22 Temmuz 2018 12:00

Ziya Ataman: Cezaevinde bağırsaklarım iflas etti, ilaçla yaşıyorum

Tutuklu gazeteci Ziya Ataman, iftira dolu suçlamalar sonucu tutuklandığını belirterek 'Cezaevinde bağırsaklarım iflas etti. İlaçla yaşıyorum' dedi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

27 aydır cezaevinde tutulan gazeteci Ziya Ataman gönderdiği mektubunda, hiçbir delili olmayan iftiralarla dolu suçlamalar sonucu tutuklandığının altını çizerek, “Cezaevinde bağırsaklarım iflas etti. İlaçlara bağlı yaşıyorum” dedi.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Ziya Ataman 2 yılı aşkın süredir cezaevinde. 11 Nisan 2016 tarihinde tutuklanan Ataman cezaevi süresince yaşadıklarını Mezopotamya Ajansına (MA) gönderdiği mektubunda anlattı.

'DEVLETİN BİLGİLERİNİ NEREYE SIZDIRDIM?'

10 Nisan 2016 yılında haber takibi sırasında gözaltına alınıp bir gün sonra tutuklandığını hatırlatan Ataman, “Tutuklanmam çok acayip oldu. Savcı adli kontrol şartı ile beni bırakmak isterken kapıdan beliren istihbarattan 3 kişi mahkemeye sevk edip tutuklanmamı istedi. Adli kontrol şartı verdikten sonra birden karar değiştirmelerindeki sebebin ne olduğunu söylediğimde ise cevabı alamadım. Mahkemede ise hakime bu durumu izah etmeme rağmen duymazlıktan geldi. Ve sonuçta mahkeme heyeti ile karşı karşıya bıraktılar. Tutuklanmama, 'devletin bilgilerini başka yerlere sızdırmam' ve 'örgütten kaçan birini de tutuklayarak örgüte götürmem' gerekçe gösterildi. ‘Bu bilgileri sızdırmak için herhangi bir devlet kurumunda çalışmış mıyım? Veya bilgiler var ise açıklanması gerekmiyor mu?’ diye sordum. Aldığım cevap şu: 'Ben sorarım sen cevap verirsin.' Diğer suçlamada ise 'Madem kaçan birini tutuklayıp götürmüşüm, kimi nerede ve ne zaman götürmüşüm?' diye sorduğumda hakimin çoktan kararını verdiğini gördüm. Konuşmalarım ve sorularım nafileydi, dinlemiyorlardı bile. Karar alınmıştı bir kere, değişiklik olamazdı" dedi.

'TUTUKLUYKEN BİLE İFTİRALAR DEVAM ETTİ'

Kendisini yargılayan hakim ve savcıların ihraç edildiğini söyleyen Ataman, mektubuna şöyle devam etti:

“Tutuklandığım dosyadan bir şey çıkaramayacaklarını bildikleri için tutuklu iken beni yaşamını yitiren bir örgüt mensubunun çantasından çıkan bir not defterinin içine de koydular. Bir de bana silah verilmiş gibi lanse ettiler. Ama tuhaf olan bu defter olayı çıkarken tutukluydum. Yine tutuklu iken evimize baskın yapıp, 'Ziya nerede? Tutuklaması var' demişler. Evimizi didik didik aradılar ve bir arkadaşımın göndermiş olduğu mektuba el koydular. Ne silah ne de bir örgütsel doküman! Bunda da bir şey çıkmadı ve sonunda akrabam olan Kadir Ataman’a zorla bir hafta boyunca yaptıkları işkence ile bu iftirayı söylettirmişler ve imzalatmışlar. Kadir Ataman'ı üç gün boyunca hastaneye getirip götürmüşler. Tabi bunlar olurken aklımın ucundan dahi geçemeyecek bir iftira da üstüme atılmış oldu. Benim Beytüşşebap’taki eyleme katıldığımı ve bunu Kadir’e sohbet esnasında söylediğimi söyletmişler. Bunu ilk duyduğumda inanmadım. Sonrasında Şırnak’taki avukatımın söylemesiyle gerçek olduğunu gördüm. Üzerime ifade veren akrabam cezaevine düşer düşmez savcılığa dilekçe vererek, 'Bu ifadeler bana ait değil, beni ölümle tehdit ettikleri için korktum ve mecbur böyle bir iftirayı imzalayıp tekrar ettim' diye ifadesini geri çekmiş. Sonra mahkemede de bunları tekrar ederek ifadelerin kendisin ait olmadığını söylemiştir."

'BAĞIRSAKLARIM İFLAS ETTİ'

Kendisine atılan iftiralar ve yaşanan birçok olumsuzluktan dolayı mide ve bağırsaklarında sıkıntılar oluşmaya başladığını söyleyen Ataman, “Elbet bunu sadece yaşadığım sıkıntılara bağlayamam. Bunda yemeklerin etkisi de var. Başvurumdan 2 buçuk ay sonra kaldırıldığım revirde doktor bağırsaklarımın iflas ettiğini söyledi. Ve basında haberim çıkana kadar da beni hastaneye sevk etmediler. Haberim çıktığı günün ertesi sabahında beni merkezdeki araştırma hastanesine götürdüler. Ama sadece kan örneğimi alıp gönderdiler. İlaç yazıp böylece üstünü kapatmak istediler. Bende ilaçlara bağlı olarak yaşamımı idame ettiriyorum. Olumsuz başka yanları da oluşan sancıdan dolayı günlerce uykusuz kalmam ve sonucunda da uykusuzluğun yarattığı unutkanlık oluştu bende. Telefonuma çıkan yeğenimi tanımama rağmen ismini bir türlü aklıma gelmiyor. Bu yaşananlar beni çok etkiledi. Arkadaşlarımın desteğiyle şu an iyiyim” diye yazdı. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Temelli: Muhalefeti parlamentonun içine sıkıştırmayacağız

SONRAKİ HABER

'Popülist, pragmatik otoriter bir yapısal dönüşümle karşı karşıyayız'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...