerine yapılmış çok güzel bir eleştiri. Dürrenmatt, sermayedarların, sektör içinde çalışanlarına yaptığı eylemsel ve psikolojik baskının da üzerinde durmuş. İşçiler, patronlarının çıkarları uğrunda kendi seçimlerinden, belki de bir gün tüm hayatlarından feragat etmek zorunda. Bu, bir banka çalışanını yalan söylemeye, tezgâh kurmaya ve hatta cinayet işlemeye mecbur bırakmaktan öte, fabrikalarda kendi hayatlarından, ailelerinden ve mutluluklarından özveri bulunan işçileri de içine çeken bir girdap. Bunlara ek olarak bu düzenin temelini atan ve onu koruyan devlet var. Adaletsizliği bu düzene mahsus kabul eden ve mütemadiyen işçi katillerinin çıkarlarını güden devlet de bu insanlık suçuna ortak. V. İ. Lenin’in bu konudaki “emperyalizm ve bankaların egemenliği, her tür demokratik cumhuriyette servetin her şeye gücü yeterliğini savunmanın ve hayata geçirmenin yöntemlerini ‘geliştirerek’ eşsiz bir sanata dönüştürmüştür”* sözleri de bunu açıklar nitelikte. Bu tür insanların yalnızca bir banka içinde üremiş değil, tüm düzen içine işlemiş olabilecekleri düşüncesi hiç de uzak gelmiyor bundan sonra. 

Geçtiğimiz Temmuz ayında gerçekleşen en az 195 iş cinayeti, son aylarda işçi ölümlerinin zirveye ulaşmasıyla birlikte, kapitalistlerin baskılarının ve sömürülerinin azalmak yerine her geçen gün artarak devam ettiğini gösteriyor. Eninde sonunda sönümlenmekten başka bir ilerleme kaydedemeyecek olan devletin de, göz boyamada uzmanlaşmış toplum parazitlerini korumaya devam etmekten çekinmeyecek olması, bu iki öğeyi tek çatı altında toplamaya yetiyor. Bu yanılsamalarla dolu düzene karşı bir eyleme geçilmediği sürece, yasanın da, adaletin de hep onların lehine işleyeceğini tüm vahametiyle anlatıyor aslında Dürrenmatt. V. Frank, bir banka örneğinden yola çıkarak kapitalizmin insanlığa karşı işlediği suçların hesaplanamaz derecede olduğunu, kendilerine oyuncak ettikleri yasaların ve devletin aymazlığını, bu düzenin masum görünüşüne aldanmamak gerektiğini oldukça başarılı bir şekilde ortaya koyuyor.

*Lenin, Devlet ve Devrim

ÖNCEKİ HABER

TÜGVA Yaz Kampı’nda ne var ne yok?

SONRAKİ HABER

'Marx'ın İşçi Anketi' üzerine

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...