29 Mart 2018 00:54

'Oyunu sevmemizdeki en büyük etken gerçekçi bir oyun olması'

Kayseri'de işçilerin bir araya gelerek oynadığı tiyatroyu izleyen işçiler oyunu sevdiklerini ve yaşadıklarını gerçekçi bir şekilde anlattığını söyledi

Paylaş

Ahmet AKARSU
Okan ÖNDER
Kayseri

Kayseri’de işçiler bir araya gelerek Yücel Sarpdere’nin “Nasıl Kalkındık Ama” isimli oyununu sergiledi. Tiyatrodan sonra görüştüğümüz işçilerin büyük bir bölümü ilk defa tiyatro izlediklerini dile getirirken, oyunun ‘gerçekçi’ olmasına dikkat çektiler. Geçirdiği iş kazası sonucu parmakları kesilen Hatice Kalkan, İşçi Şerife Yılmaz ve Üniversite Öğrencisi Merve Süslü işçi tiyatrosuna ve “Nasıl Kalkındık Ama” oyununa dair düşüncelerini bizlerle paylaştı.

‘BİZ DE ÇALIŞIRKEN TİYATRO YAPMIŞTIK’

Çalıştığı metal fabrikasında iş kazası geçiren ve parmakları kesilen Hatice Kalkan, “Biz de çalışırken tiyatro yapmıştık. İşten çıktığımız zaman, hafta sonları hep prova yapıyorduk. Çocuklar okuldan geliyordu onlarla çalışıyorduk. Küçücük odalarda bir araya geliyorduk. Hiç unutmuyorum o günleri, benim için çok güzel bir deneyimdi. Bu deneyim sayesinde hayatta yapamayacağım bir şey olmadığını düşünmeye başladım. İnsan istedikten sonra her şeyi yapar. Çalışırken tiyatro da yapabilir, çalışırken çeyiz de dizebilir, ev de taşıyabilir. O zamanlar çok güzel bir şey yaptığımızı düşünüyorum. Bu tiyatro o günlerimi hatırlattı bana” dedi. 

‘SAHNELER YAŞADIĞIM KAZANIN AYNISIYDI’

Arkadaşlarının yaptığı tiyatroyu izleyince hem sevindiğini hem de duygulandığını söyleyen Kalkan hissettiklerini şu sözlerle dile getirdi: “Bağıra bağıra ağlamamak için kendimi zor tuttum. Dışarı çıktım bir baktım tüm arkadaşlarım ağlamış. Neşe de ağlamış, Ayşegül de ağlamış, Eylem’in gözleri yaşarmış. Sonradan koroda beraber şarkı söylediğimiz bir arkadaşla karşılaştım, hemen boynuma sarıldı ağlamaya başladı. ‘Hatice abla ilk sen aklıma geldin’ dedi. O sahnede bir karışıklık olmuştu ya, aynı anları yaşamıştım ben de. İnsan ister istemez duygulanıyor işte. Yanımda bir arkadaş vardı, onunla da 1 Mayıs’ta tanışmıştık. O da tuttu elimi sıkı sıkı, sarıldı bana. İşçi tiyatrosu deyince insanın aklına bir sürü şey geliyor. O yüzden üstünde çok düşünmedim gelmeden önce. Ama dün izlediğim sahneler benim yaşadığım kazanın tıpatıp aynısıydı” 

‘ÇOK BEĞENDİĞİMİ SÖYLEYEBİLİRİM’

İnsan çalıştığı sürece tempo yüzünden kendinin farkına varmayabilir ama izlerken kendini görebileceği bir oyun olduğunu dikkat çeken Şerife Yılmaz ise “Oyun işçilerin sosyal yönden hiçbir yaşantılarının olmadığı, gün ışığına bile yeri geldiğinde hasret kaldıklarından bahsediyordu. Yapılan tüm bu çalışma şartlarına rağmen patronların hâlâ sırtlarına binmeye çalıştığına ve bedenlerinin belirli bir süre sonra yorgun düştüğü, iş kazalarına meyilli bir ortam hazırlandığı dikkat çekiyordu. Bir ailenin masaya oturduğunda bir çocuğun ‘yine mi bulgur pilavı’ demesi alım gücünün hâlâ düşük olduğunu gösteriyor. Kısaca çok beğendiğimi söyleyebilirim. Belki sevmemdeki en büyük etken ise gerçekçi bir oyun olmasıdır” şeklinde konuştu.

‘AİLEMLE DE İZLEDİĞİM İLK TİYATROYDU’ 

Tiyatroya ailesiyle gelen Üniversite Öğrencisi Merve Süslü, “İzlediğim ilk tiyatroydu. Daha doğrusu ailemle de izlediğim ilk tiyatroydu. Babam yıllardır fabrika işçiliği yapıyor. Annem de ara ara fabrikalarda çalışıyordu. Annem, çalıştığı fabrikada kısa süre önce yaşanan iş kazasından dolayı o bölümü izleyemedi ve gözyaşlarını tutamadı. Devamının olması dileğiyle, emeği geçen herkesin eline sağlık” dedi.


İşçi tiyatrosu gibi güzel şeyler olması umuduyla

Melike ÖZKÖK
Üniversite Öğrencisi/ Kayseri

Merhaba Evrensel Okurları… 

Kayseri’de 25 Mart günü gerçekleşen emektar, yürekli işçi arkadaşlarımızın gerçekleştirdiği  işçi tiyatrosu kapsamında ‘Nasıl Kalkındık Ama’ adlı özgürlüklere kanat açan güzel oyundan bahsetmek isterim. Bu oyun Türkiye’de eşine az rastlanan konseptte gerçekleşmesinin ötesinde 2 ay boyunca 17 tane işçi arkadaşımızın ve ailelerinin büyük bir özenle, sabırla mayalanmasıyla meydana gelmiştir. İş çıkışlarında evlerine gidip az mesai yapan çalışanlar bile içten şikayet ediyorken yorgunluklarından, bu oyundaki ağır mesailerden çıkan güzel insanlar iş çıkışlarında bir araya gelerek mükemmel bir bilinçle yorgunluklarını taçlandırdılar. Ve hepsi sahnede ustalıklarını gösterdi Yaşar Usta misali. 

Bu büyük emeği görmenizi rica ediyorum. Oyuncuların, ailelerinin sabırlarını unutmadan! Yönetmen, sahne arkası, kostüm, dekor, reji ve müzikten tutun, unutulan ve belki de benim de unuttuğum tüm ayrıntılardan sorumlu insanları da hatırlayarak, hissederek sizin de o sahneye çıkmanızı hayal sarayınızda gerçekleştirmenizi rica etsem, dünyanın güzel bir yere dönüşmesi için bir tohum da sizden beklesem? Bunu sonuna kadar okuyan herkes bu ricamı fazlasıyla gerçekleştirebilir…

İşçi tiyatrosu gibi güzel şeyler olması umuduyla…

ÖNCEKİ HABER

Elazığ’da bir okulda ‘Aidatlarınızı getirin’ tartışması

SONRAKİ HABER

Almanya’da İslam tartışması kime yarıyor?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...