14 Ağustos 2018 09:44

TÜGVA Yaz Kampı’nda ne var ne yok?

Arkadaşlarımızın kampa dair ilk izlenimleri, bir cemaat kampı ile arasındaki benzerlikler.

Paylaş

Kayhan GEYİK
İstanbul

İktidara yakınlığı ile bilinen, çeşitli türde dinî etkinlikler, yarışmalar, seminerler, kamplar düzenleyen Yüksek İstişare Kurulu'nda Bilal Erdoğan'ın yer aldığı Türkiye Gençlik Vakfı, bu yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin de desteğiyle 8 ayrı kamp organize etti. Edirne'de gerçekleştirilen kampları, kampa katılan gençlerle konuştuk ama arkadaşlarımızın eğitim hayatını sürdürebilmeleri için isimlerine yer veremeyeceğiz.

CEMAAT KAMPI GİBİ

Arkadaşlarımızın kampa dair ilk izlenimleri, bir cemaat kampı ile arasındaki benzerlikler. "Kampta çeşitli obalar var, her obada başka bir öğrenci grubu var ve obaların sorumlu hocaları, hocalardan sorumlu bir şeyh." Uzun sakallı, cübbeli hocalardan bahsediyorlar öğrenciler. Gençler hocaların bağlı oldukları cemaatten emin olmamakla birlikte Süleymancılar ve Mahmutçular diye iki cemaatten bahsedildiğini duyuyorlar sohbetler sırasında. Hocaların verdikleri Peygamberin hayatı gibi günlük 2 saat dersin yanında, seminer salonlarında belediye başkanlarının katıldığı söyleşi ve seminerlerin yapıldığından bahsediyor arkadaşlarımız. Seminerlere katılımın zorunlu olması bir yana, ayağa kalkıp alkışlamak, coşkuluymuş gibi gözükmek, tezahürat yapmak da zorunlu. Kamp katılımcıları, hocalar ve yardımcıları tarafından bu gibi durumlarda uyarılıyorlar. Öğrenciler cihat çağrışımı yapan çok fazla şeyin olduğunu, konuşmalarda şehadet ve şehitliğin sıklıkla yüceltildiğini, her öğrencinin bundan kendince sonuç çıkarabileceğini söylüyor. Mekke, Medine, Şam gibi isimleri bulunan obalar sırayla atıcılık, okçuluk, izcilik gibi dallarda birer kez atış veya etkinlik yapıyorlar. Ayrıca izcilik eğitimi sırasında marşlar vs. öğretiliyor. Macera parkuru denilen bir alanda ise -çeşitli engellerin olduğu parkur- yarışma ve etkinlikler yapılıyor.

SEVGİLİNİZ OLMASI GÜNAH!

Ortaokul ve lise öğrencilerinin yer aldığı kampta öğrenciler hocalarla çeşitli konularda bireysel ve toplu sohbetler gerçekleştiriyor. Öğrenciler, ateizm, deizm gibi çeşitli konularda sorular sorarken hocalar da kendi düşüncelerini anlatıyorlar. Kadın ve erkek kamplarının ayrı zamanlarda yapıldığını aktaran öğrenciler, örneğin hocaların "sevgilinizin olması günah" dediklerini söylüyorlar. Dinin hocalar tarafından kendilerine göre yorumlandığını söyleyen öğrenciler, “o kadar şaşırdık ki sohbetleri ses kaydına aldık” diyorlar. Öğrenciler sohbetler sırasında hocaların onları ezmek için konuştuğunu, öğrencileri tatmin eden yanıtlar vermediklerini, anlayamayacağımızı düşündükleri kavramlar kullanarak, çok üstten bir yaklaşım sergilediklerini anlatıyorlar. Öğrencilerin her şeyi sorgusuz sualsiz kabul etmeleri gerektiğini bekledikleri kampta, kurallara uymayan gençlere kamp işlerinin yaptırılması gibi disiplin cezalarının verildiğini anlatıyor arkadaşlarımız.

BELEDİYE BAŞKANI TEMSİLCİ BELGESİ DAĞITIYOR

Öğrenciler kamp süresince herhangi bir bilimsel etkinliğin olmadığı, kampın; AKP'nin gençlik kolları eğitim kampı ile cemaat kampı arasında bir görüntü olduğunu ifade ediyorlar. Örneğin, Recep Tayip Erdoğan ismi geçtiğinde alkış ve tezahüratlar gerçekleşiyor. Sportif etkinliklerin ise göstermelik olduğunu, kampın içeriğinin tamamen ideolojik olduğunu belirten öğrenciler Beyoğlu, Esenler, Küçükçekmece Belediye Başkanları'nın katıldığı seminerlerde ise belediye başkanlarının TÜGVA okul temsilciliği belgeleri dağıtmasının ardından, "öğrencilere kendi okulunda kendine en yakın 3 kişiyi bularak TÜGVA'yı örgütlemesi"nin öğütlendiğini ifade ediyorlar.

TÜGVA’NIN PROGRAMDA GÖRÜNMEYEN TARAFI

Görünen o ki Kızılay temsilcileri, belediye başkanlarının katılımı ve devlet erkânının desteğiyle, TÜGVA'nın ücretsiz kampları, AKP'nin yoksul gençler içindeki etkisini artırmayı amaçlarken gençlerle cemaat örgütlenmeleri arasındaki ilişkiyi de güçlendiriyor. Devlet kurumlarının katılımının yarattığı meşru zeminle, öğrencilerin TÜGVA'yı kendi okullarına taşıması, TÜGVA için pano hazırlaması ve çalışma yürütmesi isteniyor.

TÜGVA’nın vakıf özelliğini kullanarak cemaatlerinde ülkü ocaklarına benzer bir şekilde temsilcilikler örgütlemeye çalıştığını söyleyen gençler, kampın programlarını okuduklarında ilgi çekici olduğunu, ailelerinin de itiraz etmediğini ama kamp alanına girdiklerinde ve sohbete katıldıklarında, “acaba bizi bir yere mi götürecekler?​” gibi bir duyguya kapıldıklarını aktarıyorlar.

ÖNCEKİ HABER

Kadın öğrencilerin 'yaz tatili': Ucuz çalışma, hakaret, taciz

SONRAKİ HABER

V. Frank ve görüldüğü kadar masum olmayan bir düzen

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...