Savaş, zenginler için fırsat emekçiler için yoksulluk demek

Afrin’e yönelik operasyonu değerlendiren İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri operasyonun yanlış olduğunu söylerken, 'Emekçinin ekmeği küçülecek' dedi.

23 Ocak 2018 01:22
Son Güncellenme Tarihi: 23 Ocak 2018 04:11
Paylaş

Metehan UD
İzmir

Afrin’e yönelik operasyonu değerlendiren İzmir Emek ve Demokrasi Güçlerinin temsilcileri, operasyonun yanlış olduğunu söylerken, hükümetin savaş olsun olmasın her şeyi bahane ederek işçilerin demokratik haklarını kısıtlamak için fırsat kolladığını söyledi. Kurum temsilcileri, “Emekçinin ekmeği küçülecek. Savaş zenginler için fırsat, emekçiler için ise yoksulluk demek” diyor. 

Hükümetin Afrin’e yönelik başlattığı ‘Zeytin Dalı’ operasyonunu İzmir Emek ve Demokrasi Güçlerinin temsilcileri gazetemize değerlendirdi. Operasyonun Türkiye’ye ve bölgeye demokrasi ve barış getirmeyeceğini belirten kurum temsilcileri OHAL’in tepkilere engel olmak için kullanıldığını da dile getirdi. Birleşik Metal İş İzmir Sendikası Şube Başkanı Ali Çeltek, yaşamın her alanında barışı savunduklarını ifade ederek “Dünyada savaşın olmaması ve hiç bir yerde insanların ölmemesi tabii ki temennimiz. Tüm dünya halkları ile bir arada, kardeşçe bir yaşamdan yanayız. Ülkenin savunması söz konusu ise bu çok dikkatli değerlendirilmelidir ve sivillerin yaşamı tehdit edilmeden yapılmalıdır. Hükümet bugün savaş olsun olmasın her şeyi bahane ederek işçilerin demokratik haklarını kısıtlamak için fırsat kolluyor. Biz gerekçesi ne olursa olsun grev yasaklarını kabul etmeyeceğiz. Bu yasağa karşı da en ciddi mücadeleyi vereceğimizden kimsenin en küçük şüphesi olmasın. Savaş asla işçilerin emekçilerin ekmeğinin küçülmesinin gerekçesi olamaz ama hükümet savaş ortamı ile bunun algısını yaratmaya çalışıyor.” dedi. 

‘HÜKÜMET ACİL OYA İHTİYAÇ DUYUYOR’

DİSK Genel İş İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Ali Haydar Kara da, savaşın zenginler için fırsat, emekçiler için ise yoksulluk demek olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Bu savaşın başlaması biz emekçiler açısından ekmeğin küçüleceği anlamına gelmektedir. Yapılması gereken  yatırımlar, atılması gereken adımlar, eğitime, sağlığa harcanması gereken paralar tek adamın isteği üzerine savaş, kin ve nefret politikalarına ayrılıyor. Bu operasyonun son bulması gerekiyor. Ancak barış gelirse bütün topraklara huzur gelir. Hükümet kendine oy vermeyen yüzde elliye de ‘Sokağa çıkma’ diyerek tehditkar bir tutum içerisindedir. Hükümet acil oy ihtiyacı olduğu için bugün bu savaşı çıkarmaktadır” 

‘SENDİKALAR SAVAŞA DUR DEMEK ZORUNDA’

DİSK Genel İş İzmir 7 No’lu Şube Başkanı Kemal Köroğlu da, savaşın halk açısından ölüm, gözyaşı ve acı, emekçiler açısından ekmeğin küçülmesi anlamına geldiğini hatırlatarak “Bu savaşla birlikte hükümet koltuğunu sağlamlaştırmaya çalışıyor. OHAL’in uzatılmasının gerekçesi de verilecek tepkilere engel olmaktır. Biz işçiler sendikalar olarak savaşlara dur demek zorundayız. Savaşın her türlüsüne karşısına karşıyız. Komşularla sıfır sorun söyleminden sorunsuz olmayan komşu durumuna geldik. Biz halkların kardeşliğini savunuyoruz, barış içinde yaşanmasını önemsiyoruz. Bütün sendikaların ve işçilerin savaşa dur demesi gerekir. Sokağa da çıkılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

‘AKP VE MHP’NİN 2019 HAZIRLIĞI BOZULMALI’

KESK Dönem Yürütme Kurulu Üyesi ve Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube Başkanı İsmail Şimşek de çatışmanın Türkiye’nin yararına olmadığını dile getirdi. “Oradakiler bizim düşmanımız değildir. Suriye’de devam eden savaşın içerisinde oluşan demokratik yapıların desteklenmesi gerekirken Türkiye ne yazık ki savaş yolu seçmiştir.” diyen Şimşek, “Suriye’nin içinde bulunduğu durum açısından Türkiye’nin de sorumluluğu büyük. Oradaki cihatçı örgütlerle hareket etmesi sorunları daha da büyütmüş ve içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Komşularla sıfır sorun denildi ama tam tersi oldu. Bu durum emekçilerin lehine değildir. Yapılan bütçeler de buna göre ayarlandı. Emekçiler bu savaştan büyük kayıplar görecektir. AKP ve MHP ittifakının 2019 hazırlığını bozmamız gerekiyor” dedi. “Bir sağlık sendikası olarak elbette savaşa hayır dememiz kaçınılmazdır” diyen SES İzmir Şubesi Eş Başkanı Hülya Ulaşoğlu da şunları söyledi: “Emekçinin  ekmeği her gün daha çok küçülüyor. Hükümet savaş politikalarını sürdürebilmek için OHAL’e sarılıyor. Sokağa yönelik bütün tehditlere rağmen, savaşa karşı açıklamalar artacaktır.”  

‘DEMOKRASİ YA DA BARIŞ GETİRMEYECEKTİR’

TMMOB İzmir İKK Dönem Sözcüsü Melih Yalçın da bu operasyonun ülkeye demokrasi ya da barış getirmeyeceğinin açık olduğunu vurgulayarak “Adını da zeytin dalı koymuşlar. Neye göre koydukları da belli değil. Buradan bize diktatörlük çıkacaktır. Sokağa çıkanların tepkisinden korkuyorlar. Barış talebine engel olmak için de OHAL’i kullanıyorlar. Bu operasyonu halkın tamamının kabul etmeyeceğini biliyorlar. Barışı savunmaya devam edeceğiz” dedi. 

TİHV İzmir Temsilcisi Coşkun Üsterci de “Hükümet kendi çıkarları doğrultusunda önümüzdeki seçimlere hazırlık yapmaktadır. Milliyetçilikle oyları arttırmayı hedeflemektedir. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Derhal bu operasyona son verilmelidir. Demokratik kitle örgütlerinin savaşa karşı tepkisini göstermesi en temel insani hakkıdır. Bunun yasaklamaya çalışmak bir hak ihlalidir.” dedi.

Reklam
ÖNCEKİ HABER

'Patronlar önlemini alıyor, Türk Metal beklenti yayıyor'

SONRAKİ HABER

IŞİD'in, Irak’a yönelik saldırıları devam ediyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...